Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genç Demokrasi ve Gençlerin Sesi Platformu tarafından yılın insanı olarak seçildi.

İşte o açıklama; 

O, her şeyden önce milletin ve ümmetin umudu, gururu ve lideri,

O, rakamlar üç aşağı beş yukarı değişmiş olsa da siyasi hayatı, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı sürecinin farklı dönelerinde ekibiyle/dava arkadaşlarıyla ve milletimizle ülkemizin, aşağıda ifade edilen harikulade tabloyu yaşamasına vesile olan aktör,

O, enflasyon isimli kara deliğin kapatılmasında en büyük emeğe sahip olup, enflasyonu %30'lardan tek haneli rakamlara, % 6'lara çekerek umutlarımızı bu kara deliğin girdabından çekip alan,

O, faiz denilen baş belasından bu milleti korumaya çalışan, faiz oranlarının % 70'lerden % 6'lara çekilmesine öncülük eden,

O, Merkez Bankası döviz rezervinin 25 milyar dolardan 140 milyar dolar çıtasına kadar  yükselmesine katkı sağlayan,

O, 230 milyar dolar olan milli geliri 820 milyar dolar potansiyeline ulaştıran,

O, IMF isimli, metaforik açıdan Duyunu Umumiye vasıflı kurumun esaretinden ekonomimizi kurtarıp  IMF'ye olan 23 milyar dolar borcu sıfırlayan,

O, IMF’ye borç verebilecek kapasitede bir ülke fonu oluşturan,

O, ekonomimizi dünya sırlamasında 17. sıraya yükselten,

O, memur maaşlarının borçla ödendiği Türkiye’yi, memurlara, emeklilere ikramiye vermeyi konuşan bir Türkiye’ye dönüştüren,

O, borç batağında kulaç çekmeye çalışan Yunanistan’ın borçlarını ödemeye aday gösterilebilecek bir Türkiye inşa eden,

O, asgari ücreti 225 TL seviyesinden 950 TL seviyesine çıkarıp 1300 TL seviyesinin vaat edilmesine zemin hazırlayan,

O, tüm dünya ülkelerinden daha fazla mülteci/muhacir barındıran bir barış yurdu meydana getiren ve tüm sığınmacılara ağabeylik/yarenlik eden,

O, 2013 yılında GSMH bazında en çok insani yardım yapan dünya ülkesi olmamızı sağlayan,

O, Suriyeli muhacirler için 8 milyar dolardan fazla harcama yapabilecek potansiyelde bir ekonomik güç oluşturan,

O, 2002’de 3500 dolar olan kişi başına düşen milli geliri, 11000 dolar çıtasının üstüne yükselten,

O, 8,5 milyar dolar olan turizm gelirini 32 milyar doların üzerine çıkaran,

O, 36 milyar dolar olan ihracat hacmini 150 milyar dolar bandına taşıyan,

O, 1993-2002 yılları arasında 14 milyar dolar olan yabancı sermaye yatırımını 2002 sonrasında 150 milyar dolara yükselten,

O, 2002 yılı verilerine göre % 74 olan Toplam Borç/Milli Gelir oranının % 33’ler seviyesine kadar inmesine mihmandarlık yapan,

O, zarar ve iflas bildiren kurumları kâr üstüne kâr yapan kurumlara avdet ettiren,

O, batıya bağımlı ekonomimizi tüm dünya ile diyalog halindeki, çok yönlü, pozitif bir iletişim/kazanım ağına eviren,

O, kazan/kazan politikasını ülkemizin çıkarları adına en iyi şekilde uygulayan ve uygulatan,

O küresel ekonomi baronlarıyla boy ölçüşebilecek bir Anadolu sermayesine destek veren, 

O, Cumhuriyet Tarihi boyunca 6100 km olan bölünmüş yol çalışmasını sadece 13 yılda 17000 km’ye yükselten,

O, ecdadımız Fatih’in karadan gemi yürütmesine taş çıkartarak deniz altından metro geçiren, tüp geçitlerle Marmara’yı donatan,

O, ancak emeklilik döneminde ev araba alma hayali kuran fertlerin yaşadığı ülkemizde, 25-30’lu yaşlarda çift arabalı ve daireli aileler olmasını sağlayan,

O, yaz tatillerini köylerinde ek iş yaparak geçiren memurları, beş yıldızlı otellerde, sahillerde tatil yapabilecek, selfie çekip paylaşabilecek standartlara kavuşturan,

O, ülkenin her karışını hastane, viyadük, duble yol, havalimanı, konut, okul, cami, üniversite projeleriyle süsleyen,

O, tarihi ve kültürel mekânların/yapıların restore edilerek gelecek yüz yıllara taşınmasına öncü olan,

O, 46 milyar dolara mal olacak dünyanın en büyük hava limanına start veren,

O, 3. Köprü, Kanal İstanbul gibi 100 yıl ötesine hitap eden çılgın projeleri uygulayan/konuşan bir Türkiye meydana getiren,

O, vatanın her köşesini demir ağlarla örerek, Hızlı Tiren projesiyle bizi tanıştıran,

O, öğrencisine, çiftçisine, engellisine, refakatçisine, şehit ailesine, gazisine, yaşlısına… maaş/burs bağlayıp destek ödemeleri yaparak sosyal devletin ne olduğunu dünyaya kanıtlayan,

O, vatandaşın; ekmek, hastane, tüp, postane, banka… kuyruklarında ömür tükettiği günleri geride bırakan,

O, çöp deryası sokakları gül bahçesine çevirip, bataklığa dönüşmüş dereleri tertemiz doğa kesitleri olarak dizayn eden,

O her güne zam şoklarıyla uyanan halkın gündeminden zam kâbusunu tüm negatif küresel ekonomik göstergelere rağmen çıkaran,

O, ücretsiz ders kitapları, tabletler, akıllı tahtalar gibi ütopik hizmetlerle vatandaşı buluşturan,

O, Anadolu’nun ücra köşelerinde gariban vatandaşlara evde sağlık hizmeti veren araçlar dolandıran ve onlar için prefabrik evler kuran,

 O, dünyanın dört yanında Türkiye’nin hibeleriyle kuyu, köprü, hastane çalışmaları yaptıran,

O, mazlumların ellerinde bayrağımızı, dillerinde ülkemizin adını dalgalandıran,

O, zulmün ve terörün her türlüsüne karşı koyan,

O, darbecilere ve zalimlere asla prim vermeyen,

O, mutlak otoritenin Allah olduğunu bilerek küresel/kirli otoritelerden icazet almayı reddeden,

O, yıllardır ABD, AB kapılarında mahzun ve boynu bükük bir şekilde dilenen ülkemizi, gözlerinin içine bakılarak hareket edilen bir ülke haline getiren,

O, burnunun dibini göremeyen ve yarını kestiremeyen Türkiye’de 100 yıllık stratejiler geliştiren ve yakın coğrafyamızın yeniden şekillendiği bu günlerde ülkemizi aktör haline getiren,

O, esaret zincirine takılıp kalmış vatanımızı, bölgesinde lider bir ülkeye dönüştüren ve ülkemizin istikbaline kasteden güçlere gerekli cevabı çekinmeden veren,

O, halk ayaklanmalarıyla, montajla,  şantajla, terörle bizleri dizginlemek isteyenlere boyun eğmeyen,

O, tüketen değil üreten bir Türkiye alt yapısı oluşturan,

O, helikopterini, savunma teçhizatını, uydusunu,  gemisini, İHA’sını, tankını, tüfeğini, füzesini… bağımsızca, milli imkanlarla üreten bir Türkiye teşekkül ettiren,

O, bu ülkenin gençlerine, yetişkinlerine hayal kurma cesareti kazandıran, beyin göçünün yönünü yurt içine çeviren, onurlu ve izzetli bir şekilde dünyanın her yerinde dik durmamıza öncülük eden, 

O, bilim ve sanat insanlarına hak ettikleri değeri veren,

O, ülkemizi paralelcisine, vesayetçi apoletlisine, çetecisine yedirmeyen,

O, Müslümanlara ve Kürt Vatandaşlara geçmişte yapılan 2. Sınıf insan muamelesine son veren,

O, Türkiye’mize hukuk ve demokrasi kulvarında lig atlatıp vesayet rejimini tarihe hapseden,

O, bizden biri olup monşer, lord, zadegan kimliğine zinhar bürünmeyen, sofralarımıza misafir olup milletin külliyesinin bahçesini/odalarını millete sonuna kadar açan,

O, üniversitelerin, kamu kurumlarının kapısını tüm vatandaşlara eşit bir şekilde açarak, kat sayı nevinden zulümlere son veren,

O, Demokratik Açılım, Milli Birlik ve Kardeşlik, Çözüm Süreci gibi yerli ve milli projelerle ülkemizdeki tüm fertlerin kardeşlik bağıyla kenetlenmesini sağlayan,

O, sadece ülkemizin meseleleriyle değil, Nizamı Alem ufkuyla dünya meselelerine de eğilen,

O, yurt içinde ve dışında Türkiye Vatandaşı olarak bulunmanın onurunu bizlere yaşatan ve öğrenilmiş çaresizlik kompleksinden bizi kurtaran,

O, her koşulda zalimin karşısında, mazlumun yanı başında olma gayreti içinde olan,

O, kula kul olmaktan ateşten kaçar gibi kaçıp Allah’a kul olma sevdasıyla yaşayan,

O, küresel baronların, lobilerin, sahte şeyhlerin, ihanetçilerin karşısında diz çökmeyen,

O, demokrasiden, milli iradeden, milletten, bayraktan, barıştan, birlikten asla taviz vermeyen,

O, Türkiye’de devrim niteliğinde reformlara imza atılmasına vesile olan,

O, OHAL’i, DGM’leri, ÖYM’leri kaldırarak hukuk devletinin temelini güçlendiren ve ileri demokrasi ufkunun ülkemizde yerleşmesine ön ayak olan,

O, Kürt vatandaşlarımızın ve hakları  gasp edilmiş vakıfların haklarının iade edilmesine rehberlik yapan,

O, Kürtçenin resmi dil kadar rahat kullanılan bir dil statüsüne yükselmesini sağlayan,

O, TRT Kürdinin ve Kürdoloji Bölümlerinin açılmasına liderlik ederek, Kürtçe savunma hakkının önündeki engelleri kaldıran,

O, Milli Güvenlik Derslerini ve Andımız metnini kaldırtarak sivil eğitim kurumlarındaki militer atmosferi nihayete erdiren,

O, seçim süreçlerinde farklı dilde propaganda yapılmasına imkân sağlayan,

O, kadim Türk Kürt ittifakına zarar vermek isteyenlere fırsat vermeyen,

O, ülke topraklarımız üzerinde cerrahi operasyon yapmak isteyenlerin karşısında adeta etten bir sur gibi duran,

O, kendi menfaatlerinden çok milletin menfaatleri uğruna koşturan,

O, milletimiz, bayrağımız, istikrarımız, güvenliğimiz… adına uykusuz geceler geçiren,

O, el öptüren devletin el öpen devlete, amir devletin memur devlete inkılâp etmesine mihmandarlık yapan,

O, küresel basının, istihbaratların, yerli işbirlikçilerinin hilelerine, entrikalarına teslim olmayan,

O, milletin yüreğini fethederek dualarını alan,

O, dünya beşten büyüktür diyerek yerleşik, adaletsiz dünya düzenine karşı koyan,

O, ümmetin dertlerine deva olmaya çalışıp paramparça bir görüntü arz eden ümmet coğrafyasını birleştirmeye çalışarak “Tek derdimiz, İslam, İslam, İslam…” diyebilen,

O, milletin öz değerleriyle barışık olup milletin kimliğini temsil eden değerleri her platformda temsil eden,

O. tüm vatandaşlarına şefkatle muamele eden ve her vatandaşını koruyup kollayan, onları kendi ailesinin ferleri gibi gözeten,

O, öncülük ve liderlik ettiği bunca iyileşme, reform, gelişme konusunda yoldaşlarının hakkını unutmayıp her zaman “BİZ” üslubunu kullanan, Türkiye’nin iyileşmesine/normalleşmesine katkısı olan herkesi kucaklayıp onurlandıran, tek adamcı olmayan, sinerjiye/mutluluğu ve hüznü paylaşmaya önem veren,

O, halkın oyuyla seçilmiş, en meşru cumhurbaşkanı vasfına sahip olan,

O, adam gibi olmak ve ölmek vizyonuyla yaşayan miiletin adamı,

O, RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Genç Demokrasi Platformu olarak yukarıda ifade edilen saiklerle YILIN İNSANI ilan ediyor ve kendisine Cenabı Haktan uzun ve hayırlı bir ömür diliyoruz

GENÇ DEMOKRASİ PLATFORMU