CHP'nin 2 puanlık yükselişi

Milletvekili listeleri açıklandı, seçim beyannameleri ilan edildi, Türkiye seçim havasına girdi.

Sırada meydan mitingleri var.

Tayyip Bey, bugün Bayburt'tan seçim startını veriyor. Devlet Bahçeli bu kez herkesi şaşırtan bir çıkışla meydanlara çıkan ilk lider oldu.

"Ses ver Türkiye"diyor MHP lideri.

Rap tarzında bestelenmiş bir parçayı seçim müziği olarak kullanıyor, MHP.

Ülkücü bıyıklı, yağız delikanlılar rap eşliğinde," Karar anı geldi" diye oynuyor, "Ses ver Türkiye" diye söyleniyorlar. "Çırpınırdı Karadeniz" marşını söylemek,"Kızıl Eşkiyayı MHP ezer" afişleri asmak geride kaldı. Devir değişti, onlar da değişti. Marş yok, Rap var.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise seçim startını Pazar günü Samsun'dan verecek. Atatürk gibi Samsun'dan karaya çıkacak, 23 Haziran'da İzmir'de noktalayacak.

Ergenekoncu adayların gösterildiği illere mitinglerde de öncelik tanımış CHP lideri.

Haberal'a destek için ikinci mitingini 25 Nisan pazartesi günü Zonguldak'ta yapacak. Zonguldaklılar,"Ecevit'e iş göremez raporu ile gündeme gelen Haberal'ı aday göstererek, Ecevit'in kemiklerini mi sızlattın" diyecekler, yoksa bağırlarına mı basacaklar göreceğiz.

Demirel ve Cindoruk orada olacaklar mı bilmem ama Ecevit'in koruma müdürü İzmir milletvekili Recai Birgün Zonguldak'ta olacak.

Kılıçdaroğlu, İlhan Cihaner'e destek için 12 Mayıs'ta Denizli'de olacak. Hazır Denizli'ye gitmişken, Gürsel Tekin'le birlikte kürsüye çıksalar da, Cihaner'in neden aday yapılmadığını anlattıkları açıklamalarının mürekkebi kurumadan alelacele nasıl aday gösterdiklerini izah etseler.

"Kasetçiler çarşısı" durumu mu,"Ergenekon dayanışması mı" anlasak.

Ayrıca ODA TV konusuna bir açıklık getirseler. Kormaz Yiğit'in,"Çatıcı arayınca insanın kimyası bozuluyor" sözü literatüre geçmişti. ODA TV isteyince de Kemal Bey'in İklim'i bozuluyor.

Cihaner'in adaylığı için CHP yönetimi ve medya seferber olmuşken, kendisi "Boynu bükükler" misali dışarıda bırakılan Tuncay Özkan ise bu duruma adeta isyan etmiş.

Tuncay Özkan, "Ergenekon esiri" diye not düştüğü mektubunda, "Yaşadığım bu zulmü katmerlendiren reddedilişin ardından İstanbul 1. Bölge seçim çevresinden Bağımsız Milletvekili Adaylığı için başvurdum" diyor. Mücadelesini Atatürk'ün partisinin çatısı altında sürdürmek istediğini anlatıyor," Ancak nedenini bilmediğim ve hiç hak etmediğim bir şekilde 'O' çatı altına dahil edilmedim" diye itiraz ediyor.

Dışarıda olsa Ergenekon paşalarının eşleri gibi mutlaka Anıtkabir'e gider ve partisini Atatürk'e şikayet ederdi.

O da kızgınlıkla gitmiş bağımsız aday olmuş.

Peki İlhan Cihaner, Sinan Aygün, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay aday gösterirken Tuncay Özkan'ın suçu ne?

Ergenekon listesinde Doğu Perinçek'in, Çetin Doğan'ın, Alparslan Arslan'ın adı niye yer almıyor?

Ne eksiği var onların.

Sağcılıksa sağcılık, solculuksa solculuk. Darbecilik ise işin cabası. Kendisi inandığı gibi millet de ona inanır da iktidar olursa Kemal Bey'in bakanlar kurulu listesinin ilk 5 ismi biliyorum. Hatta görev dağılımı hakkında dahi bilgim var. Biri kendisi.

Diğer dördünün görev dağılımı ise şöyle:

Adalet Bakanı- İlhan Cihaner

İçişleri Bakanı Sinan Aygün

Sağlık Bakanı Mehmet Haberal

Milli Savunma Bakanı Mustafa Balbay

Eğer MHP ile koalisyon kururlarsa Engin Alan konusunda ihtilaf yaşarlar. Emekli asker olması nedeniyle Engin paşa isteyecektir Milli Savunma Bakanlığını.

Ancak Balbay'ın günlüklerini okuyunca insan son zamanlarda onun da bu işte epey birikim sahibi olduğunu görüyor.

Sinan Aygün için İçişleri Bakanlığı tespitime kimse şaşırmasın. Emniyet teşkilatını pek sever kendisi. Kurşunlanma ya da tefecilik gibi iddialar nedeniyle polisle başının derde girdiği zamanlar olmuştur. Örneğin 1997 yılında maruz kaldığı pompalı dehşeti gibi. O anlar...

Seçim sürecine girildi, peki partilerin oy oranı ne, kamuoyu yoklamaları neyi gösteriyor?

Seçim sonuçlarını tespit etme konusunda güvenilir bir kamuoyu araştırma kuruluşu olan ANAR'ın Genel Müdürü İbrahim Uslu ile konuştum.

AK Parti yüzde 48-50 bandına oturmuş gözüküyor.

CHP yüzde 24- 26.5 arası.

MHP yüzde 10-12.5

ANAR'ın tespitlerine göre seçmen tercihlerinde henüz büyük bir oynama yok.

CHP'nin projelerini sormuşlar halka. CHP projeleriyle halkta henüz bir güven uyandırmamış.

Kamuoyu seçim vaadi olarak görüyor. Aile sigortasını seçim vaadi olarak görenlerin oranı yüzde 65, askerlikle ilgili öneride ise bu oran daha yüksek; yüzde 80. Ancak CHP, sesli ve görüntülü reklam çalışmasıyla 2 puanlık bir sıçrama yaşamış. Sorun bunun sürdürülebilir olup olmamasında.

İlginç olanı, CHP iddia ettiği gibi yüzde 30'u aşarsa, AK Parti bundan etkilenmiyor. CHP'nin yükselişinden en fazla zararı MHP görüyor. Şu anda barajın altında kalması söz konusu değil ama CHP büyüdükçe MHP eriyor. İşte o zaman barajın altında kalma tehlikesiyle yüz yüze kalıyor.

Peki AK Parti'nin durumu? Meydanlar yeni ısınıyor. İbrahim Uslu, 15 Mayıs'tan itibaren sonuçları yüzde yüze yakın ölçüde tespit edebileceklerini söylüyor. İzleyip, öğrenip aktaracağız.