28 Şubat döneminde, daha 14 yaşında imam hatip lisesi öğrencisiyken İBDA-C örgütü üyeliği iddiasıyla hapse atılan, 15 yaşında ise idam cezası alan Köse, geçen gün tahliye oldu. Köse, TRT Türk’te Alper Altun’un sunduğu Manşetten programına konuk oldu:

“O FETULLAH GÜLEN BURAYA GELECEK”

“O Fetullah Gülen buraya gelecek” dedikten birkaç saat sonra derdest edilerek tutuklandım. Ama ben yine sözümün arkasındayım. O Fethullah Gülen buraya gelecek. Ben şunu söylemek istiyorum. Bence gelsin. Korkacak bir şey yok. Acıtmayacak. Gelsin buraya. Madem “adalet” diyorlar. Gelsin, eğer suçsuzsa zaten berat edecek.”

“Bakın ben Silivri Cezaevi’nden çıktım. Silivri bir kampüstür. 8 No’luya kadar cezaevi vardır orada. Onlar da oradaydı, ben de oradaydım. (Gülen’in) 70 küsür bağlısı orada yatıyor. Kendisi de onları çok düşünüyorsa, bu davanın bir an önce olumlu veya olumsuz sonuçlanmasını istiyorsa buyursun gelsin.”

“FETULLAH GÜLEN ÇIKSIN DESİN Kİ…”

“Bu adamlar kesinlikle İsrail ve ABD güdümlü insanlardır. Fazla laf güzellemesi yapmayalım. Ben şöyle diyorum: Fethullah Gülen çıksın desin ki “İsrail Filistinli halka, Gazzeli çocuklara zulmediyor” desin, ben “Fethullah Gülen buraya gelecek” demeyeceğim.”

“DİYEMEZ, ÇÜNKÜ O BİR AJAN”

“Diyebilir mi bunu? Diyemez. Çünkü bu adam, onların, müslümanların içerisine yerleştirdikleri bir ajandır. Yıllardır bizim halkımız bu adamın yaşlı gözüne ve zehirli “tatlı” diline kandı.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in bir lafı var: Hürriyet, Hakk’a esaret demektir.

Biz Hakk’a esiriz, kula değil.

Bu paralel yapının elemanları Silivri’ye girdiler. O hücreler var ya, hep televizyonlarında anlattıkları, başkaları için övdükleri F tipi cezaevleri var ya, onlar oraları bilmiyorlardı. Şimdi gördüler. Başlarını yastığa koydular, “aman Allahım, biz burada mı yaşayacağız” dediler. Ve ne oldu, 5 ay içinde bunalmaya başladılar. (Abilerini) sıkıştırmaya başladılar, “bizi buradan çıkarın” dediler.”

“KURBAN SEÇİLDİLER”

28 Şubat mağduru olarak paralel kumpas sonucu aynı cezaevinde kalan ve geçen gün tahliye olan Yakup Köse, örgüt üyelerinin kendi aralarında sürekli tartıştığını ve büyük bir çözülmenin önümüzdeki günlerde yaşanabileceğini söyledi. Köse, Paralel Yapı’nın üst düzey yönetiminin yurtdışına kaçtığını ve kurban olarak seçtikleri kişilere cezaevinde sahip çıkmadıklarını açıkladı.

“İTİRAFÇI OLMAK İSTİYORLAR”

Köse, 20 bin tutuklu ve hükümlünün kaldığı Silivri kampusundaki paralel örgüt üyelerinin tamamının F Tipi bloklara taşındığını ve artık 3 kişilik koğuşlarda kaldıklarını söyledi. Cezaevinden bir an önce çıkmak isteyen örgüt üyelerinin, kendi aralarında sürekli tartıştıklarını ifade etti. Silivri’deki paralel örgüt üyelerinin işledikleri suçun ve karşılığında alacakları cezanın farkında olduklarını söyleyen Köse, “Bu durum psikolojilerini bozdu. Çoğu bu suç karşılığında müebbet hapisle karşı karşıya. O yüzden itirafçı ya da gizli tanık olmak istiyor. Paralel örgütün büyük ağabeyleri dışarıdayken kendilerinin içeride olması ve sahipsiz bırakılmalarını hazmedemiyorlar. Zaman ilerledikçe dirençleri düşüyor” dedi.

“O KAMİKAZE HAKİM, MÜSLÜMAN TUTSAKLARA 28 ŞUBAT SÜRECİNDE İDAM VEREN HAKİMDİR”

25 Nisan’da kamikaze hakimler aracılığı ile tahliye hırsızlığı yapılmaya çalışıldığını hatırlatan Köse, “Bu kamikaze saldırısını yapan hakim Metin Özçelik, 28 Şubat sürecinde Müslüman tutsaklara idam cezası veren hakimdir. Şimdi girdi içeri oraya ‘medrese- i yusufiyye’ yaptı. Böyle bir şey olabilir mi? Aynı zamanda 17-25 Aralık operasyonlarını yöneten Celal Kara, Müslüman tutsaklara idam cezası istemiş, Metin Özçelik de o idam cezasını vermişti” diye konuştu.

25 Nisan’da cezaevindeki paralel örgüt üyelerinin cezaevinden çıkacaklarına inandırıldıklarını ifade eden Köse, cezaevinde o tarihlerde büyük bir hazırlık olduğunu ve ailelerin de cezaevi girişinde beklediğini söyledi. Cezaevinin en istikrarlı ziyaretçisinin Hakan Şükür olduğunu da kaydeden Köse, Şükür’ün haftada en az iki kere paralel örgüt üyeleri ile görüştüğünü söyledi.

14 YAŞINDA HAPSE ATTILAR

Kamuoyu, Yakup Köse’yi 28 Şubat döneminde tanıdı. 14 yaşında, imam hatip lisesinde ortaokul öğrencisiyken, 1996'da katıldığı bir eylemden sonra tutuklanarak cezaevine konuldu. İBDA-C üyesi olduğu iddiasıyla 18 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. 10 yıl hapis yattıktan sonra tahliye oldu.

Cezaevindeyken yapılan “Noel Baba” operasyonu sırasında, görevlilere direndiği iddiasıyla yeniden yargılandı. Aldığı 7 yıl hapis cezası geçen yıl aralık ayında Yargıtay’ca onandı. Onama kararından sonra Köse yeniden cezaevine kondu. Yakup Köse, geçen hafta adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.