Cumhurbaşkanı Gül, 3. yargı paketini onayladı

Cumhurbaşkanı Gül, 3. yargı paketini onayladı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunu onayladı.

Kamuoyunda, ”3. Yargı Paketi” olarak  bilinen Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik  Yapılması ve Basın Yoluyla İlişkin Deva Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun  Tasarısı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak, yayımlanmak üzere  Başbakanlığa gönderildi.
         Kanuna göre, Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması  halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça  hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı  idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe  göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecek.
         Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma  alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da  durdurulabilecek. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi  gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak  telafisi güç veya imkansız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunlu  olacak. Sadece ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne  başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecek.
         Rekabet Kurumu ve Şeker Kurumu’nun nihai kararlarına karşı Danıştay  yerine idare mahkemesinde dava açılabilecek. Kurul kararlarına karşı açılan her  türlü dava, öncelikli işlerden sayılacak. İdari para cezaları dahil, Enerji  Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)  tarafından alınan bütün kararlara karşı açılan iptal davaları da Danıştay yerine  yetkili idare mahkemesinde açılabilecek.
         Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun sektörle ilgili işlemlerine  karşı açılacak davalar ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları  Kurulu’nun düzenleyici ve denetleyici nitelikteki kararlarına karşı, Danıştay  yerine yetkili idare mahkemesinde dava açılabilecek.
        
Ağır ceza mahkemesinde görülecek davalar
         Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesinin başlığı, ”görev ve  yargı çevresinin belirlenmesi” olarak değiştirildi. TMK kapsamına giren suçlar  dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine, Hakimler ve  Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak  şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde  görülecek. Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri, Adli Yargı Adalet Komisyonu’nca, bu  mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemeyecek. Anayasa  Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile Askeri  Mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklı kalacak.
         TMK kapsamına giren suçlarla ilgili olarak soruşturma, HSYK’ca bu  suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen cumhuriyet savcılarınca  bizzat yapılacak. Bu Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başka  mahkemelerde ve işlerde görevlendirilemeyecek.
        
Savcılar izne bağlı olmadan soruşturma yapabilecek
         Türk Ceza Kanunu’nun (TCK), ”devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü  bozmak”, ”anayasayı ihlal”, ”yasama organına karşı suç”, ”hükümete karşı  suç”, ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahlı isyan” ”silahlı örgüt”,  ”silah sağlama” ve ”suç için anlaşma” maddelerinde düzenlenen suçlar  hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlemiş olsa bile cumhuriyet  savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacak.
         Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 26.  maddesi hükmü saklı olacak. Bu kanunun 26. maddesi, ”MİT mensuplarının veya  belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından  görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan  veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271  sayılı Kanunun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza  mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında  soruşturma yapılması, Başbakan’ın iznine bağlıdır” hükmünü içeriyor.
         Yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları  almak, bu kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve sadece bu işlere bakmak  üzere yeteri kadar hakim görevlendirilecek.
         Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye  gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalamanın ardından itibaren 48 saat saati  geçemeyecek.
         Soruşturmanın amacı tehlikeye düşebilecekse yakalanan veya gözaltına  alınan veya gözaltı süresi uzatılan kişinin durumu hakkında, Cumhuriyet  savcısının emri ile sadece bir yakınına bilgi verilecek.
         Gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı, cumhuriyet savcısının  istemi üzerine hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilecek. Bu zaman  zarfında ifade alınamayacak.
         Kolluk tarafından düzenlenen tutanaklara, ilgili görevlilerin açık  kimlikleri yerine sadece sicil numaraları yazılacak. Kolluk görevlilerinin  ifadesine başvurulması gerektiği hallerde çıkartılan davetiye veya çağrı kağıdı,  kolluk görevlisinin iş adresine tebliğ edilecek. Bu kişilere ait ifade ve duruşma  tutanaklarında iş yeri adresi gösterilecek.
         Güvenliğin sağlanması bakımından duruşmanın başka bir yerde yapılmasına  karar verilebilecek.
         Açılan davalara adli tatilde de bakılacak.
        
Ağır ceza mahkemelerinde görülecek davalar
         Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen  uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu veya suçtan kaynaklanan mal  varlığı değerini aklama suçu, haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş  bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlarla  ilgili açılan davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
         ”Temel milli yararlara karşı hakaret”, ”halkı askerlikten soğutma”,  ”askerleri itaatsizliğe teşvik”, ”savaşta yalan haber yayma”, ”seferberlikle  ilgili görevin ihmali”, ”düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü” ve  ”askeri yasak bölgelere girme” suçları hariç, ağır ceza mahkemelerinde  görülecek diğer davalar ise şunlar:
         ”Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, ”düşmanla işbirliği  yapmak”, ”devlete karşı savaşa tahrik”, ”yabancı devlet aleyhine asker  toplama”, ”askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına  anlaşma”, ”düşman devlete maddi ve mali yardım”, ”anayasayı ihlal”,  ”Cumhurbaşkanı’na suikast ve fiili saldırı”, ”yasama organına karşı suç”,  ”hükümete karşı suç” , ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahlı isyan”,  ”silahlı örgüt”, ”silah sağlama”, ”suç için anlaşma”, ”askeri  komutanlıkların gasbı”, ”yabancı hizmetine asker yazma, yazılma”, ”savaş  zamanında emirlere uymama”, ”savaş zamanında yükümlülükler”, ”devletin  güvenliğine ilişkin belgeler”, ”devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin  etme” ”siyasal veya askeri casusluk”, ”devletin güvenliğine ve siyasal  yararlarına ilişkin bilgileri açıklama”, ”gizli kalması gereken bilgileri  açıklama”, ”uluslararası casusluk”, ”devlet sırlarından yararlanma”,  ”devlet hizmetlerinde sadakatsizlik”, ”yasaklanan bilgileri temin”,  ”yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini”, ”yasaklanan bilgileri  açıklama”, ”yasaklanan bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla  açıklama”, ”taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi”, ”devlet güvenliği  ile ilgili belgeleri elinde bulundurma.”
        
Çocuklara uygulanmayacak
         Bu suçlarda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) öngörülen tutuklama süresi 2  katı olacak. Çocuklar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde  yargılanamayacak. Bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar  için uygulanmayacak.
         Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen diğer suçlarla  ilgili ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak günlük süreli yayınlar yönünden  4 ay, diğer basılmış eserler yönünden 6 ay içinde açılması zorunlu olacak. Kamu  davasının açılması izin veya karar alınmasına bağlı olan suçlarda, izin veya  karar için gerekli başvurunun yapılmasıyla dava açma süresi duracak. Durma süresi  4 ayı geçemeyecek.
        
Özel yetkili mahkemeler kaldırıldı
         TMK’nın 10. maddesinde yapılan yeni düzenleme nedeniyle, özel yetkili  mahkemelerin dayanağını oluşturan CMK’nın 250, 251 ve 252. maddeleri yürürlükten  kaldırıldı.
        
Süren davalar etkilenmeyecek
         CMK’nın yürürlükten kaldırılan 250. maddesinin birinci fıkrasına göre,  görevlendirilen mahkemelerde açılan davalara kesin hükümle sonuçlandırılıncaya  kadar, bu mahkemelerce bakılmaya devam edilecek.
         Bu davalarda yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemeyecek. TMK’nın  10. maddesinin, kavuşturmaya ilişkin hükümleri, bu davalarda da uygulanacak.
         CMK’nın 251. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen cumhuriyet  savcıları, yürütmekte oldukları soruşturmalara HSYK’ca TMK’nın 10. maddesi  uyarınca görevlendirilen cumhuriyet savcıları göreve başlayıncaya kadar devam  edecekler.
         TMK’nın 10. maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak bu maddenin  yürürlüğe girdiği tarih itibariyle açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu  görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya  karar alınması gerektiğinden durma veya düşme kararı verilemeyecek.
         Mevzuatta CMK’nın 250. maddesine göre kurulan ağır ceza mahkemelerine  yapılan atıflar, TMK’nın 10. maddesinde belirtilen ağır ceza mahkemelerine  yapılmış sayılacak.
         Askeri disiplinin sağlanması ve birtakım askeri gerekliliklerden dolayı,  Askeri Ceza Kanunu kapsamındaki suçlarda hükmün açıklanmasının geriye bırakılması  uygulamasından vazgeçildi.
         TMK kapsamına giren suçlarla ilgili davalara, özel yetkili mahkemelerin  kaldırılması nedeniyle, bu mahkemelerde bakılmasına ilişkin hüküm yürürlükten  kaldırıldı.
         TMK kapsamına giren suçlarla ilgili olarak, CMK’ya göre hükmün  açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecek, verilen hapis cezası  seçenek yaptırımlara çevrilebilecek ve ertelenebilecek.
        
Haberleşmenin gizliliğinin ihlali        
         Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişi, 1 yıldan 3  yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Bu gizlilik ihlali haberleşme  içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, ceza bir kat artırılacak.
         Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa  edenlere, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
         Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası  olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar  hapis cezası ile cezalandırılacak. İfşa edilen bu verilerin basın yayın yoluyla  yayınlanması halinde de aynı ceza uygulanacak.
        
Kişiler arasındaki konuşmanın dinlenmesi        
         Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi  birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı  ile kaydeden kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
         Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan  ses alma cihazı ile kayda alan kişiye, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası  verilecek.
         Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde  edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis  ve 4 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
         Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kişiye, 1 yıldan 3 yıla  kadar hapis cezası verilecek. Gizlilik, görüntü veya seslerin kayda alınmasıyla  ihlal edilirse ceza bir kat artırılacak.
         Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak  ifşa eden kimse, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası alacak. Fiilin basın ve yayın  yoluyla işlenmesi halinde aynı ceza uygulanacak.

Ekonomik faaliyetini bedeni çalışmasıyla  sürdüren borçlunun mesleğini devam ettirebilmesi için gerekli olan her türlü  eşya, aile bireyleri için lüzumlu eşya, borçlunun haline münasip evi ve öğrenci  bursları haczedilemeyecek.
         Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik  Yapılması ve Basın Yoluyla İlişkin Deva Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanuna  göre, her icra dairesinde Adalet Bakanlığı’nca atanacak bir icra müdürü, yeteri  kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi  adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunacak.
         İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığı’nca yaptırılacak  yazılı ve sözlü sınav sonucuna göre atanacak. İcra katipleri arasından bakanlıkça  gerçekleştirilecek sözlü sınav sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür  yardımcılığı kadrolarına atama yapılabilecek.
         İcra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir  nedenden dolayı yokluğu durumunda görev ve yetkileri, adli yargı ilk derece  mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya  zabıt katibi tarafından yerine getirilecek.
         İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara  yazılacak.
         İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve  işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılacak. Her türlü  veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenecek, kaydedilecek ve  saklanacak.
        
Güvenli elektronik imza, elle atılan imza yerine kullanılabilecek        
         Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler  senet hükmünde sayılacak ve söz konusu imza, elle atılan imza ile aynı ispat  gücüne haiz olacak. Güvenli elektronik imza, kanunlarda bu imzayla yapılamayacağı  açıkça belirtilmiş olan işlemler dışında, elle atılan imza yerine  kullanılabilecek.
         Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar,  yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak UYAP’a aktarılacak ve  gerektiğinde UYAP vasıtasıyla ilgili birimlere iletilecek. Bu şekilde elektronik  ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları,  gönderen icra ve iflas dairesinde saklanacak, ayrıca fiziki olarak  gönderilmeyecek.
        
İcra ve iflas dairelerinde nakit ödemeye son        
         İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdi ödeme, Adalet  Bakanlığı’nca uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan  hesaba yatırılacak. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından  yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü  takip eden ilk iş gününün çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak  üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilecek.
         Kanunla, adli tatilde icra mahkemelerdeki dava ve işlere bakılması  amacıyla düzenleme yapıldı. Buna göre, İcra mahkemesine arz edilen hususlar ivedi  işlerden sayılacak ve bu işlerde basit yargılama usulleri uygulanacak.
         Uluslararası ilişkilerde ortaya çıkabilecek sorunların ortadan  kaldırılması amacıyla yabancı devlet aleyhine başlatılan ilamlı icra taleplerine  ilişkin icra emrinde, uluslararası antlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borçlu  devlete ait olan mallar hakkında cebri icra (kendi istekleriyle borçlarını  ödemeyen borçluların, borçlarını devlet kuvveti ile ödemelerinin sağlanması)  yapılabileceği ayrıca ihtar edilecek.
         Kanunla, yabancı devletler aleyhine girişilecek ilamsız takiplerin yargı  denetimine tabi olmaksızın, icra müdürlüğü işlemiyle başlatılmasının  sakıncalarının önüne geçilmesi amacıyla değişiklik yapıldı. Buna göre, yabancı  devlet aleyhine ilamsız takip yoluna başvurulamayacak.
         Takip talebi, icra dairesine yazılı ve sözlünün yanı sıra elektronik  ortamda da yapılacak.
        
Aile bireyleri için lüzumlu görülen eşyalar haczedilemeyecek
         Kanunla, borçlunun haline münasip evi de haczedilemeyecekler arasına  alındı. Buna göre, ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına  dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya,  para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi  kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile  bireyleri için lüzumlu eşya, aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması  durumunda bunlardan biri, borçlunun haline münasip evi ve öğrenci bursları  haczedilemeyecek.
         Haczedilecek malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden  münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere  haczedilerek satılacak.
         İcra memuru, haczi talep edilen malların haczinin caiz olup olmadığını  değerlendirecek ve ona göre karar verecek.
         Yabancı devlet, parlamento ve hükümet başkanı ile hükümet üyelerinin  resmi ziyaret, transit geçiş gibi sebeplerle Türkiye’de bulundukları sürece, bu  kişileri taşıyan ulaşım araçları muhafaza altına alınamayacak ve yediemine  bırakılamayacak.
         Kolluk kuvvetlerinin yakaladığı hacizli motorlu araçlar, en geç 3 iş günü  içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilecek.
         Haczedilen şey, üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği  kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmayacak.
         Haczin kaldırılmasına sebebiyet veren alacaklı, o mala yönelik olarak  haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olacak.
        
Hacizli mallar elektronik ortamda satılacak        
         Hacizli malların satış ilanı elektronik ortamda da yapılabilecek.  Elektronik ortamda verilecek teklifler, hacizli malın tahmin edilen kıymetinin  yüzde 50’sinden az olamayacak, teklif vermeden önce de hacizli malın yüzde 20’si  oranında teminat gösterilecek.
         Hacizli malların birinci ve ikinci ihalesi icra memuru tarafından, ilanda  belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif  üzerinden başlatılacak. Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra,  elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de değerlendirilerek, en çok artırana  ihale edilecek.
         İcra ve iflas dairelerince, daire dışında tahsil edilen paralar, en geç  tahsilatın yapıldığı ilk iş günü günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına  yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilecek.
         Hacizli malların satışı açık arttırma ile yapılacak, birinci ve ikinci  ihalenin yapılacağı yer, gün ve saat önceden ilan edilecek. İlan, birinci ihale  tarihinden en az 1 ay önce yapılacak, açık artırmaya elektronik ortamda teklif  verme yoluyla başlanacak. Elektronik ortamda teklif verme, birinci ihale  tarihinden yirmi gün önce başlayacak, ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün  sonunda sona erecek. İkinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme, birinci  ihaleden sonraki 5. gün başlayacak, en az 20 gün sonrası için belirlenecek ikinci  ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erecek.

Sınır dışı edildikleri veya Türkiye’yi terk  etmeleri istenildiği halde müsaadesiz gelmeye yeltenen yabancılar, 2-5 bin TL  para cezası ile cezalandırılacak ve sınır dışı edilecek.
         Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik  Yapılması ve Basın Yoluyla İlişkin Deva Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanuna  göre, bölge adliye mahkemelerinin devreye girdiği tarihe kadar, Yargıtay’ın bozma  kararlarına karşı mahkemelerin verdiği direnme kararlarının temyizi halinde dava  dosyası önce kararı veren daireye gönderilecek. Karar veren daire direnmeyi  yerinde görürse kararını düzeltecek, yerinde görmezse talebi 10 gün içinde  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na iletecek.
         İçişleri Bakanlığı’nca oturmaya mecbur kılındıkları yerlerden kaçan  yabancılara, 1 aydan 2 yıla kadar hapis cezası yerine, mülki amirce 500 liradan 3  bin liraya kadar idari para cezası verilecek.
         Sınır dışı edildikleri veya Türkiye’yi terk etmeleri istenildiği halde,  müsaadesiz gelmeye yeltenen yabancılar, 1 yıla kadar hapis cezası yerine, mülki  amir tarafından 2 bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası ile  cezalandırılacak ve sınır dışı edilecek.
         Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belge almadan seyahat acenteliği  yapanlara verilen 3 aydan 6 aya kadar hapis ve 1000 güne kadar adli para cezası,  2 bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası olarak uygulanacak.  Bakanlıktan belge almadan rehberlik yapanlara da 500 liradan 2 bin liraya kadar  idari para cezası verilecek.
         Kanunla, idari görevlerden Danıştay üyeliğine seçileceklerin devlet  hizmetlerindeki 20 yıl çalışma şartı 15 yıla indiriliyor.
         TBMM Genel Sekreteri ile düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanları  da Danıştay üyesi olabilecek.
         Kamu kurum ve kuruluşlarının başhukuk müşavirleri, birinci hukuk  müşavirleri, hukuk hizmetleri başkanı ve hukuk işleri müdürü Danıştay üyesi  olabilecek.
        
Dilekçede kimlik numarası da olacak        
         Kanunla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda bulunan 6 bin dosyanın  karara bağlanabilmesi için, geçici süreyle kurulun yapısı ve çalışma usulu  değiştiriliyor. Geçici süre sonunda birikmiş dosyaların 2-3 yıl içinde karara  bağlanması hedefleniyor. Böylece, Danıştay’ın ilk derece sıfatıyla baktığı  davaların azaltılmasına paralel olarak, kurula yeni dosya gelişi azalacak ve süre  sonunda kurul eski yapısına dönecek.
         Bu düzenlemenin yayımı tarihinden önce ilk derece mahkemesi sıfatıyla  Danıştay’da açılan davalarla, bu hüküm ile idare ve vergi mahkemelerinin  görevleri kapsamına alınan davaların Danıştay’da görülmesine devam edilecek.
         Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Danıştay, idare mahkemesi ve vergi  mahkemesinde açtıkları idari davalardaki dilekçelerine, kimlik numarası da  eklenecek.
 

Hakim veya mahkeme; tutuklamaya, tutuklamanın  devamına ve tahliye isteminin reddine ilişkin karar verirken, kuvvetli suç  şüphesinin varlığını, tutuklama nedenlerinin varlığını ve tutuklama tedbirinin  ölçülü olduğunu somut olgularla gerekçelendirecek.
         Hakimlerin tutuklama yerine adli kontrol uygulayabileceğine yönelik  düzenlemedeki süre sınırı kaldırılıyor.
         Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak, yayımlanmak üzere  Başbakanlığa gönderilen ”3. Yargı Paketi”ne ilişkin kanuna göre, elektrik  enerjisi hakkındaki suç, nitelikli hırsızlık kapsamından çıkartılıyor. Suçun,  sıvı veya gaz halindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya  depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis  cezası, 15 yıla kadar hapis cezası olarak uygulanacak. Suçun örgütlü işlenmesi  durumunda ceza yarı oranda artırılacak.
         Elektrik enerjisinin, suyun veya doğalgazın; sahibinin rızası olmaksızın,  tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi  2-5 yıl yerine 1-3 yıl hapis cezasına çarptırılacak.
         Karşılıksız yararlanma suçunda fail, azmettiren veya yardım edenin  pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı soruşturma tamamlanmadan önce  tazmin etmesi halinde kamu davası açılmayacak. Zararın hüküm verilinceye kadar  tamamen tazmin edilmesi halinde ise verilecek ceza 3’te 1’ine kadar indirilecek.
         Kanunla, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiye  ayrıca örgüte üye olmak suçundan verilecek cezada maktu indirim yapılması yerine,  hakime indirim yapıp yapmama, yapacaksa bu indirimin oranı hakkında takdir  yetkisi tanınıyor.
         Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek  ve isteyerek yardım eden kişi örgüt üyesi olarak cezalandırılacak ancak örgüt  üyeliğinden dolayı verilecek ceza 3’te 1’ine kadar indirilebilecek.
         Bir kimseyi, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle  kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolla vaatte bulunulmasına  zorlayan kamu görevlisi, 5-12 yıl hapis cezasına çarptırılacak. Kişi, ”haklı bir  işinin gereği gibi hiç veya vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur  hissederek kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin ederse”  zorlamanın varlığı kabul edilecek.
         Göreviyle ilgili bir işi yapması ya da yapmaması karşılığında kamu  görevlisine veya göstereceği kişiye menfaat sağlayan kişiye, 4 yıldan 12 yıla  kadar hapis cezası verilecek. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılırsa suç  tamamlanmış gibi ceza uygulanacak.
         Kamu görevlisi rüşvet talebinde bulunur fakat kişi bunu kabul etmezse ya  da kişi rüşvet teklifinde bulunur ve kamu görevlisi kabul etmezse, ceza yarı  oranında indirilecek. Rüşvete aracılık eden kişi müşterek fail olarak  cezalandırılacak.
        
Rüşvet alan kişi hakim, savcı, hakem, bilirkişi ise...        
         Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan,  hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde ise verilecek  ceza 3’te 1’den yarısına kadar artırılacak.
         Rüşvet suçu; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile bunların  kurduğu şirketler ve vakıflar, dernekler, kooperatiflerce işlenmesi halinde de  uygulanacak.
         Yabancı kamu görevlisinin yanısıra, uluslararası mahkemelerde görev yapan  hakimler, uluslararası parlamento üyeleri, tahkim için görevlendirilen hakemler  de rüşvet almaları halinde rüşvet suçundan yargılanacak.
         Rüşvet suçunun, yurtdışında yabancı bir kişi tarafından işlenmekle  birlikte; Türkiye’nin, Türkiye’deki kamu kurumunun, Türk kanunlarına göre  kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin, Türk vatandaşının tarafı olduğu uyuşmazlık  ya da kurum ve kişilerle ilgili işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi  halinde, rüşvet veren, rüşvet alan ve aracılık eden kişiler hakkında Türkiye’de  bulundukları takdirde resen soruşturma yapılacak.
         Rüşvet alan kişi ve kamu görevlisinin, durum resmi makamlarca  öğrenilmeden önce rüşvet konusu para veya eşyayı makamlara aynen teslim ederse ya  haber verirse cezaya çarptırılmayacak. Rüşvet veren kişi de pişmanlık duyarak  kamu görevlilerini haberdar ederse rüşvet suçundan hakkında işlem yapılmayacak.
         Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olan kişinin, haksız bir işin  yaptırılması amacıyla girişimde bulunması için, kendisine veya yönlendireceği  kişiye menfaat temin etmesi halinde hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası  verilecek. Kişinin kamu görevlisi olması halinde verilecek ceza yarı oranında  artırılacak. İşinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle  menfaat sağlayan kişi ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek.  Menfaat temini konusunda anlaşmaya varılması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi  cezaya hükmolunacak.
        
Yargı görevi yapanı etkileyene ceza        
         Görülmekte olan bir davada veya devam eden soruşturmada, hukuka aykırı  karar vermesi veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması için yargı görevi yapanı,  bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs eden kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar  hapis cezasına çarptırılacak.
         İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen bir yıla kadar  hapis cezası ile cezalandırılacak.
         Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis  cezasına mahkum edilecek. Kapalı yapılmasına karar verilen duruşmadaki açıklama  ve görüntülerin gizliliğini ihlal eden kişi de aynı cezaya çarptırılacak.
         Hafif hapis ve hafif para cezalarının idari para cezasına  dönüştürülmesinde kararı Cumhuriyet Savcısı değil, mülki amir yetkili olacak.
        
Tutuklama yerine uygulanacak adli kontrolde süre sınırı kaldırıyor
         Tutuklamaya ilişkin kararlarda kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama  nedenlerinin varlığıyla tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun somut olgularla  gerekçelendirilerek açıkça yazılması gerekecek. Hakim veya mahkeme, tutuklamaya,  tutuklamanın devamına ve tahliye isteminin reddine ilişkin karar verirken,  kuvvetli suç şüphesinin varlığını, tutuklama nedenlerinin varlığını ve somut  olayda tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu somut olgularla gerekçelendirecek.
         Kanunla, CMK’da yer alan, hakimlerin tutuklama yerine adli kontrol  uygulayabileceğine yönelik düzenlemedeki süre sınırı kaldırıyor. Yürütülen  soruşturmada, CMK’nın 100. maddesinde belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı  halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar  verilebilecek.
         ”Konutunu ve belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek ile belirlenen  yer veya bölgelere gitmemek” şartları da şüphelinin tabi tutulacağı  yükümlülükler arasında yer alacak.
         Bankalara, finansal kuruluşlara veya paranın sayım ve incelemesini  yaparak bankalara destek hizmeti veren kuruluşlar ile dövize ilişkin işlemler  yapmasına izin verilen şirketlerden, paranın sahte olduğunu anlayıp da  bildirmeyenlere savcı tarafından bin-5 bin TL idari para cezası verilecek.
        
Basın yayın suçlarının infazına erteleme
         31 Aralık 2011 tarihine kadar basın yayın yoluyla ya da düşünce açıklama  yöntemleriyle işlenen, adli para cezası ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan  hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı kamu davası açılması ile  kovuşturmanın veya kesinleşmiş olan mahkumiyet hükmünün infazı ertelenecek.
         Kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen  kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren 3 yıl içinde yeni bir suç  işlememesi halinde, kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı verilecek.
         Mahkumiyet hükmü, infazı ertelenen kişi hakkında bu mahkumiyete bağlı  olarak herhangi bir hak yoksunluğu doğurmayacak. Ancak bu kişinin, erteleme  kararının verildiği tarihten itibaren 3 yıl içinde yeni bir suç işlemesi halinde,  bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkum olduğu takdirde, ertelenen  mahkumiyet hükmüne bağlı hukuki sonuçlar, kişi üzerinde doğacak ve ceza infaz  olacak.
         Dosyaların gereksiz şekilde dolaşarak zaman kaybının önlenmesi amacıyla,  kanunun yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, elektrik, su ve doğalgaz  hırsızlığı nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bulunan dosyalar  başsavcılıkça, ilgili dairelerde bulunan dosyalar ise dairelerce kararı veren  mahkemeye gönderilecek.
         Kanun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle koşullu salıverilmesine bir  yıldan az süre kalan ve açık ceza infaz kurumunda bulunan iyi halli hükümlülerin,  talepleri halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının  denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle, infazına karar verilebilecek.
        
Bazı kişilerin 12 Eylül öncesi mağduriyeti gideriliyor
         Kanunla, 12 Eylül öncesinde örgüt dışında tutularak cezaları ayrı ayrı  uygulanan kişiler ile örgüt kapsamında değerlendirilerek haklarında tek bir ceza  uygulanan kişiler arasındaki eşitsizlik gideriliyor.
         Buna göre, 12 Eylül 1980 tarihinden önce işlenen suçlardan dolayı lehe  kanun, TCK’nın cezaların içtimaına ilişkin hükümleri uygulandıktan sonra ortaya  çıkan ceza göz önünde bulundurularak belirlenecek. Belirlenen bu ceza infaz  bakımından lehe hükümler içeren kanuna göre infaz edilecek.
         Kanunla, açık ceza infaz kurumuna alınma koşullarında iyileştirme  yapılıyor. Buna göre, terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar  ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere; kasıtlı  suçlardan toplam 3 yıl ya da daha az hapis cezasına mahkum olanların, taksirli  suçlardan toplam 5 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olanların, adli  para cezasının infazı sürecinde tazyik hapsine (borcunu ödemeyenleri ödemeye  zorlayan hapis türü) tabi tutulanların cezaları doğrudan açık ceza infaz  kurumlarında yerine getirilecek. Bu hüküm 31 Aralık 2017 tarihine kadar  uygulanacak.
        
Kadro artırıldı        
         Kanunla, Adalet Bakanlığı’na verilen kadro miktarı artırılıyor.
         Adalet Bakanlığı’na icra müdürü, müdür yardımcısı, icra katipliği, memur  ve hizmetli kadroları için 6 bin 896 kadro, koruma ve güvenlik görevlisi için ise  56 kadro ihdas edildi.
         Danıştay’a da 40 tetkik hakimi alınacak


 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.