Silvan saldırısını “sivil göz”le değerlendirmek üzere müfettişlerin bölgeye gitmesinden önce Bölge Komutanı Karaosmanoğlu’nun ifade verecek askerleri tehdit ettiği ileri sürüldü. Diyarbakır Silvan’da 13 Mehmetçiğin şehit düştüğü olayla ilgili olarak başlatılan sivil denetime gölge düşürecek girişimlerde bulunulduğu ortaya çıktı.Hain saldırının ardından adı ihmal iddialarıyla gündeme gelenDiyarbakır Jandarma BölgeKomutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu’nun sivil müfettişlere ifade verecek askerleri tehdit ettiği iddia edildi. Başbakan Erdoğan’ın “Olaya bir de sivil gözle bakacağız” açıklamasının ardından harekete geçen İçişleri Bakanlığı, bir jandarma albay ile iki başmüfettişten oluşan bir heyet oluşturdu.

Ancak İçişleri heyetinin 22 Temmuz’da Silvan’a gelişinden 2 gün önce BölgeKomutanı Tuğgeneral Karaosmanoğlu’nun saat 21.00’ da Silvan Taktik  Jandarma Alayı’na gitmesi dikkat çekti. Çatışmaya giren ve İçişleri’nin soruşturmaheyetine ifade verecek olan askerleri alay gazinosunda toplayan Karaosmanoğlu’nun son günlerde medyada kendisiyle ilgili çıkan haberlerdeki iddiaları yalanladığı öğrenildi.

Helikopterin gecikmesi iddiasıyla bölgede konuşlu olan ve olay yerine sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Jandarma Özel Harekat birliklerinin neden kullanılmadığına ise açıklama getirmediği aktarıldı. Karaosmanoğlu’nun rütbeli ve askerlerin ifadelerinde helikopterin gecikmesi konusunda herhangi bir şey söylememeleri konusunda telkinde bulunduğu iddia edildi. Karaosmanoğulu’nun burada yaptığı konuşmada “ifadelerindeki iddiaları ispatlayamayanların soruşturma bittiğinde cezalandırılacaklarını” söylemesi müfettişlere ifade verecek askerler tarafından tehdit olarak algılandı.

İfadeler değiştirildi iddiası

Genelkurmay Başkanlığı’nın görevlendirdiği soruşturma heyetinin çalışmaları da tartışmalara neden oldu. Tümgeneral Fahri Kır başkanlığındaki heyetin çatışmaya giren askerlerin 4 gün boyunca ifadelerini aldıkları belirtildi. Kır’ın soruşturduğu Karaosmanoğlu ile geçmişten gelen dostluğunun olduğu ve soruşturma süresince sergilediği samimi tavırlarıyla da soruşturmanın objektifliğine gölge düşürdüğü belirtildi. Ayrıca özel birliklerin yardıma gelmemesi ve helikopterlerin olay yerine geç gelmeleri ile ilgili cümlelerin ifade imzalatılmadan önce düzeltilerek yazıldığı ve bu düzeltilmiş son şeklin personele imzalatıldığı öne sürüldü.

Soruşturulan paşaya ‘Komutanım’ hitabı

İçişleri Bakanlığı’ndan gelen müfettişlerin soruşturma sürecindeki duruşu da tartışmalara neden oldu. Müfettişlerin, Bölge Komutanı’nın göreviyle ve birliğinde yaşanan olayla ilgili soruşturmaya gelen heyetten çok misafiri gibi davrandığı öne sürüldü. Teftiş heyetindekilerin, soruşturulan Karaosmanoğlu’na ‘Komutanım’ şeklindeki hitapları ve ezik duruşları olayların sivil denetimle açığa çıkacağı konusunda kamuoyundaki umutlu bekleyişi de boşa çıkardı. Heyetle birlikte olay yerini incelemeye giden Karaosmanoğlu’nun Alay’a gelindiğinde de teftiş heyetinden biri gibi hareket ederek heyetin soracağı sorulara kadar yönlendirmelerde bulunduğu ileri sürüldü. Soruşturma kapsamında ihmali araştırılan Bölge Komutanı’nın emir komuta zincirindeki konumunun devam etmesi de tepki çekti. Bu durumun soruşturmanın objektifliğine gölge düşürdüğüne işaret edildi.