Üst üste intihar edip de ölmeyince!..

Üst üste intihar edip de ölmeyince!..

Bunalımlı bir tip olan Temel, intihar etmeye karar vermiş. Yüksekçe bir binanın çatısına çıkmış ve oradan kendini boşluğa bırakmış.

........ Ankara’da şu fıkralar anlatılıyor;
Bunalımlı bir tip olan Temel, intihar etmeye karar vermiş. Yüksekçe bir binanın çatısına çıkmış ve oradan kendini boşluğa bırakmış. Tepe üstü asfalta çakılmış. Temel, burnu bile kanamadan düştüğü yerden kalkmış. Etraftan yetişmişler, elinden kolundan tutup ilgilenmişler. Temel de yardım edenlere çıkışmış;
“Ya! Beni bırakın. Benim hiçbir şeyim yok. Madem ki bana bir şey olmadı, artık intihardan vazgeçtim. Ama bu işi soruşturmamız lazım. Bu mucize nasıl oldu?”
Profesör İdris’e gitmişler. İdris olay yerine gelmiş. Temel’e bakmış, binaya bakmış, asfalta bakmış. Hesaplar yapmış, kararını vermiş;
“Tamamen şanstır uşağum”
Aradan zaman geçmiş, Temel tekrar intihar etmiş. Yine bir şey olmamış. Profesör İdris tekrar keşfe gelmiş, incelemiş;
“Tamamen tesadüftür uşağum”
Temel üçüncü kez intihar edip yine bir şey olmayınca Prof. İdris olay yerinde keşif yapmadan masa başında karar vermiş;
“Tamamen alışkanlıktır
uşağum”..

***

Abdullah Gül, Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturunca, bürokratları çağırmış ve
“Bana, ülkelerin dış politika anlayışları hakkında bir rapor hazırlayın” demiş.
İki gün sonra bir dosya getirmişler önüne. Bakmış, içinde tek bir yaprak ve üzerinde 10-15 satır yazı. Şaşırmış önce ve “bu ne?” der gibi dudaklarını büzmüş, sonra
okumuş:
 “Suudi Arabistan’in Riyad şehrinde, farklı ülkelerden gelen bir turist grubu, bir dinlenme yerine giderek buz gibi kola ısmarlamışlar. Kolalar gelince bardaklarında birer karasinek olduğunu fark etmişler.
İngiliz, başka bir bardakta yeni bir kola istemiş.
İsveçli, aynı bardakta yeni bir kola istemiş.
Finlandiyalı, sineği bardaktan çıkardıktan sonra kolayı içmiş.
Rus, kolayı sinekle birlikte içmiş.
Çinli, sineği yemiş, kolayı
içmemiş.
Yahudi, sineği yakalayıp Çinli’ye satmış.
Japon, değerlendirilmek üzere, sineği Tokyo’ya göndermiş.
Yunanlı, kolanın yarısını içtikten sonra itiraz ederek yeni bir kola istemiş,
Norveçli, kolayı içtikten sonra bardaktaki sineği balık yemi olarak kullanmış.
İrlandalı, sineği ezip kolayla karıştırmış ve İngiliz’e içirmiş.
Amerikalı, 5 milyon dolarlık tazminat davası açmış.
Arabistan hükümeti, özür dileyerek, 10 milyon dolar tazminat ödemiş.”
Abdullah Gül, bıyık altından gülerek, rapordan hoşlandığını
belirtirken sormadan edememiş:
“İyi, güzel de, bu turist grubunun içinde hiç bizden biri yok
muymuş?”.
“Varmış efendim”  diye cevaplandırmışlar.Ve...
 
devamı için tıklayınız;
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=23540

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.