Türkiye'li Araplardan CHP'ye Tepki‏

Türkiye'li Araplardan CHP'ye Tepki‏

Suriye’de yaşanan insanlık dramına kalplerini ve gözlerini kapayarak ideolojik bakan bir kısım siyaset ve medya erbabını insafa ve gerçekleri görmeye davet ediyoruz.

Suriye’de yaşanan insanlık dramına kalplerini ve gözlerini kapayarak ideolojik bakan bir kısım siyaset ve medya erbabını insafa ve gerçekleri görmeye davet ediyoruz.

 

Türkiye halkı açlık, zulüm ve insanlık dışı muamelelere uğramış mazlumların her zaman yanında olmuştur. Somali, Arakan, Bosna, Çeçenistan, Filistin ve daha nicelerine yardım elini uzatmaktan hiçbir zaman geri kalmamış bir coğrafyanın çocuklarıyız.

 

Etnik kimliği, dini ve mezhebi ne olursa olsun mazlumun yanında olmak insanlığın en yüksek varoluşsal özelliğidir. Bu özelliğimizdir ki bizi biz yapıyor. Bu özelliklerimizden sıyrıldığımız zaman, bütün insani hasletlerimizden de sıyrılmış olacağız.

 

Bilindiği gibi Suriye’de yaşanan insanlık dramı oradaki halkı yerinden yurdundan göç etmek mecburiyetinde bırakmış, her birisi tarif edilemez acılar içerisinde sığınabilecekleri güvenli yerler aramaya başlamışlardır.

 

Türkiye tarihsel geçmişi ve komşusu olması hesabıyla Suriyelilerin sığınabilecekleri en münasip yerlerden olması nedeniyle, 100 binlere ulaşan bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalmıştır.

 

Bu tür göç dalgaları daha öncede yaşanmış; özellikle doksanlı yıllarda Bulgaristan’dan gelen büyük bir göç dalgası ile yüz yüze kalınmıştır. O dönemde gelenlere Türkiye kucak açmış hemen hepsi vatandaşlığa kabul edilmiş, kendilerine yer yurt verilmiş, birçoğu iş güç sahibi edilmiştir. Hatta Türkçe bilmeyenler bile öğretmen olarak görevlendirilebilmiştir.

 

Yine doksanlı yıllarda Saddam’ın zulmünden kaçan ve Türkiye’ye sığınmak isteyen Kürtlere Türkiye kucak açmış oluşturduğu kamplarda en azından can güvenliklerini sağlamıştır.

 

Bosna ve Çeçenistan’dan da ülkemize gelenlere kucak açılmış daha büyük faciaların yaşanmaması için gerekli tedbirlerde alınmıştır. Tüm bu korumacı tedbirler Türkiye halkı tarafından memnuniyetle karşılanmış, halk elinden gelen yardımı da yapmaktan geri durmamıştır. Türkiye halkına ve devletine yakışan da tarihsel misyonu gereği zaten bu şefkatli ve korumacı tutumudur.

 

Şimdilerde Türkiye’ye sığınan Suriyelilere de Türkiye devlet olarak kendisine yakışan bir şekilde kucak açmıştır. Fakat gelin görün ki özellikle CHP’nin başını çektiği siyasal anlayış ve medyada yer alan bir kısım basın erbabı her türlü provokasyonun içinde yer alarak bu yardımları engellemek, gerek sığınan mültecileri gerekse AK Parti hükümetini zorda bırakmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar.

 

Geçmişte ülkemize sığınan mülteciler için bu tür olumsuz görüşler sergilemeyenlerin Suriyeli mülteciler için neden bu tür olumsuz tavır takındıklarını anlamakta zorlanıyoruz. Bulgaristan’dan gelenler bizim için ne ifade ediyorsa Suriye’den gelenler de bizim için aynı şeyi ifade ediyor. Böyle düşünmeyenler bu toprakların derin felsefesini anlayamamış demektir.

 

Bazı mülteci kamplarının güvenlik sebebiyle ziyaretlere kapalı tutulması maalesef CHP ve bazı basın yayın organları tarafından suistimal edilmeye çalışılmaktadır. Kendi ülkesini uluslar arası arenada zorda bırakma çabaları hiç kimseye fayda getirmeyeceği gibi kendilerine de siyasi bir fayda getirmez. Bu tutum biz Türkiyeli Arapları derinden üzmektedir. Özellikle CHP teşkilatlarının bu olumsuz çabaları, aynı eksendeki bazı gazetecilerinde bu yanlış tutum içerisine girmeleri Türkiye de oluşturulmak istenen barış ve kardeşlik çabalarına büyük zarar vermektedir.

 

Özellikle bazı büyük gazetelerin ve CHP’nin kamplarda çektikleri bazı olumsuz resimlerle Suriyeli mültecileri terörist gibi lanse etmeleri, bazı terör örgütleri ile ilişkilendirmeye çalışmalarındaki amacı anlamakta zorlanıyoruz.

 

Suriyeli mülteciler bizim komşumuz olduğu kadar akrabalık bağlarımızın da olduğu, tarihsel geçmişimizde de birlikte bir millet olduğumuz kimselerdir. Türkiye’de siyaset ve gazetecilik yapan her kes bunu böyle bilmelidir. Özellikle Türkiye’yi yönetmeye talipseniz bu toprakların geçmişiyle, tarihiyle bir bütün olduğunu, yapay sınırların halkları birbirinden ayıramayacağını ve diktatör yönetimlerin yanında yer almakla gelecek yüzyıllara dair vizyonununuzun aslında yok olduğunu da bilmeniz gerekir.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.