Türk-İslam münevveri bir mütefekkir: Samiha Ayverdi

Türk-İslam münevveri bir mütefekkir: Samiha Ayverdi

Roman, hikaye, tarih, anı, düz yazı ve şiir gibi birçok alanda esere imza atan, yazar, mütefekkir ve mutasavvıf Samiha Ayverdi'nin vefatının üzerinden 30 yıl geçti.

İSTANBUL (AA) - FATİH TÜRKYILMAZ - Roman, hikaye, tarih, anı, düz yazı ve şiir gibi birçok alanda esere imza atan, yazar, mütefekkir ve mutasavvıf Samiha Ayverdi'nin vefatının üzerinden 30 yıl geçti.

Ayverdi, 25 Kasım 1905'te Meliha Hanım ile Piyade Kaymakamı Yarbay İsmail Hakkı Bey'in ikinci çocuğu olarak İstanbul Şehzadebaşı'nda dünyaya geldi.

Sanat tarihçisi Ekrem Hakkı Ayverdi'nin kardeşi olan yazarın baba tarafı Ramazan oğullarına, anne tarafı ise Bektaşi dervişi Gül Baba'ya kadar uzanıyor.

- Babasının kütüphanesiyle kendisini yetiştirdi

Samiha Ayverdi, henüz 3-4 yaşındayken babasının kendi evlerinde düzenlediği ve Ziya Paşa, Cevdet Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Çürüksulu Mahmut Paşa ile ressam Ali Rıza Bey'in yer aldığı selamlık sohbetlerine katıldı.

Mahalle mektebine 5 yaşında başlayan usta edebiyatçı, babasının zengin kütüphanesiyle kendini yetiştirdi.

Ayverdi, 1921'de Süleymaniye Kız Numune Mektebinden mezun olduktan sonra tarih, tasavvuf, felsefe ve edebiyat alanlarında aldığı özel derslerle eğitim hayatını sürdürdü.

İyi derecede Fransızca bilen ve keman çalan Ayverdi, ruhen ve fikren anlaşamadığı, kaymakam olan eşinden, kızı Nadide'nin doğumundan sonra ayrıldı, bir daha evlenmedi.

- Kenan Rifai, hayatının dönüm noktası oldu

Annesi sayesinde tanıştığı, mütefekkir ve mutasavvıf Kenan (Rifai) Büyükaksoy, yazarın hayatında önemli bir rol oynadı. Yazarlığa Kenan Rifai aracılığıyla adım atan Ayverdi, ilk yazılarını Necip Fazıl Kısakürek'in çıkardığı "Büyük Doğu" dergisinde okurla buluşturdu.

Samiha Ayverdi'nin yazıları "Resimli İstanbul Haftası", "Fatih ve İstanbul", "Türk Yurdu", "Havadis", "Ölçü", "Hür Adam", "Anıt", "Türk Kadını", "Tercüman", "Kubbealtı Akademi Mecmuası" ve "Türk Edebiyatı" dergilerinde de yayınlandı.

Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in kuruluşuna genç yaşta tanık olan Ayverdi, "Aşk Budur" adlı ilk romanını 1938'de kaleme aldı.

Yazar Ayverdi, tarih ve medeniyet konularını eserlerine taşıdı, 1946'ya kadar tasavvuf ve manevi aşk üzerine roman ve hikaye kitapları yazdı. Sonraki yıllarda ise edebi hayatına tarihi ve sosyal içerikli biyografi, hatıra, mektup, makale ve inceleme türündeki eserlerle devam etti.

- Mevlana, Muhyiddin-i Arabi ve Sadi Şirazi'den etkilendi

Mevlana, Muhyiddin-i Arabi ile Hafız Sadi Şirazi'den etkilenen usta edebiyatçı, bir yandan da Batı edebiyatını ve dünya düşünce akımlarını takip etti.

Ayverdi, hayatı boyunca yaklaşık 50 eser kaleme aldı. Yaşadığı dönemde batılılaşmayla meydana gelen değişimi ve bu değişimin toplumda sebep olduğu sorunları ve çözümleri romanlarına taşıyan yazar, eserlerinde Türkçeyi yalın ve titizlikle kullandı.

Kaleme aldığı "İbrahim Efendi Konağı"nda, kişisel anılarından yola çıkarak, konak hayatını, "Mesihpaşa İmamı" romanında ise sevgiden yoksun ve sahip olduğu değerlerin farkında olmayan bir din adamını anlattı.

Başarılı yazar, Türkiye'deki milli eğitim ve kültür alanında yaşadığı boşluklardan ve hatalardan yola çıkarak, "Milli Kültür Meseleleri ve Maarif Davamız" adlı eseri hazırladı.

- Milli kültür ve manevi değerler adına birçok hizmette bulundu

Mevlana'nın anıldığı ve hala devam eden "Şeb-i Arus" merasimlerinin ilk kez 1954'te yapılmasına öncülük eden Ayverdi, dönemin halk aşıklarına ulaşarak çeşitli derlemeler yapan, kasetler hazırlatan ve Yunus Emre'nin şiirleriyle ilahileri yayınlayan "Yeni Doğuş Cemiyeti" derneğinin kurucuları arasında da yer aldı.

Usta edebiyatçı, aksiyoner ve birleştirici mizacıyla bazı sosyal ve kültürel kurumların oluşmasını teşvik etti ve İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul Enstitüsü ile Yahya Kemal Enstitüsünde üye olarak yer aldı.

Türk Kadınları Kültür Derneği İstanbul Şubesi ile Kubbealtı Akademisinin kurucu üyesi olan Ayverdi, 1969-1980 yıllarında çeşitli Avrupa ülkelerine seyahatler yaptı. Bu seyahatlerde aldığı notlardan yola çıkarak "Yeryüzünde Birkaç Adım" adlı eserini yazdı.

Yazar Ayverdi, çevreye duyarlılığı ile de dikkati çekti. Fatih'te İtfaiye durağından Edirnekapı'ya kadar devam eden Fevzipaşa Caddesi'nde ve Koyunbaba Parkı'nda ağaçlandırma çalışması yapılmasına vesile oldu.

- "Onun eserlerinde İstanbul'u koklarsınız adeta"

Prof. Dr. Abdullah Uçman, geçen yıl düzenlenen "Doğumunun 117. yılında Samiha Ayverdi" panelinde yaptığı konuşmada, "Onun eserlerinde İstanbul'u ve İstanbul'un tarihini koklarsınız adeta. En ince ayrıntısına kadar İstanbul'un kadim semtlerini ve orada geçen hayatları anlatır. Samiha Ayverdi eğer bugün hayatta olsaydı, kendisinin daha 1950'li yıllarda ah vah ettiği İstanbul'un bugünkü manzarasına da şahit olsaydı, bu şehirde yaşamaktan mutlu olmazdı." ifadelerini kullanmıştı.

Aynı panele katılan Prof. Dr. Kenan Gürsoy ise "O büyük bir mütefekkirdir. Bir tefekkür hanımefendisidir. Bir tarih, medeniyet, insan, şehir ve şahsiyet mütefekkiridir. Kendimi bilmeye başladığım o zamanlardan itibaren onu büyük bir hayranlık içinde gördüm. Bir tarafıyla çok yakın, gördüğümüz zaman içimizin aydınlandığı diğer veçhesiyle de hiç ulaşamayacağımız bir şahsiyetti. Korkmuyorsunuz ama kendinizi bir toparlama ihtiyacı hissediyorsunuz karşısında." değerlendirmesinde bulunmuştu.

- Ödülleri

Hizmetlerinden dolayı birçok ödüle de değer görülen Samiha Ayverdi'ye, 1978'de "Türkiye Milli Kültür Vakfı Armağanı", 1984'te Milli Kültür Vakfı tarafından "Türk Milli Kültürüne Hizmet Şeref Armağanı", 1985'te "Boğaziçi Başarı Ödülü", 1988'de Türkiye Yazarlar Birliği'nce "Yılın Dil Ödülü" ve 1992'de Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği tarafından "Üstün Hizmet Ödülü" verildi. Başarılı yazar ayrıca 13 Mayıs 1990'da Başbakanlık Aile Araştırmaları Kurumu tarafından şükran beratı aldı.

Hakkında çeşitli doktora ve yüksek lisans tezleri hazırlanan Ayverdi'nin birçok eseri, İngilizce, Arapça, Azerbaycan Türkçesi, Almanca ve Urducaya çevrildi.

Fatih'te 22 Mart 1993'te 87 yaşındayken vefat eden Samiha Ayverdi, Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.

Ayverdi'nin bazı eserleri şöyle:

"Batmayan Gün", "Mabette Bir Gece", "Ateş Ağacı", "Yaşayan Ölü", "Yolcu, Nereye Gidiyorsun?", "İstanbul Geceleri", "Edebi ve Manevi Dünyası İçinde Fatih", "Boğaziçi'nde Tarih", "Misyonerlik Karşısında Türkiye", "Türk Rus Münasebetleri ve Muharebeleri", "Türk Tarihinde Osmanlı Asırları", "Abide Şahsiyetler", "Kölelikten Efendiliğe", "Yeryüzünde Birkaç Adım", "Bağ Bozumu, "Dile Gelen Taş", "Ratibe", "İki Aşina", "Ezeli Dostlar"

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.