Adnan Zeki BIYIK

Adnan Zeki BIYIK

Kadında “KAHPE” Erkekde “ELİNİN KİRİ”

          (Bu bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Yazısıdır)

Onlar sizin için bir “sekinettir” (huzur kaynağı)  der Kitab-ı Kerim…(Rûm 21)

“Sizin en hayırlınız hanımlarına en iyi davranandır”  der Allah’ın elçisi…

“Onlar size Allah’ın emanetidir” der Allah’ın en sevgili kulu…

Anne olarak cenneti ayaklarının altına sermiş, onun hoşnutluğunu Allah’ın hoşnutluğuna endekslemiş Kutlu elçi…

 Binbir ızdırapla çocuğumuzu doğururlar, sadece çocuğumuzu değil, bizi de büyütürler, kahvaltı hazırlarlar, bıkmadan usanmadan elbiselerimizi ütülerler, leş gibi yaptığımız çorabımızı, gömleğimizi, pantolonumuzu yıkarlar, kışın üşümeyelim diye “bereni almayı unutma” diyerek tıpkı bir çocuk gibi bizi esirgerler. Zamanında yine bir kadın olan annemizden gördüğümüz şefkati, sevgiyi bize verirler.

 Televizyon izlerken uyuya kalırız üstümüze hemen bir battaniye atarlar. Dışarıda iş hayatındaki tüm olumsuzluklar, trafik çilesi, patronun aptal kaprisleri ve hasetlikleri vesair streslerden sonra geldiğimiz evimizde sıcacık tarhanasıyla, güler yüzüyle günün tüm gerginliğini yere sererler…Tüm bunlar yetmezmiş gibi biz Hindistan fili gibi uyurken o geceleri “ınga” diyen bir insan yavrusunu emzirmek için defalarca uykularını bölerler…Yuvayı dişi kuş yapar diye boşa söylememişler demek ki…

 Tüm bunların da üstüne  yarım gün veya tam gün çalışarak ev ekonomisine katkıda bulunurlar…Yer yer çapa yaparlar, süt sağarlar, ekin biçerler…Kısacası her türlü zorluğa karşı iyi günde kötü günde hep yanımızdadırlar, annedirler , eştirler, arkadaştırlar, yoldaştırlar, candırlar, canândırlar….

Peki biz erkekler ne yaptık onlara;

 1-Bazılarımız, içip içip dövdük çocuğumuzun gözü önünde, hem de demir çubuklarla veya kırılasıca elimizle…

 2-Bazılarımız, küçücük bir hatasına hoşgörülüyle bakamayıp (kendimiz hiç hata yapmazmışız gibi)

“Boş ol, boş ol, boş”  tekerlemesiyle hayatlarını bitirmişiz. Kocanın iki dudağı arasına hayatı rehnedilmiş  bir kadın ve onun hukukunu korumayan Kurandan ve Sünnetten uzak bir dindarlık anlayışı oluşturmuşuz.

 3- Onların da insan olduğunu, onların da hasta veya yorgun olabileceğini unutmuşuz, onları sadece bir cinsel objeymişler gibi görmüşüz.

 4-Bazılarımız nasıl bir din anlayışı ise kadınımızı 2 metre geriden yürütmüşüz. Asıl geriden gitmesi gereken bizleriz. Dünyayı kan gölüne çevirenler,  geriden yürütmeye çalıştığımız kadınlar değil biz erkekleriz. 

 5-Bazılarımız cefakâr kadınlarımızın ve çocuklarımızın rızkını kumar masalarında berhava etmişiz.

 6-Birçok (erkek) din adamlarımız, Ekranlarda dini hikayelerle uyutma vazifesi yapan ünlü ve de yünlü (erkek) hocalarımız, dini değerlere saygısızlık yapıldığında,  sesleri çıkmazken, bu noktada süt dökmüş kediler gibi davranırken, 14 Şubat Günü“Sevgililer Günü İslam’da Yoktur” “”Anneler Günü de İslam’da yoktur”,  “Yılbaşında hindi yemek İslam’da yoktur” mevzularıyla Kartal-ı Osmani oluverdiler. Adamların kadınlarla problemi var çünkü….

 7-Çocuk yaşta kızlarımızı para ile veya berdel evliliği ayağından imam nikahı hokkabazlığıyla kocaya verdik. Kanına girdik, yarınlarını yok ettik, onları bunalımlara sokarak ölümlerine zemin hazırladık.

 8-Dayaktan bütün vücudu mosmor olmuş kadın evi terk etmiş annesinin yanına kaçmış. Vay sen beni bırakamazsın deyip pusu kurup sokak ortasında bıçakla karnını deşerek nicelerini öldürdük. Binlerce yavruyu öksüz koyduk. Binlerce gencecik bedeni toprağa verdik.

 9-“Akl-ı kısadır, beyni küçüktür”, vs sözler uydurduk bunlar hadistir deyip Hz Peygamber’e iftira attık, kadınlarımızı aşağıladık. Bu sözleri uyduran alçak ve müfterilerin aklı kısadır ve küçük beyinlidir.

 10-“Bir tel saçını göstermeyeceksin, dedik. Ama  aynı hassasiyeti garsoniyer ev açıp imam nikahı cambazlığıyla ikinci üçüncü kadınlarla hovardalık yaparken göstermedik. Saç telini cehennem alevi olarak görürken zamparalıkları kitaba uydurduk. Bakalım biz erkekler nasıl can vereceğiz?

 11-Sekreter namı ile yanımızda çalıştırdığımız bayanlara sekreterlikten başka her işi yaptırmak Müslümanlığımıza bir mazarrat oluşturmazken ,çilekeş eşimizin balkonda çamaşır asmasına veya misafirlerine hoş geldiniz demesini dinsizlik ve namussuzluk gözüyle bakmışız.

 12-İşyerinde akşama kadar bayanlarla laylaylom muhabbetleri, cilveli şakalaşmalar, belden aşağı fıkralar anlatıp, akşam misafirliğe gelen Hafız Hüsnü Bey ve hanımı ile haremlik selamlık yapmayı harika becermişiz. Ne kadar riyakârız değil mi? Sanki Hafız Hüsnü potansiyel tecavüzkârmış da karısını onun yanında oturtmuyor. Ama gündüz bayan arkadaşları ile her şeyi mübah görürüz biz bazı erkekler

13-Araba reklamı ile yarı çıplak bayanın ne alakası varsa kadını cinsel meta olarak yine biz erkekler kullanmışız. Dürzü!  araban iyiyse arabanı tanıt , neden üstüne bir bayanı neredeyse çırılçıplak soyup oturtuyorsun? Ah bu erkekler

 14-Dış dünyadaki iyi giyimli bakımlı, güzel bayanlarla konuşurken, “Hanımefendi”, “Matmazel”, “Küçükhanım”, Güzeller Güzeli”,  “Bu elbise nazik bedeninize ne  kadar yakışmış”, “Şıklık ve zarafet sizin üvey kardeşiniz mi Mualla Hanım”  deriz. Evde eşimize” layyyyn nerede benim yemeğim”, “Allahın köylüsü”, “Kokoç Necla nööördün” , “Bugün yemekte ne var mozole suratlı garı” vs deriz. Ne kadar ikiyüzlüyüz değil mi biz erkekler?

 15-Biz erkekler yapınca “Yiğit adam” , “elinin kiri canım”, “Erkek adam azıcık hovarda olur” diye sanki iyi bir iş yapmışız gibi bu riyakâr toplum bize laf söyletmezken, aynı işi kadın yapınca ağır bir suç ile onu suçlar ve yine bu riyakar toplum o kadına “O…” der. Ne kadar acımasızız değil mi? Yani yine kadını ezeriz biz erkekler.

16-Kadınlarımızı büyük bir iştahla boynuzlarız, ama onların bizi boynuzlaması cinayetle neticelenir. Ne kadar hain ve münafığız değil mi?

 17-Bazı ulemanın din kitaplarına (fıkıh) zengin erkek efendinin, pazardan cariye satın alıp onlarla yatmasının caiz olduğunu yazarlarken, zengin kadının pazardan erkek cariye satın alıp onunla halvet olmasını şeriata ters gören fukaha da maalesef biz erkeklerden oluşuyor.

 18-Her yerde onların önünü biz erkekler kesmişiz ya aklı kısa deyip, ilmi ve ictimai hayattan uzaklaştırmışız, ya da ruhuna şeytan girdi deyip diri diri ateşlerde yakmışız. Ya da kadın seçmeni kandırmak için 3-5 bayanı partimizden istemeyerek de olsa aday göstermişiz milletvekili olmalarını sağlamışız. Biz erkekler var ya bizim yatacak yerimiz yok.

 19-Kadını seni seviyorum seninle evleneceğiz deyip kandıran, kürtaj yoluyla onu bebek katili haline getiren de biz erkekleriz.

 20- Onca yıl kendisine hizmet etmiş, yoldaş olmuş eşinin onurunu şerefini iki paralık ederek, üstüne kuma getiren de biz erkekleriz.

 21- Başlık parası adıyla kızını zengin para babalarına peşkeş çekenler kim peki?

 22-Yeğenimizi veya kuzenimizi iğfal edip, zavallı masumun karnı büyümeye başlayınca, nasıl namus anlayışı ise kuzeni veya tecavüzkârı cezalandıracağı yerde, zavallı masum kızcağızı önce boğup sonra kör kuyulara atanlar, bu ve buna benzer töre cinayetlerini işleyenler maalesef bizim hemcinslerimiz değil mi?

 23-Gençlere "Oruç Tutunuz nefsiniz tezkiye olur" diye din satıp, kendisi variyetli olduğundan olsa gerek üç tane hanım nikahlayan yine biz iki yüzlü erkekler değil miyiz?

24-Kadın zina yaptığında  "Kaltak", "Şıllık", "Kahpe"," Fahişe", "Sürtük", O..pu" gibi birçok sıfatı kadına yakıştıran biz erkekler aynı cürmü biz işlediğimizde nedense adımız en fazla "Çapkın" oluverir. Kadına birçok sıfat üretmede mahir olan dilimiz işin içinde biz olunca lâl (konuşamaz) oluvermiştir.

 25-Kedilerini güvende hissetmeleri için sevgi ve bağlılığını göstermek için kolumuza girmeye kalktıklarında “Ne yapıyorsun, itibarımı düşürüyorsun çabuk kolumdan çık” diyerek itibarımızı kazandığımızı zanneden yine biz erkekler değil miyiz?

Neticede istisnalar kaideyi bozmaz hemen hemen tüm kadınlarımız, hayat arkadaşımız, çilekeş, vefakâr iyi gün kötü gün yoldaşımız hanımefendilerden bunca saygısızlığımızdan, eziyetlerimizden, ikiyüzlü davrandıklarımızdan,  el kaldırdığımızdan, bedensel ve psikolojik baskılarla yıldırıp hayattan bezdirdiğimizden dolayı, yaşama sevincinizi sıfıra indirdiğimiz için özür diliyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bazı sözde din hocaları “aklı kısadır” , Anneler Günü yoktur, Kadınlar Günü de neymiş vs vitrin laflarıyla sizleri  tezlil etse de (aşağılasa da)  ben tüm erkekler adına siz hanımefendilerden af  diliyorum… Hakkınızı helal edin…

 Biliyoruz ki siz olmadan biz yaşayamayız. Onun için Yüce Allah “Sizi bir erkek ve dişiden yarattık” diyerek bizim bir bütünün iki eşit parçaları olduğumuzu bize öğretmiştir.

Kısacası Ey hanımlar iyi ki varsınız, siz olmasaydınız vallahi kokardık, billahi kokardık…Sersefil olurduk. Bizi toparlayan adam eden sizlersiniz…

Yazımı yine tüm zamanların iftihar abidesi Peygamberimizin sözü ile bitirmek istiyorum.

Aziz Peygamberimiz, “Sizin en hayırlılarınız Eşlerine en iyi davrananınızdır” buyurmuşlardır.

 Gününüz kutlu olsun, her gününüz mutlu ve huzurlu olsun…Allah sizleri kötü niyetli hemcinslerimizin şerrinden korusun…

Adnan Zeki Bıyık-Kırklareli Müftü Yardımcısı (07.03.2015)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum