Türkiye'de Türkçülüğün fikir babalarından Nihal Atsız'ın sosyalist oğlu Star gazetesi yazarı Yağmur Atsız Suriye müdahalesine değindi. Ardından 21. yüzyılın Türk - Kürt ittifakına sahne olacağının altını çizdi.

İşte Yağmur Atsız'ın o yazısı:

Bekâra karı boşaması kolay gelirmiş. Yazı masası başından bir harbe başlayıp iki cümlede şu yahut bu ülkeyi perişan etmek de öyle...

Bizim, yâni, ben dâhil, bir dizi sütun yazarının yaptığı da pek farklı bir şey değil. Kimimiz denizden kimimiz havadan, bazılarımız ise hem denizden hem havadan Suriye’nin üzerine çullanarak, çok değil, iki günde güney komşumuzun icabına bakma görevini hani benimsemedik desem yalan olur.
Ben bu sabah kendimi harita başında ilk taarruz hedeflerini tespit ederken yakaladım.

SAĞ YANIMDA MUSTAFA KEMAL PAŞA SOL YANIMDA İSMET PAŞA

Sağ yanımda Mustafa Kemâl Paşa, sol yanımda İsmet Paşa ve onun solunda da Fevzi Paşa duruyordu. Dördümüz de harita üzerine yoğunlaşmıştık.

Öyle ya, birinin bu işi üstlenmesi lâzım...
Biz "profesyonel akıldâneler" bu hâlet-i rûhiye içine girince tabii artık yavaş yavaş sabırsızlanmaya da başlıyor ve "Canım, daha ne bekliyorlar? İşimiz gücümüz var; başlasınlar artık!" şeklinde huysuzlanmaya da temâyül ediyoruz.

Bilmeyen de sanır ki her birimiz birer Başkumandan Mustafa Kemâl Paşa yahut en azından Garp Cephesi Kumandanı Miralay İsmet Bey... Bu vesileyle ufak bir sapmada bulunayım da İsmet Paşa için bir Demokrat Partilinin 1950 sıraları "asker kaçağı" iddiasında bulunduğunu da hatırlatayım bari... Fesuphanallah!!!
Asıl konumuza dönecek olursak bir askerî harekât, hele bu çapta bir askerî harekât, eldeki güç ne kadar kaliteli olursa olsun öyle ha dediğinden başlayamıyor tabii.

SURİYE ORDUSU ÇÖPTEN BİR ORDU DEĞİL

Üstelik Suriye Ordusu da öyle çerden çöpten bir ordu değil.
Bana kalırsa kimse, öyle rakı sohbetlerinin etkisinde kalarak şu cılkı çıkmış "Araplar muharebe edemezler!" yanılgısına düşmesin!
İyi sevk ve idare edilirlerse Araplar da bal gibi muharebe edebilirler!
Filistinliler o kırık dökük halleriyle altmış yıldır destan yazıyorlar!
Hem de Amerika'dan ve Almanya'dan her yıl milyarlarca dolarlık askerî yardım alan ve en modern eğitimi gören İsraillilere karşı!

WASHİNGTON YAPTIĞINI HESAP ETMELİ

Şehit olmaktan korkmayan muharebe de edebilir... En azından bir süre sonra öğrenir!

Sözü şuraya getirmek istiyorum:
Amerika'nın Suriye’ye bir askerî müdahale ihtimâli, Salı/17.00h itibariyle biraz daha artmış gözüküyor. En azından açık haber kaynakları o izlenimi uyandırıyor.
Amerikalı dostlarımız böyle bir operasyonda şübhesiz İncirlik Üssü'nü de kullanmak isteyecekler ve kullanacaklardır.

Sual, bunun dışında daha ne kullanmak isteyecekleridir.
Suriye ile 900 küsur kilometrelik ortak sınırı ve o sınır boyunca bir dizi güçlü askerî tesisi bulunan Türkiye'den başka "kolaylıklar" da isteyeceklerine ben muhakkak nazarıyla bakıyorum.

Buna bağlı olarak bir başka hayati sual ise Türkiye'nin buna karşılık ne alacağıdır.
Eğer Washington Suriye’yi parçalayıp ufak devletlere bölmeyi planlıyorsa kuzeydeki Kürt-Türk sülüsünün (üçte birinin) Türkiye ile çok sıkı biçimde irtibatlandırılması bana makul geliyor.

21. YÜZYIL  TÜRK - KÜRT İTTİFAKINA SAHNE OLACAK

Ama Amerika şimdi bunu gerçekleştirmese dahi Suriye’nin bu hâliyle devamı bundan sonra galiba kolay değil. Bu ülke; kuzeyde bir Türk-Kürt ve güneyde bir Nusayri ile bir Müslüman bölgesine ayrışacağa benzer.

Öyle sanıyorum ki Kürtler için de; NATO'nun, Avrupa Konseyi'nin ve nispeten yakın gelecekte (eğer hâlâ isterse!!!) Avrupa Birliği'nin üyesi bir Türkiye'nin parçası olmak, onun güney bitişiğinde statüsü tartışmalı ve her türlü agresyona açık bir "devletimsi" formasyon olmaktan daha cazip bir seçenek oluşturacaktır.

Ben, birkaç kere belirttiğim üzere, 21. Yüzyıl'da büyük ve sağlam bir Türk-Kürt ittifâkı görüyorum.ENSONHABER