Türkiye'nin AB stratejisi açıklandı

Türkiye'nin AB stratejisi açıklandı

Yeni stratejiye göre, Türkiye-AB ilişkilerine ivme kazandırarak üyeliğe giden yolun önündeki engellerin üstesinden gelinmesi amaçlanıyor.

AB Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'nin yeni Avrupa Birliği stratejisi, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine ivme kazandırarak üyeliğe giden yolun önündeki engellerin üstesinden gelinmesini amaçlamaktadır" denildi.

Yeni strateji çerçevesinde Türkiye'nin öncelikleri ve vatandaşların yararının ön planda tutulacağı belirtilen açıklamada, "Hem reform sürecimize hız kazandırılacak, hem de Türkiye ve AB arasında yeni iletişim köprüleri kurulacaktır" ifadeleri kullanıldı.

Açıklama, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin yeni Avrupa Birliği stratejisi, 62. hükümet programında ortaya konan güçlü iradenin ilk adımını teşkil etmektedir. Söz konusu strateji, 15 Eylül 2014 tarihinde Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulmuştur. Kararlılık, süreklilik ve etkinlik temelleri çerçevesinde oluşturulan strateji üç ana bölümden oluşmaktadır: Siyasi Reform Süreci, Katılım Sürecinde Sosyo-Ekonomik Dönüşüm, AB İletişim Stratejisi. Avrupa Birliği Stratejisi, kasım ayında yayımlanacak "AB'ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı" ve "Avrupa Birliği İletişim Stratejisi" ile operasyonel hale gelecektir."

"Yeni Türkiye'yi herkes heyecanla bekliyor"

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, yeni Türkiye'nin verdiği güçlü mesajların, AB tarafında heyecan uyandırdığını ve algılandığını söyledi.

Brüksel temasları öncesinde Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenleyen Bozkır, "Yeni Türkiye'yi size anlattığım gibi (Avrupalılara da) anlattım. Çok da karşılık buldu. Yeni Türkiye'yi herkes heyecanla bekliyor. Verdiğimiz güçlü mesajı algılamış vaziyetteler. Benim bu temaslarım dahi algıladıklarının delili. Son 4 yıldır hiçbir AB Bakanı bu kadar güçlü bir programla Strasbourg ve Brüksel'de dolaşmadı. Siz bunları en iyi tahlil edecek kişilersiniz." dedi.

Bozkır, Cumhuriyet tarihinde ilk kez cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin ardından yeni bir başbakan ve yeni bir hükümet ile birlikte "yeni bir Türkiye'nin" ortaya çıktığını ve bu yapının, AB sürecine kuvvetli vurgu yaptığını, AB üyeliğinin Türkiye'nin stratejik hedefi olduğunu ve bu doğrultuda her tüçlü çabanın ortaya konulacağını, reformların sürdürüleceğini açıkça teyit ederek önemli bir mesaj verdiğini anlattı.

Eşzamanlı AB'de üst düzey görev değişiklikleri olduğunu, gelecek aylarda AB Komisyonu ve AB Konseyi'nde yeni isimlerin sorumluluk alacağını belirten Bozkır, bu dönemde Türkiye'nin yeni bir AB iletişim stratejisiyle, üyeliğe giden yolun önündeki engelleri üstesinden gelmeyi hedeflediğini ifade etti.

Yeni AB stratejisi

Basın toplantısında "Türkiye'nin Yeni Avrupa Birliği Stratejisi'ni" açıklayan Bozkır, 3 ayaklı stratejinin siyasi reform sürecinin devamı ve özümsenmesi, Türkiye'nin AB müktesebatına uyumu ile iç ve Avrupa kamuoyuna yönelik AB iletişim stratejisinden oluştuğunu belirtti.

Siyasi reformlar kapsamında bu sürecin Türkiye'de özümsenmesi ve herkesçe sahiplenilmesinin sağlanacağını anlatan Bozkır, uygulamada esas organın Reform İzleme Grubu olacağını, daha aktif hale gelecek bu yapının yasa tasarılarının hazırlanması, onaylanması ve uygulanmasına öncülük edeceğini kaydetti.

AB müktesebatına uyum kapsamında ilki 2015 ortasına kadar atılacak adımlar ve ikincisi 2015-2019 döneminde yapılacaklar olmak üzere iki Ulusal Eylem Planı hazırlayacaklarını belirten Bozkır, Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde siyasi engellerin kalkması halinde açılan 14 fasla ilaveten 14 faslı daha kısa sürede açabilecek ve kapanan 1 faslı 13-14'e yükseltebilecek durumda olduğunu dile getirdi.

Bozkır, iletişim stratejisi bağlamında Türkiye'de halen yüzde 55'ler düzeyinde bulunan AB üyeliğine desteğin, kararsızların da ikna edilerek daha da yükselmesini ve yakalanacak bu ivmeyle reformların daha da hızlandırılmasını hedeflediklerini ve diğer taraftan AB kamuoyunda Türkiye hakkındaki olumsuz algıların düzeltilmesi için siyasi temasların ve sivil toplum diyaloğunun artırılmasının önemli olduğunu belirtti.

AB Bakanı Bozkır, sosyal politika ve istihdam faslıyla ilgili soru üzerine "Bu fasıl açılmasa dahi Türkiye'de bütün hazırlıkları yürütülmüş bir fasıldır. Dolayısıyla bu fasıl açılmadığından, kaynaklanan kazalarla (iş kazalarıyla) ilgili atfedilebilecek hiçbir eksiklik yoktur" dedi.

Türkiye'nin iş kazalarının önlenmesi kapsamında bu faslı ilgilendiren adımları daha önceki yıllarda attığını belirten Bozkır, memurlara grev hakkıyla ilgili bir anayasa değişikliğini bekleyen sosyal politika ve istihdam faslının muhtemelen gelecek yıl açılabileceğini dile getirdi.

"Kendi ilerleme raporumuzu yayınlamak doğru değil"

Volkan Bozkır, Türkiye'nin geçmiş yıllarda AB ilerleme raporlarına cevap olarak kendi ilerleme raporunu yayınlama uygulamasından vazgeçeceğinin sinyalini verdi.

Bozkır, bununla ilgili soruya, "AB ile ilişkilerimizde birbirimizi kırarak, sert söylemlerle ve AB sisteminde olmayan belge yayınlarıyla ilerlememizin doğru olmadığı kanaatindeyim. Dolayısıyla, beğenmediğimiz noktayı tanımıyorum psikolojisi içerisinde 'ben de bir rapor yayınlayacağım' dediğiniz zaman, bu raporun bir faydasının olmadığını da gördük. Türkiye'nin kendi başına, hiçbir sistem içinde kaydı olmayan bir belge yayınlamaktan vazgeçmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum" dedi.

AB Bakanı Bozkır, amaçlarının 8 Ekim'de yayınlanacak AB İlerleme Raporu'nun doğru bilgi ve teşhislerle çıkmasını sağlamak olduğunu ve bu doğrultuda temaslarda bulunacaklarını söyledi. Bakan Bozkır AB'ye, Türkiye'ye yönelik tenkitlerde içerik ve üslubun doğru olmasına dikkat etmesi çağrısında bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.