Geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi gençlik kolları genel merkezince organize edilen bir gençlik kampında İran devrim lideri Humeyni'nin  bir sözünün yazıldığı posterin asılmasına tepki gösteren ilahiyatçılar Ebubekir Sifil ve İhsan Şenocak'a Saadet Partisine yakın bir medya organı aracılığıyla cevap geldi.

Sinan Akıllıoğlu imzasıyla yayımlanan makaleyi aynen aktariyoruz...

İhsan Şenocak ve Ebubekir Sefil’e açık mektup…

   Önce İhsan Şenocak'ın paylaştığı twiti aynen alıntılyalım:

“Müslüman gençliğin yaz kamplarına sahabeye söven Humeyni'nin posterini asanlar katiline hayran bir nesil yetiştirmek için çırpınıyor.” İhsan Şenocak

     Ebubekir Sifil de: Asiltürk bunları gerçekten ve inanarak söylediyse, Milli Görüş camiası da bunları onaylıyorsa ben tümden beriyim. Diye bir twit atmış ve bir haber lingi paylaşmış. Bu twiti haber lingine bakmadan okuyan biri, yav Oğuzhan Asiltürk ne sakat şeyler söylüyor diye bir ön yargıya sahip olur. Aşağıya yazının sonuna bu haberi aynen ekliyecem ancak ondan önce bu iki hocamıza bir çift lafımız var.

     Ben burada Milli Görüş camiasının Ehl-i Sünnet itikadının dışında bir inanca sahip olmadığını ispata kalkacak değilim buna gerekte yok, abdestimizden şüphemiz olmadığı için Elhamdülillah namazımızdan da şüphemiz yok. Ancak Milli Görüş Camiasının Liderinden, mahalle temsilcisine kadar hepsinin sahip olduğu ve zerrelerine kadar işlemiş bir vasfı daha vardır ki, o da ÜMMET ŞUURU dur. Biz Lailaheillallah Muhammeden Rasulullah diyen ve Ehl-i Kıble olan her Müslümanı kardeş kabul ederiz. İSLAM BİRLİĞİ projemiz bizim siyasetimizin vaz geçilmez bir düsturudur. Ve bu birlik Sünnisiyle, Şiisiyle, Vahabisiyle, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Farsıyla tüm Müslümanları kapsar. Kapsamak zorundadır yoksa birlik olmaz. Siyonizmin istediği de budur zaten.

   Bu zamanda bu İslam Dünyası nasıl bir araya gelecek, bu hayaldir diyenler, fazla değil 15 sene önce, gerçekleşmiş olan D8 i incelerler katılımcı devletlere ve projelerine samimice bakarlarsa belki yedikleri narkozdan birazcık uyanırlar. Refahyol'un yıkılmasındaki en temel faktör, hayal diye görülen bu birliğin fiilen D8 ile gerçekleşmiş olmasıdır.

   Ancak bu birliği sağlayacak ve baba rolünü oynayacak olan ülke liderinin Celladına aşık olmaması gerekir. Bir taraftan ABD müttefikliği, bir taraftan AB ortaklığı olanlar, bir koyup beş almayı düşünenler, üç ayda sanki İsrail toprağıymış gibi Şam'a inme hesabı içinde, Müslümanların kanını pazarlık konusu yapanlar, ABD için 4970 sorti yapıldı diyenler, İslam Birliğini hayal bile edemezler. Erbakan Hocam gibi ümmetin hiç birini dışlamadan hepsinin kurtuluşu için çalışan, Siyonizmi ve onun Beş bin yıllık planlarını çözmüş ve ALLAH'ın dostlarını dost, düşmanlarını düşman edinmiş bir Lider D8 de, İran ile Mısır'ı aynı masaya oturtur ve kardeş yapar. Bu mayayla bakılırsa çözüm kendiliğinden gelir.

     İlla ben İran düşmanlığı yapacam diye bakanlar, yanlış bulur. Ancak bu mantıkla karşı tarafta yanlış bulur. İşte o zaman Kürecik gündeme gelir, Patriyot gündeme gelir… peki sonuç ne olur ve kime yarar.

Dostlar biz hiç mi ders almayacağız. Uyanmamız için kaç kere daha aynı delikten ısırılmamız gerekir. Irakta, Suriye'de ve diğer islam coğrafyalarında birbirini katleden Müslümanların zihinsel altyapısı nasıl oluştu zannediyoruz. Sayın Şenocak ve Sifil, gözünü kırpmadan Müslüman kesen İşid Militanı nasıl bu hale geldi zannediyorsunuz. Şimdi bütün işinizi bırakıp Şii düşmanlığı propagandanız kimin değirmenine su taşır.

     Sayın Şenocak gözün, Siyonistlerin fitne planları adım adım işlerken, gençlerin kampında yakın tarih öncülerinden, Aliya İzzet Begoviç, Seyyid Kutup, Erbakan Hoca gibi İslam Büyüklerinin değerli sözlerinin yanında bir tanede Humeyni sözüne mi takıldı. O sözün içeriğinde seni rahatsız edecek ne var. Katiline hayran gibi maksadını fazlasıyla aşan tabirini kime kullandığının farkındamısın. Orta doğudaki bu zillet nasıl bitecek, sadra şifa bir tek fikrin var mı Müslümanların arasına düşmanlık tohumu ekmekten başka.

   Sayın Sifil, şunu bilki Siyonizim hangi tohumu kimin eliyle ekeceğini iyi bilir. Sen kimden kendini beri tuttuğunu kimden yana olduğunun farkındamısın. Reel Politik gözlüğüyle bakıp ABD müttefikliğini, AB uyum yasalarıyla gençliğin hangi ahlaksızlıklara düçar olduğunu görmeyen gözler Milli Görüş Gençliğinin şuurunu göremez. Siz eğer Ehl-i Sünnet dışındakilerin hepsi kafirdir diyorsanız, biz bundan beriyiz. Efendimiz (s.a.s) in haber verdiği küfür okunun bize değmesinden korkarız ve böyle bir iddiada asla bulunmayız. Yok böyle bir iddiam yok diyorsanız, Müslümanların bir sürü parçası ve problemi varken bir parçada siz koparmayın.

   Şimdi Sifil'i rahatsız eden Oğuzhan abinin konuşmasını aynen kopyalıyorum. Ve şunu da hatırlatıyorum Ergenekon meselesinde, Suriye ve Mısır Meselelerinde o gün için Oğuzhan Abiyi eleştirenler bugün özür diliyor.

   Haber aynen şöyle:

AGD bölge ve şube başkanlarının da katıldığı bir oturumunda konuşan Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk, daha önce olduğu gibi yine İran ve Hizbullah örgütünü savundu.Yaptığı açıklamalar ve görüşmeler ile İran'ın arka bahçesi konumuna gelen Saadet Partisi ve onun gençlik kolu AGD bu hafta içinde de Humeyni posteri ile gündeme gelmişti.

Muhalifler ile Esed rejiminin yaptıklarını aynı düzlemde değerlendiren Asiltürk, "muhalifler zalim Esad'ın elinden bir yeri kurtardı" gibi haberleri eleştirerek bu tür haberleri Siyonist haber ajanslarının hazırladığını iddia etti.
 

Asiltürk, konuşmasında bölgesel sıkıntılara değindi. Başta Suriye olmak üzere Irak ve son günlerde Türkiye'de baş gösteren olaylara değinen Asiltürk, ‘yalan ve uydurma haberler' konusunda uyarılarda bulundu. Asiltürk, özellikle Suriye konusunda Batı kaynaklı haberleri ABD istihbaratının telkin ettiğine ilişkin bilgilerin olduğuna değinerek, “Bu haberler Amerikan istihbarat ajanlarının telkin ettiği şeydir. İsrail'in MOSSAD ajanlarının telkin ettiği şeydir. Lübnan'da yapılan bütün toplantılara iştirak ettim. Hatta İran'da Hamaney ile de görüştüm. Hepsiyle görüştüm. Hiçbirisi İslam itikadı dışında hiçbir şey söylemiyorlar. Bir insanımızı kandırabilirler. Ancak bir topluluğun hepsi aynı şeyi söylerse buna kandırma falan denemez. Çünkü burada başka bir şey var. Amerikan istihbarat ajanları bizim hocalarımıza söylüyor, onlar da tekrar ediyor” diyerek haber kaynaklarına dikkat çekti.

Asiltürk, özelikle Suriye konusunda Müslümanların ABD'lilerin telkinleri doğrultusunda düşündüğünü de belirterek, bu konuda uyarılarda bulundu. Asiltürk, “Birçok hadis-i şerif var Suriye olaylarını anlatıyor. Bunlara bakmıyoruz ama düşmanlar tarafından ne telkin edilirse onlara bakıp karar veriyoruz. Bu düşmanlıklar yeni değil. 40 sene evvel think thank kuruluşlarında hazırlandı. Condoleezza Rice vardı başlarında. Sünni-Şii düşmanlığı, Türk-Kürt düşmanlığı yapacaksınız ve bu İslam âlemini güçsüz hale getireceksiniz. Sonra ne olacak büyük İsrail kurulacak. Biz bu oyunlara gelemeyiz. Biz şuurlu bir topluluğuz. Suriye'de olan olaylarda her iki taraf da suçludur. Ancak Peygamber efendimiz zamanında Müslümanlar Allah'ın koymuş olduğu emir ve yasaklara bağlı idiler. Şimdi o kalktı. Şimdi Müslümanlar akıllarıyla hareket ediyorlar. Suriye'de Özgür Suriye Ordusu da Allah'ın emri dışında zulüm yapıyor, masum insanları öldürüyor. İdare de Allah'ın emirleri dışında zulüm yapıyor masum insan öldürüyor. Bir idareye karşı silahlı mücadele yapıldığı zaman o idarenin silahlı mücadele etmek hakkı vardır. Ama bir tane masum insanı öldüremezsiniz. Suriye ordusu ne yapıyor. Havadan bomba yağdırıyor, çocuk ölüyor, kadın ölüyor, yaşlı ölüyor. Ne bu? Haram. Özgür Suriye Ordusu'nun elinde uçak hariç her türlü ağır silah var. Kim verdi bu silahları; Amerika verdi İsrail verdi. Aynı zulüm bunlar da yapıyor. Orda da çocuk ölüyor, kadın ölüyor, yaşlı ölüyor” dedi.

   Haberin yönlendirmeli ilk kısmına değil, sadece Oğuzhan Abinin söylediklerinden rahatsız olan varsa, Siyonizmi ve planlarını bir daha gözden geçirsin. Ve yakın geçmişte olanlar, nasıl gerçekleştiğini bir daha hatırlasın.

Sinan AKILLIOĞLU - AJANS5.COM