A.Kerim KARAAĞAÇ

A.Kerim KARAAĞAÇ

Evlenmeden önce düşünün

Evlilik, dizi filmlerdeki gibi pembe düş değildir. İki bilinmeyenli bir denklem gibidir. Bünyesinde birtakım problemler olacaktır. Evliliğe hazır olmadan evlenmeye kalkışmayın.

 “Deli gibi sevmek” mutlu olmaya yetmez. Denklik de önemlidir. Sadece siz değil, aileniz de denk olmalı. Kültür seviyenizden dinî inançlarınıza kadar her şeyiniz. Birbirini “deli gibi severek” nikâh memurunun önüne koşan nice gençler, denk olmadıkları için, üç gün sonra soluğu hakim karşısında almışlardır. Arabanızı da çok seversiniz ama benzin olmadan onu iterek ne kadar götürebilirsiniz?

“Ailem beni anlamıyor” yerine onların da fikirlerine değer verin. Bütün anne-babalar, çocuklarının mutlu olmasını ister. Kesinlikle art niyet taşımazlar. Eğer itiraz ediyorlarsa mutlaka bir bildikleri vardır. “Çünkü gençlik damarı, akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti göremez.” (Gerçi çocuklarının iyiliğini düşündüklerini sanarak kendi istedikleriyle evlendirmek isteyen aileler de vardır.)

Kendinizi tanıyor musunuz? Önce kendinizi tanıyın. Nasıl birisiniz? Sinirli, sakin, kıskanç, bunun gibi hangi huylarınız var? Evleneceğiniz aday nasıl olmalı ki, onunla anlaşabilesiniz? Önce kendinizi tanıyın.

Kendinizi tanıdıktan sonra da adayınızı iyi tanıyın. Bunun için ailenizden yardım isteyin. Çünkü yıllarca flört ettikleri halde evlendikten sonra “seni tanıyamamışım” diyenlerin sayıları hayli kabarıktır.

Kendisiyle kavgalı olan, eşiyle de kavgalı olur. Şayet depresyondaysanız veya psikolojik başka bir rahatsızlığınız varsa tedavi olun. Tedavi olmadan asla evlenmeye yanaşmayın. Hem kendinizi hem de eşinizi bedbaht edersiniz.

Nikâh masasına kadar “evet”, ondan sonra “her şey bitti” mantığıyla hareket etmeyin. “Nasıl olsa ben ona dediğimi yaptırırım.” veya “onu değiştiririm” düşüncesiyle kendinizi kandırmayın. Çünkü sonradan hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.

Evlilikte olgunluk çok önemlidir. Çocuk tabiatlı, en küçük şeyde küsen, alıngan, şımarık ve bir ailenin sıkıntısını göğüslemekten aciz insanlar, eşlerini mutlu edemedikleri gibi kendileri de mutlu olmazlar.

Aşırı derece maddiyata önem veren adaylardan uzak durun. Çünkü madde mutluluk değil, mutluluğa basamaktır.

Evlilikten çok şey bekleyenler, mutsuz olurlar. Evlilik güzel şey! Fakat o güzelliğe ulaşmak emek ister, alın teri ve çaba ister. Bunu bilerek ve evlilikten olağanüstü mutluluk beklemeyerek evlenenler, daha çok mutlu olurlar.

Realist davranın. Hayal ülkesinin bulutlarında gezenler, dünya gerçekleriyle yüzleşemezler. İlk gerçekle karşılaştıklarında kafalarını sert kayaya çarparlar. Evleneceğiniz kimsenin de bir insan olduğunu unutmayınız. Mükemmel bir insan yoktur. Kafanızda düşündüğünüz, hayal ettiğiniz mükemmel varlık, insan değildir. İnsan, hataları olan ve her an hata yapmaya müsait bir varlıktır. Onun için, kiminle evleneceğinizi ve sizi bekleyen sıkıntıları katiyetle göz ardı etmeden evlenme yolunda olmalısınız.

Peygamberimiz (s.a.v.) “Evlenen dininin yarısını tamamlamıştır” buyurmakta ve bizleri evlenmeye teşvik etmektedir.

Dt. Abdülkerim Karaağaç   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum