Taraf: BU MUDUR

Taraf: BU MUDUR

CHP'nin yeni Genel Başkanı manşetleri süslerken, muhalif tavrı ile tanınan Taraf günün en ilginç manşetiyle okuyucularının karşısına çıktı:

 Kemal Kılıçdaroğlu, kurultaydaki konuşmasında CHP’nin bilinen ve yüzde yirmiyi aşamayan söylemini aynen tekrarladı...

 

CHP’nin 33. Olağan Kurultay’ında tek genel başkan adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan Kemal”, “Halkçı Kemal” sloganları arasında yaptığı konuşmada Baykal gibi “laiklik” vurgusu yapmadı. Eski SSK Genel Müdürü olan Kılıçdaroğlu’nun konuşması daha çok, mesleğine yakın olan “işçi hakları”, “yoksulluk”, “sendikalar”, “meslek hastalığı ve iş kazaları” ekseninde geçti. Demokrasi, Kürt sorunu ve inanç sorununa girmeyen Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında sinevizyonda Ergenekon sanıkları gösterildi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ı ise “Recep Bey” diyerek hedef aldı.

 

 Dört lidere atıf

Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Recep Bey Zonguldak’taki ölümlerin mesleğin kaderinde olduğunu söylüyor. Dünyanın her yerinde maden çıkarılır. Bizim kadar yaşamını yitiren emekçi var mı? Nasıl oluyor da başka yerde kader olmayan olay Türkiye’de kader olabiliyor? İş güvenliğini onlara öğreteceğiz.

 

 Kasımpaşalı dedikodu yapmaz

Sayın Başbakan herhalde ülkeyi yönetemediği için CHP’nin iç işleriyle uğraşmaya başladı. Benim bildiğim hiçbir Kasımpaşalı dedikoduyla uğraşmaz. Benim bildiğim Kasımpaşalılar belaltı vurmazlar. Ondan Kasımpaşalılık unvanını almak da Kasımpaşalıların görevi artık.”

 

 Ulusal değerleri koruyacağız

CHP’nin ulusal değerleri koruyacağını, ulusal çıkarları savunacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yoksulluğun, işsizliğin, haksızlığın, rüşvetin sonunu getirmenin CHP iktidarına nasip olacağını ifade etti.

 

 Ergenekon mahkemeleri bitecek

CHP’nin iktidara gelmesi durumunda yapacakları çalışmalar hakkında da bilgi veren Kılıçdaroğlu, yargının sorunlarına çözüm üreteceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Size söz, özel yetkili mahkemelere de son vermek bizim görevimiz olacaktır” dedi.

 

 İnsanın insana kulluğu sona erecek

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “CHP değişimci ve devrimcidir. Değişimi ve devrimi sonuna kadar götüreceğiz. Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Demokrasinin çıtasını yükselteceğiz. Korku imparatorluğu değil, sevgiyi egemen kılacağız. Kine kitabımızda asla yer yoktur. Bir ozanımızın dediği gibi ‘yok edeceğiz insanın insana kulluğunu’. Kardeşçe yaşayacağız, barış türküleri söyleyeceğiz...”

 

 Recep Bey ekonomiyi bilmiyor

Başbakan Erdoğan’ın her işadamının bir işçi istihdam etmesi halinde işsizliğin büyük ölçüde önleneceği yönündeki önerisini de eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bu hayata geçti mi? Geçmedi. Çünkü Recep Bey ekonomiyi bilmiyor. Ekonomiyi bilmeyen birinin ülke yönetmesine hazır mısınız? O zaman bunları alaşağı etmeliyiz” dedi. Kılıçdaroğlu konuşmasının son bölümünde şunları söyledi:

 

»Dokunulmazlık için gidelim referanduma bakalım dokunulmazlıklar kalkacak mı? Gidemez. Çünkü Recep Bey’in yargı fobisi var. Söz verdin. Niye kaldırmıyorsun?

 

»Yüzde 10 seçim barajını indireceğiz. AKP aldığı yüzde 47 oyla yüzde 60’ı temsil ediyor. AKP yüzde 13’ün hakkını gaspediyor.

 

»İşsizlik, yoksulluk var, yatağa aç giden çocuklar var, beyefendiye bir uçak yetmiyor, Recep Bey ikinci bir uçak alıyor yine mağdur.

 

»Dış politikaya satranç ustalığıyla yaklaşmak lazım. Kişisellikle dış politika yürütülemez.

 

»AB çok önemli. 2. Genel Başkanımızın imzasıyla başladı bu süreç. Bir çağdaşlaşma projesi olarak görüyoruz. Ama çifte standardı kesinlikle kabul etmiyoruz. Ya adam gibi gibi oturur müzakere eder, tarih verirsiniz ya da kusura bakmayın biz size mahkûm değiliz...

 

Genel sekreter vesayeti

 

Baykal ve Ateş kurultayı Taraf’a değerlendirdi: Coşkuluydu, tebrik ederiz.

 

CHP’nin dünkü kurultayında Kılıçdaroğlu konuşmasını bitirir bitirmez Deniz Baykal’a ulaştım ve konuştum. Baykal, kurultayı ve Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını şöyle değerlendirdi: “Çok coşkulu ve güzel bir kurultay oldu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını beğendim. CHP perspektifine uygun iyi, güzel, doğru ve sade bir konuşmaydı. Kendisini tebrik ederim.” Ardından Baykal CHP örgütünün tavrı meselesine girdi: “Örgütlerimize karşı bir kırgınlığım yok, tam aksine kurultaydaki tavırlarıyla vefalı olduklarını gösterdiler. Parti içi bütünlük korunarak CHP’nin yoluna devam etmesini istiyorum, örgüt partiyi dizayn etmeye yönelik dış operasyonların oyununa gelmemeli. Bugün de örgütümüz bu oyunlara gelmediğini gösterdi.”

 

 

Alkış Baykal’ı heyecanlandırdı

Baykal, doğrudan isim kast etmedi ama Önder Sav ismi geçen yerlerde salonda doğru düzgün alkış olmadı, oysa Baykal ismi geçince alkış tufanı kopmuştu. Kanaatimce bu manzara Baykal’ın hoşuna gitmişti. CHP örgütleri Kılıçdaroğlu’nu destekliyor, nitekim Baykal’ın en yakın adamları da daha evvel yazdığım gibi külliyen Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Bu konuda bir ayrışma yok. Fakat Önder Sav’ın parti içi operasyonları konusunda örgütün ciddi bir tepkisi olduğu kanaatinde Baykal. Bana direkt böyle söylemedi ama konuşmamızdan ben böyle bir izlenim edindim.

 

Baykal “Gelişmeleri sonra uzun uzun değerlendiririz, daha uzun konuşuruz, şimdilik bunları söyleyeyim” diyerek dünkü kurultay değerlendirmesini noktaladı.

 

Sav’ın vesayeti aynen korunuyor

Baykal’ın ardından Baykal’ın en yakın adamlarından CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş de kurultayı Taraf’a değerlendirdi. Ateş Baykal’a göre daha açık konuştu: “Kemal Beye oy verdik, genel başkanlığını destekliyoruz. Konuşmasını da hem ben hem arkadaşlarım beğendik ama bu kurultayda bir tüzük operasyonu yapıldı, buna dikkat çekmek isterim. İnce bir operasyonla parti içindeki genel sekreter vesayeti aynen korunuyor. Genel başkan yetkisi az bir makam olarak kalıyor. Bu kurultayda yapacağımız tüzük değişikliğinin yürülük maddesi gündemden kaldırıldı. Bu, hukuka aykırı, siyasi partiler yasasına aykırı. İl ve ilçe başkanlarının “başkan yardımcısı” dahi yok. Tüm kontrol yine genel sekreterde olacak. Parti içi demokratikleşmiyor, vesayet sürüyor. Bu da komplo sonrası operasyonun bir parçası bizce. Anlaşılıyor ki kaset komplosundan itibaren olan bütün o medyatik linç operasyonunun bir sebebi de buymuş. Böyle bir şey çıkıyor buradan.”

 

Yılmaz Ateş isim vermiyor ama açık açık bir Önder Sav operasyonundan bahsediyor. Baykal ve Baykal’ın yakın çevresi Kılıçdaroğlu’nun yanında ama Önder Sav’a şiddetle karşı vaziyette. Baykal’a düzenlenen komplo operasyonunda Önder Sav’ın da parmağı olabileceği dahi söyleniyor birçok CHP milletvekili tarafından. Önder Sav’ın Kılıçdaroğlu’nu payanda kullanarak partiyi tam bir genel sekreter vesayetinde yönetmek istediği düşünülüyor.Tüzük operasyonu da bunun bir işareti.

 

Baykal ve ekibi de Kılıçdaroğlu’na karşı değil, bilakis yanında, bunu net olarak söyleyeyim ama Baykal’ı tezgâha düşüren Önder Sav konusunda çok büyük tepkileri var. Bana göre bu tepkilerinde de haksız değiller.

 

 

TARAF

Etiketler :