Ne yaptın Malkoçoğlu

BİZ ki pas ve kir kokan sinema salonlarında zalimlere haddini bildirmek için atına atlayıp dörtnala koşturan Malkoçoğlu"nu alkışlayarak büyümüş bir neslin çocuklarıyız...

Kendimizi Fatih"e fedai olmaya yakıştırır, tenimizin rengine bakmadan tahta kılıçlarla oynadığımız "Kara Muratçılık" oyununda "Kara Murat" rolünü kimseye kaptırmamaya çalışırdık.

Cüneyt Arkın idolümüzdü...

O Cüneyt Arkın ki, at üstünde kuşlar gibi dönerdi...

Ama işte sonunda ne olduysa oldu, Cüneyt Arkın gitti, ahbapları kaldı...

Olay şudur: "İkinci Ankara Kalesi Festivali" etkinlikleri çerçevesinde Malkoçoğlu"nu canlandırma görevini üstlenen Cüneyt Arkın"ı binmeye çalıştığı at sırtından attı... Hem de üç kez... Hem de sırtüstü...

Dikkat! Dikkat! Bu olay, Tayyip Erdoğan"ın at üstünden düşmesinden bin kez daha mühim bir olaydır...

Çünkü... Bu bir devrin sonudur... Bir efsanenin tükenişidir...

Artık "ak saçlı" hale gelmiş idolümüz, attan düşerek çaptan düştüğünü göstermiştir...

Ve bize de "Artık çocuk değiliz" gerçeğini iliklerimize kadar hissetmek düşmüştür.

Geçmiş olsun... Herkese... Hepimize...

Olası muhabbet

BAŞBAKANIMIZ Tayyip Erdoğan, ünlü Türk düşünürü Hülya Avşar"ın televizyon programına konuk olacakmış...

Sanırım sohbet şöyle ilerleyecektir:

HÜLYA AVŞAR: Hoş geldiniz efendim...

TAYYİP ERDOĞAN: Hoş bulduk... "Gülben Ergen"le Sürpriz"e gitmeyip sizi tercih ettik... Bu nedenle hareket falan çekmeye kalkmayın sakın olur mu?

HÜLYA AVŞAR: Aman efendim, olur mu öyle şey? Ben zaten sizi pek takdir ederim... Ne güzel buyurmuştunuz "Ananı al da git" diyerek...

TAYYİP ERDOĞAN: Bakın Hülya Hanım, bizim içimizde ne varsa, dışımızda da o vardır... Çok beğendiyseniz size de Emral Hanım"ın affına sığınarak, "Ananı al da git buradan" diyorum...

HÜLYA AVŞAR: Ah! Ha! Ha! Ha! Tam halkımız gibi konuşuyorsunuz... Kafanız da halkımızın kafası gibi çalışıyor.

TAYYİP ERDOĞAN: Sizin de öyle Hülya Hanım...

HÜLYA AVŞAR: Ben istiyorum ki siz yıllarca başımızda kalın, istikrar adına...

TAYYİP ERDOĞAN: Ne güzel, ne güzel... Gözünüz var görüyorsunuz, kulağınız var duyuyorsunuz, diliniz var söylüyorsunuz...

HÜLYA AVŞAR: Araf Suresi değil mi? Biliyor musunuz Tayyip Bey, ben var ya... Allah"a korkunç inanırım... Kuran"ı iki defa okudum... Geceleri dua etmeden asla yatmam...

TAYYİP ERDOĞAN: Maşallah Hülya Hanım maşallah!

HÜLYA AVŞAR: Ben ayrıca aile değerlerine de önem veririm efendim...

TAYYİP ERDOĞAN: O zaman Zahid Bey"in şahitliğinde, Beyaz"ın programında şöyle size yakışacak medyatik bir nikáhla Sadettin Bey"le evlenseniz...

HÜLYA AVŞAR: Ama "En az üç çocuk" diye tutturmazsınız değil mi?

TAYYİP ERDOĞAN: Bak şimdi yine "Ananı da al git" derim ha...

HÜLYA AVŞAR: Deyin efendim deyin... Ne de güzel diyorsunuz...

Güzel şeyler

BİR - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Ortadoğu bölgesinde çeşitli etnik unsurlar Osmanlı Devleti"nin kontrolünde yaşadı. Yüzyıllarca çatışma olmadı. Bunun sebebi düşünülmeli" dedi... Böylece ilk kez bir Genelkurmay Başkanı, "Osmanlı deneyimi"nin faziletli taraflarına vurgu yapmış oldu... Ne güzel...

İKİ - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Önder Sav"ın din ve dince kutsal sayılan değerler konusunda yaptığı densizlikle ilgili bir tavır koymamıştı... Ama Güneydoğu"da yaşadığı protestoların ardından en azından ilkeyi anımsatma gereği duydu... Dedi ki: "Özgürlük falan diyerek kimse kimsenin dinine hakaret edemez." Ne güzel...

Önceki ve Sonraki Yazılar