ÇESİLDUM UŞAĞUM

Fıkralardan ders almak bizim mizacımızdan. Malum Temel ve İdris çok sıkı dosttur ve yedikleri içtikleri ayrı gitmez. İki kafadar Amerika’ya gitmeyi kafalarına koymuşlar ama nasıl gidecekler. Para yok. Pasaportları da yok.

-Biz Karadenizli değil miyuk ?

-Heee!

- O zaman yüzeruk da uşağum.!

Atlamışlar Trabzon sahilinden Karadeniz’in soğuk sularına şapada şupada yüzerek varmışlar Marmara’ya. Ege, Akdeniz, Atlas Okyanusu derken Amerika sahillerinin ışıkları uzaktan görünmüş. Temel İdris’e dönmüş.

-      Ula uşağum ben çesildum geriye döneyrum demiş ve başlamış geri kulaç atmaya….

Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasına yönelik tartışmalar sürerken Sayın Başbakanımızın kaldırılma çalışmaları başlatılsın talimatı var şeklinde basına yansıdı. Dün Mecliste görüşülmüş ve MHP karşı çıkarken darbelerin baş destekçisi CHP ve terör örgütünün Ankara temsilcisi BDP olanca hırsları ile tasarıyı desteklemişler. Hatta bu konuda peş peşe tasarılar hazırlayıp konuyu ajite etmekle meşguller. Şimdi gelelim gelişmelerin iç yüzünü ortaya sermeye.

 

ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER VE SES KAYITLARI

 

Medyada birbiri ardına ses kayıtları patlıyor. Ortak nokta yeni bir düzenleme ile Balyoz ve darbe sanıklarının serbest kalacakları ve sorumlulardan hiç acımadan hesap sorulacağı.

Yani tutukluluk halleri devam eden kişiler davalarını ispat etme tutumunda değiller. Öyle anlaşılıyor ki onlar hala birilerinden hesap sorma derdindeler. Bir şekilde özel yetkili mahkemeleri saf dışı bırakıp mahkeme safahatını kadük bırakmak ve cuntalaşma ve zulme devam etmek. Fişlemelere ve TSK’da 28 şubat sürecinde yapılan kıyıma daha şiddetli bir şekilde devam etmek.

Tabi ki bu tutuklamalar ve davalar mevcut iktidarın zamanına denk geldiği için önce iktidar partisinden yani AKP’den ve ona gönül verenlerden hesap sorulacak.

Diğer partiler ne olacak peki. Onların bu davalardan dolayı tutuklu vekilleri var. Yani tutukluluk halleri devam ederken aday gösterilenler ve vekil seçilenler var. Dolayısı ile zaten sistem delinmek için vekil kılıfı hazır.

Devam eden davalar sonuçlanmadan suçlular cezalarını almadan suçsuzlar beraat etmeden yapılan her türlü tasarruf cinayettir. Evet uzun süren davalar sıkıntı veriyor doğru, bunu hukuk işletilerek yapmak gerekirken savcılara göz dağı vermek yetkilerini almak hele hele özel yetkili mahkemeleri kaldırmak bir facia olur .

Biraz hukuk bilen, biraz vaziyeti koklayan işi yarım bırakmanın nasıl sonuçlar vereceğini bilir ve böyle bir hukuksal durumu kaldıralım diyemez. Dememelidir.

Davalardan sıkılanlara çözüm bu işin hızlandırılması varsa masumlar bir an evvel hürriyetlerine kavuşması ve suçluların cezalarını çekmeleridir.

CHP ve BDP’nin tavrını okumak zor değil. Darbenin ve darbecilerin avukatları elbette müvekkillerini savunacaklar.

Ses kayıtlarına takılan söylemler bu işin bir öç alma şekline çevrileceği.

Yani iç savaş bile göze alınmış durumda.

Bu işin vebalini kaldırabilecekseniz; Buyurun kaldırın ÖYM’leri.

Suriye’de dökülen kana vicdanımız isyan ederken;

Kendi öz vatanımızda kan dökme niyetiyle oyunlar oynanırken, Allah korusun kan dökülürse vicdanlar susacak mı…?

 

Ahmet TÜRKAN - HABERNAME

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum