CEVAP HAKKI

Deniz Harp Okulu Komutanı Tuğamiral Türker ERTÜRK istifa etti.[1] Epeyce de bir açıklama yaptı. Yapmış olduğu açıklamaların pek çoğu doğru, ama bir şartla.

Komutan ne yazık ki içinde bulunduğu durumları fark edememiş.

 

18 yıl Deniz Kuvvetlerinde fiili hizmette bulunmuş olan bendenizin de söyleyecekleri var. Yapılan içi boş açıklamalar bize cevap hakkı doğurmaktadır.

Söylediklerine sıra ile bakalım.

 

“Türk silahlı kuvvetlerine karşı asimetrik psikolojik harekât icra edilmektedir.” Bu söz benim değil Genelkurmay Başkanımızın sözü ve değerlendirmesidir.” diyor.

 

Asimetrik savaş ya da gayri nizami harp neymiş bakalım.

 

“Fiziki, ekonomik, psikolojik, siyasi v.b. işgal ve/veya teşebbüs durumunda işgali ortaya çıkarmak, karşı tedbirleri uygulamak, ülkemize karşı GNH uygulama ve teşebbüsleri olduğunda icra edilecek karşı tedbirleri oluşturmak”[2]

Konu ile ilgili ayrıntıları verdiğim kaynaktan okuyabilirsiniz.

Eğer siz Türkiye’deki ekonomik çalışmalara ve liberal ekonomik uygulamalara asimetrik savaş diyorsanız gidin önce ekonomi eğitimi alın.

 

Psikolojik harekâtın kaynağı TSK’dır. Dış tehditlere karşı halkı bilinçlendirme ve direnme çalışmalarının konusu iken konuyu saptırıp kendi siyasi ilkeleri için halkın gıyabında darbe planları düzenlemek asimetrik savaşın kendisidir.

 

Bunu sivillerin yapabilmesi imkânsızdır. Olsa olsa sözle veya yazı ile kendini savunmaya çalışabilir.

Psikolojik harekâta karşı koymanın yolu nedir o zaman sayın paşam?

Hakikatleri gizlemek midir?

İçinden çıkılamayan durumlarda televizyon ekranlarının karşısına geçip siyasi iktidarı ve halkı tehdit etmek midir?

e-muhtıra girişimlerimidir bu sorunun cevabı?

Bilmem kaçıncı darbe planı mıdır?

Camileri bombalamak mıdır?

 

Siviller, askerleri nasıl tehdit edip psikolojik harekât yapabilir ki?

 

Açıklanmasını beklediğimiz pek çok olay var ve hala yetkililerden cevap yok.

Siz bir asker olarak Genelkurmay başkanını referans almanız son derece normal.

Anormal olan Genelkurmay başkanlarına rağmen darbe planları yapan generallerdir.

Bu durum karşısında sanırım diyebileceğiniz hiçbir şey yok.

Sizinki bodoslama dalmaktır. Asimetrik de değil.

Yapılan planları artık akılda tutmak bile mümkün değil almanaklardan takip ediyoruz.

 

Direklerde Kur’an var. Ama gemilerde namaz kılmak yasak.

Yaptığımız her işte besmele çekeriz ama içi boş mana yok.

İçerik boş.

 

Özellikle içi boş manalara dikkat çekmeye çalışmışsınız.

Peki, o zaman; ben neden fişlendim?

Neden hakkımda dinci iftirası yapıldı?

Direkteki Kur-an’ın manası bu mudur sizde?

 

Gemilerin 2. komutanları kanunen İmam subay görevi yaparlar değil mi? Kıyafet kanununda da özel kıyafeti vardır.

Hiç şahit oldunuz mu sayın komutan böyle bir olaya?

Kendiniz muhtemelen 2. komutanlık yaptınız.

Gemi personelinin önünde imam olup 2 rekat namaz kıldırdınız mı? Hiç dini bir ders yaptınız mı personelinize?  Ahlak takviyesi yaptınız mı?

Okulda öğrencilerinizle sahur yaptınız mı?

Hiç teravih kıldırdınız mı?  Hâlbuki bunlar vazifenizdi.

Yoksa namaz kılanları fişlediniz mi?

Batı çalışma grubunda görev aldınız mı?

Peki, kaç inançlı personelin atılmasına onay verdiniz?

O zaman hiç bunlar aklınızın ucundan geçmiş mi idi?

Gemilerdeki süfli yaşantıdan haberiniz var mı idi?

Oynanan kumardan. Yapılan sohbetlerden.

Gemiler arası gruplar halinde oynanan at yarışlarından.

Gammazlamalardan.

Bunlara bir dokunsaydınız ya.

 

Okulunuzdaki gayri meşru ilişkileri basın yazdı. Ben öğrencilerimi korudum diyorsunuz. Okuldan attığınız 3 öğrenci neyin nesi o zaman.

Ahlaksızlıkları orta yere savurmak elbette doğru değil, fakat bir adilik varsa bunu savunamazsınız.

Okula başladığımda boyum tüfek kadardı diyorsunuz. Aynen benim boyum da o kadardı. 4 yıl başarılı bir öğrenim hayatı, 18 yıl mesleki başarı ardından birileri siyasi iktidardan hırsını almak için önüne geleni fişleyip disiplinsiz yaftası ile kapı dışarı ediyor. Hem de emeklilik hakkıma 18 ay kala. Bu ne biçim bir zulümdür.

Buna nasıl oluyor da gönlünüz razı olabiliyor.

 

Elbette üst rütbelere çıktıkça rekabet kızışıyor. Rakipleriniz var. Tepe noktaya ise ancak 1 amiral çıkabilecek. Birileri elenmek zorunda.

Peki, bu kadar duygusaldınız da neden daha önce çıkıp yapılan haksızlıklar karşısında tek kelime etmediniz.

 

Hani her işi besmele ile yaparız diyorsunuz.

“Bismillah salvo” emrini kaç subay manen idrak ediyor.

Yoksa camileri bombalamak bu anlayışın ürünü mü?

 

Yok, sayın paşa yok. Giderayak söylediğiniz sözler hak ile bağdaşmıyor. Bunları fırsat varken söylemeli ve haksızlıklara geçit vermemeli idiniz.

Emekli olduktan sonra alnınızı secdeden kaldırmasanız, tüm seneyi oruçlu geçirseniz de artık kimseye bir faydanız olmayacak.

Görevde iken örnek olmalı idiniz.

Fişlemelere itiraz etmeli idiniz.

 

Teker kırıldı. Artık yol göstermenize gerek yok.

 

Ahmet TÜRKAN - HABERNAME



[2] TARHAN Nevzat ,Asimetrik Savaş, S.308, Timaş Yayınları, Mayıs 2010

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum