SİNSİ PLANLARA DEVAM

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
Tarihi tekerrür, diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? .
                                       Mehmet Akif Ersoy

 

Tarih neden tekerrür ediyor, demek ki ibret almak ne kelime kendimiz zorluyoruz.

Örnek mi istiyorsunuz.

Buyurun.

Nükteyi bilirsiniz, dilden dile anlatılır.

Sultan Aziz devrinin Sadrazam ve Hariciye Nazırı Keçecizade Fuat Paşa, Avrupa’da bir diplomatlar toplantısında bulunuyordu. Söz sırasında ortaya latife yollu bir sual atıldı:

- Zamanın en kuvvetli devleti hangisidir.? denildi. Keçecizade Fuat Paşa hiç tereddütsüz şu cevabı verdi:

- Osmanlı İmparatorluğu!...

- Nasıl olur?... dediler. O ispat etti.

- Çünkü, dedi; siz dışarıdan biz içeriden, var kuvvetimizle yıkmaya çalıştığımız halde, o hala ayakta duruyor…

Fuat Paşa ince bir zekaya sahip, zarif bir diplomattı. Bu cümlede bir eksiklik vardı. Biz derken bir manaya işaret ediyordu.

İçerideki sizler…demek istemişti.

Bu gün gelinen noktada maalesef tarih biz istesek de istemesek de, tekerrür ediyor. Hem de hiç istifini bozmadan.

Darbe Yapıcaz da Planımız Yok-1 ve devamında 2 sini hazırladığımız yazılarımızda Türkiye’nin Cumhuriyet döneminde maruz kaldığı darbeler ve müdahaleler de maalesef yukarıda bahsi geçen Fuat Paşa’nın “Siz” dediği dış güçlerden ve onların içerideki işbirlikçilerinden kaynaklandığı ortadadır.

Bu konuda aşağıdaki anekdot en büyük delillerden biridir.

İkinci Dünya savaşı sonrasında Churcil’e Yalta’da bir basın toplantısında Türkiye’nin konumu hakkında sorulan bir soruya “Türkiye’nin belirli bir ağırlığı vardır. Bu kilosunu İslam alemine ve Sovyet Rusya’ya karşı korumalıdır. Eğer Türkiye zayıflayacak olursa İslam alemine ve Sovyet Rusya’ya karşı desteklenerek eski kilosuna çıkarılmalıdır. Fakat Türkiye şişmanlayacak (fazla güçlenecek ) olursa derhal rejime tabi tutulup eski kilosuna indirilmelidir” cevabı, İngiltere’nin Türkiye’ye bakışını yansıtan bir görüştür. Komünist blokun güçlü olduğu iki kutuplu dünyada Rusya’ya komşu İslam ülkelerini Batı’nın savunması için Rusya’ya karşı kalkan olarak kullanılmıştır.”

 

Dış güçler bizim kilo almaya başladığımızı gördükleri anda ellerinden geleni artlarına koymayarak canımıza okumaktadırlar.

Bu gün Türkiye’nin pek çok genç evladının Şehit olmasına, Güney doğuda pek çok ailenin zulüm görmesine, yer ve yurtlarını terk etmesine sebep olan PKK terörünün dış kaynaklı olmadığını kim iddia edebilir. Ermeni Asala terör örgütü Dünya nazarında itibar kaybetmeye başladığı gün sahneden çekilmiş ve ilk faaliyetlerine PKK adı ile devam etmiştir. Daha sonra terör örgütüne Kürt vatandaşlarımız zor kullanılarak bulaştırılmış ve tamiri mümkün olmayan yaralar açılmıştır.

Bugün Türkiye’nin kalkınmaktan daha öncelikli halini alan terörü bitirme hadisesi Türkiye için hazırlanan zayıflatma rejiminin bir parçasıdır.

Evet;  Fuat Paşa’nın zamanında kuvvetli devlet Osmanlı idi bu gün Türkiye’dir. 2 büyük darbe, 1 müdahaleye ve birde postmodern darbeye rağmen ekonomisi iyileşme sürecindedir. Avrupa ve ABD bugün miras yerken Türkiye sermayesini artırmaya devam etmektedir.

Yapılan iç ve dış müdahalelere rağmen, dış destekli PKK terörüne rağmen.

Türkiye ne zaman terörü bitirmek için hamle yaptı ise görünmez eller teröristlere adeta ilk yardım yaparcasına destek vererek terörün hayatta kalmasını sağlamaya çalışmaktadırlar.

ABD bize istihbarat desteği vereceğini vaat ettiği zaman diğer taraftan teröristlerin kamplardan kaçmasını sağlamıştır.

Bu gün açılıma destek verdiğini, terörün bitmesi lazım geldiğini söylerken, teröristlerin uyuşturucudan kazandığı ve ABD bankalarına yatırdığı paraları iç etme hesabı gütmektedir. Yoksa bizim hayrımıza değildir.

Türkiye’nin evlatları...! gelecekte bu aziz vatanı evlatlarımıza bırakalım diyorsak aklımızı başımıza alalım. Askeri ile, siyasileri ile, üniversiteleri ile, sivil toplum kuruluşları ile, iş adamları ile ortak akıl platformunda buluşalım.

Bu gün Irak’a getirilen demokrasi yarın bize de geliverir. Hem de kendimizi demokratik sandığımız anda.

Yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz gemilerle, trenlerle taşınır. Kendi değerlerimize vergi ödetirler.

Irak’ın petrolü bu gün ABD’de devasa tankerlerde stoklanmaktadır. Yeterince stoklandıktan sonra hesap görülecek ve bundan sonraki dönemde petrol kaynakları tükeninceye kadar tazminat borcu olarak ABD hesabına çıkartılmaya devam edecektir.

 

Akil adamlara duyurulur…

 

Ahmet TÜRKAN - HABERNAME

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum