Türk edebiyatının "Bir Hanım"ı: Fatma Aliye Topuz

Türk edebiyatının "Bir Hanım"ı: Fatma Aliye Topuz

İlk yazıları "Bir Hanım" imzasıyla yayınlanan Türkiye'nin ilk kadın roman yazarı Topuz, vefatının 87. yılında yad ediliyor

İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - "Muhadarat", "Udi", "Ahmet Cevdet Paşa ve Zamanı", "Enin" ve "Muhazarat" adlı kitaplara imza atan Fatma Aliye Topuz'un vefatının üzerinden 87 yıl geçti.

İlk Türk kadın roman yazarı Topuz, son devir Osmanlı devlet adamlarından hukukçu ve tarihçi Ahmed Cevdet Paşa ile Rabia Adviye Hanım'ın en büyük kızı olarak, 22 Ekim 1862'de İstanbul'da dünyaya geldi.

Türk edebiyatının ve İslam coğrafyasının ilk kadın romancısı olarak tanınan Topuz, okuma ve yazmayı çok kısa sürede öğrendi.

Topuz, kendisine ilk başlarda özel bir eğitim verilmese de ağabeyi Ali Sedat Bey için dil bilgisi, kozmografya, astronomi öğretmesi adına tutulan Mustafa Efendi'nin derslerini dinleyerek, kendini geliştirdi. Babasının resmi görevleri dolayısıyla Halep, Yanya, Şam ve Beyrut'ta bulundu, Fransızca ve Arapçayı iyi derecede öğrendi.

- Ahmed Midhat Efendi'nin eserlerinden etkilendi

İlk kadın felsefeci olarak da bilinen yazar, hayatında önemli bir yere sahip Ahmed Midhat Efendi'nin eserlerinin etkisinde kaldı.

Topuz, Plevne Savunması ile ünlü Gazi Osman Paşa'nın yeğeni Kolağası Faik Bey ile 1878'de evlendi, Hatice, Ayşe, İsmet ve Nimet adını verdiği 4 kızı oldu. Evliliğinin ilk 10 yılında eşinden gizli olarak kitap okuyan yazar, eşinin tutumunun değişmesinin ardından tercümeler yapmaya başladı.

Fransızcadan çevirilere ve tarih alanında araştırmalara imza atan Topuz, 1866'da babasının tayini sebebiyle gittikleri Halep'te, yaşamına tanık olduğu udi bir kadının hikayesini "Udi" romanında ele aldı. Eser 1899'da yayımlandı.

Başarılı edebiyatçı, "Bir Hanım" takma adıyla George Ohnet’in Volonte romanını "Meram" adıyla Fransızca’dan Türkçe’ye çevirdi. Servet ile Tercüman-ı Hakikat gazetesinde, esere ilişkin yayınlanan yazıların ardından, Topuz edebi çevrelerin yanı sıra geniş bir okuyucu kitlesine de ulaştı.

Tercümeyi yapanın bir kadın olması dolayısıyla Meram kısa zamanda meşhur oldu. Usta yazar, Tercüman-ı Hakikat gazetesinde aynı takma adla kadınlarla ilgili yazılar yazmaya başladı. Bir süre "Mütercime-i Meram, Aliye" ismini kullanan Topuz, 8 Ekim 1890'da "Sürat: Eiler’in Prensese Yirmi Birinci Mektubu" başlıklı yazısında ilk kez Fatma Aliye imzasını kullandı.

- Ahmed Midhat Efendi'nin manevi kızı oldu

Çevirisiyle babasının da dikkatini çeken yazar, babasından da eğitim alarak, edebiyat müzakereleri yapmaya başladı. Daha sonra Ahmed Midhat Efendi, Tercüman-ı Hakikat gazetesinde Topuz'dan övgüyle bahsederek, kendisini manevi kızı kabul etti.

Fatma Aliye Topuz, eserlerini okuduktan sonra Ahmed Midhat Efendi ile mektuplaşmaya başladı. Mektuplaşmalar yazarın yetişmesinde faydalı olduğu gibi Ahmed Midhat Efendi’nin Osmanlı toplumunda bir kadın yazarın hayatını anlatan "Fatma Aliye Hanım yahud Bir Muharrire-i Osmaniyye’nin Neş’eti" adlı ilk monografiyi yazmasına sebep oldu.

Ahmed Midhat Efendi ile 1891'de "Hayal ve Hakikat" romanını kaleme alan yazar, Avrupalı kadınlara, Müslüman Osmanlı aile hayatına dair doğru bilgiler vermek amacıyla görüştüğü kişilerle yaptığı konuşmaların hatıralarına dayanan "Nisvan-ı İslam" adlı eseri ile "Muhadarat" adlı ilk romanını 1892'de okurla buluşturdu.

- Kadın sorunlarını eserlerinde ele aldı

Eserlerinde kadın gözüyle evlilik, eşler arasındaki uyum, aşk ve sevgi kavramı, birbirini tanıyarak evlenmenin önemini işleyen Topuz, bireyleşme çabasındaki çalışan, para kazanan, erkeğe ihtiyaç duymayan kadın kahramanları ele aldı, kadın sorunlarıyla ilgili makaleler yazdı.

Başarılı edebiyatçı, İslamiyet'in aydınlık döneminde olduğu gibi kadınların hak ettiği konuma gelmesini, kadın erkek ayrımı yapılmadan bilimden herkesin yararlanmasını, İslamiyet'te kadının eğitimini engelleyici bir buyruk bulunmadığını savunan yazılara imza attı.

Düz yazının yanı sıra şiirler de kaleme alan Topuz'un eserleri, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da hayranlık uyandırdı, birçok eseri Fransızca ve Arapçaya çevrildi. Yazarın biyografisi ve eserleri, 1893'te Chicago'daki Dünya Kadın Kütüphanesi Sergisi ve Kataloğunda yer aldı.

Tiyatro ve sinema oyuncusu Suna Selen'in anneannesi olan Topuz, sağlığının bozulması sebebiyle 1924'ten itibaren yazmayı bıraktı, hayatının son günlerine kadar sanat ve edebiyat çalışmalarını takip etti. 13 Temmuz 1936'da İstanbul'da vefat eden yazar, Feriköy Mezarlığı'na defnedildi.

Vefatının ardından Fatma Aliye Hanım'ın adı, Beyoğlu'nda ve Çankaya'da birer sokağa verildi. Ayrıca 2009'da dolaşıma çıkan 50 Türk lirası banknotların arka yüzüne resmi işlendi.

Fatma Aliye Topuz'un kaleme aldığı kitaplar şöyle:

George Ohnet’in Volonté adlı romanının tercümesi "Meram", Ahmed Midhat ile yazdığı "Hayal ve Hakikat", "Muhadarat", "Nisvan-ı İslam", "Re’fet", "Udi", "Levayih-i Hayat", "Taaddüd-i Zevcat’a Zeyl", "Teracim-i Ahval-i Felasife", "Tedkik-i Ecsam", "Enin", "Tarih-i Osmaniyye’nin Bir Devre-i Mühimmesi-Kosova Zaferi ve Ankara Hezimeti", "Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı"

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.