Aslan DEĞİRMENCİ

Aslan DEĞİRMENCİ

Bir yılda, bin yıla balyoz indirildi!

Kara leke 28 Şubat’ın 14. Yıldönümünü geride bıraktık.

Bin yıl süreceğini ilan edenlerin aksine, 2010 yılı bin yılın sonunu getirdi!

Toplumun cuntacılardan hesap sorma arzusu bin yıllık planları altüst etti.

Önce 28 Şubat döneminin ürünü olan EMASYA protokolü kaldırıldı.

7 Temmuz 1997'de imzalanan protokolle valilik talep etmese bile askere toplumsal olaylara müdahale etme yetkisi veriyordu. Askeri vesayet sistemini pekiştiren, uygulamaya son verilince, askerin devlet alanı içindeki alanı daraltılmış oldu.

Ama yetmezdi!

Kırmızı kitap vardı…

Yani Milli Güvenlik Siyaset Belgesi…

Devletin gizli anayasası…

Ona da dokunulmalıydı…

Öylede oldu.

Post-modern darbenin izlerini taşıyan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi 2010 yılının sonuna doğru yeniden yazılmaya başlandı.

22 Kasım 2010 günü ise yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında bu kitap değiştirilerek “irtica faaliyet”ler iç düşman olmaktan çıkarıldı.

Vatandaşı iç tehdit olarak gören irtica kavramı yerine 'silahlı şiddet yanlısı' gibi somut ifadeler konuldu.

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ndeki (MGSB) dış tehditler bölümü de, 'komşularla sıfır problem' çerçevesinde yeniden düzenlendi.

Buna göre, Yunanistan, İran ve Suriye'nin Türkiye için öncelikli tehdit olmaktan çıkarılırken,  İsrail dış tehdit olarak gösterildi.

‘Çok şükür’ deyip bir nefeslenelim.

Ama dinlenmemiz çok uzun sürmemeli…

Kaybedecek zaman yok!

Referandum…

‘Evet’, ‘Evet’, ‘Evet…’

Cuntacıların eliyle yazılan anayasa’ya referandum ile dokunuldu.

28 Şubat mağduru Yaş’zedelerin talepleri de dikkate alınmaya başlandı.

Peki 28 Şubat arayışları sona erdi mi?

‘Hayır’, ‘Hayır’, ‘Hayır…’

Karanlık çetelerle mücadeleye devam…

Derken,oligarşik güçlerin halen 28 Şubatı sürdürme, gerekirse bir adım ileri götürme hevesiyle hazırladıkları ‘Sakal’, ‘Suga’, ‘Oraj’ ve ‘Çarşaf’ eylem planları deşifre oldu!

Bu eylemlerin tümünü kapsayan ‘Balyoz Darbe Planı’nda yer alan faaliyetleri lokal olarak uygulamaya geçirmeye çalışanlar tutuklandı.

Şimdi sıra geldi sivil anayasaya…

Halk ve halkın gerçek temsilcileri eliyle hazırlanacak olan topyekûn yeni anayasa…

Türkiye'nin sorunlarına temel çözümler getirecek özgür anayasa…

Türkiye’de darbe dönemlerini tamamıyla kapatacak bir demokratik sözleşme…

***

SELAM OLSUN SANA…

Millet ve devlet adına büyük işlere imza atan, postmodern darbe ile görevden uzaklaştırılan, 27 Şubat günü vefatıyla 28 Şubat günü uyananlara ‘normalleşen bir Türkiye’ armağan edilmesinde büyük katkısı olan, cenazesiyle ‘bir daha 28 Şubat istemiyoruz’ diyen milyonları bir araya toplayan, kendisine büyük haksızlıklar yapanların ‘pişmanız’ demesini sağlayan, göbekten emperyalizme bağlı olanları sabrı ve direnişi ile ‘utandıran’, dünyanın baş belası olan siyonizme karşı verdiği mücadele ile ‘örnek’ olan, “İnanç varsa her şey vardır” diyerek, statükonun kalelerini ‘sallayan’, ağır sanayi hamlesi ile işbirlikçi sermayeyi ‘kızdıran’, havuz sistemi ile rantiyecilerin musluğunu ‘kapatan’, emeğin yanında durarak işçi ve memurların gönlüne ‘taht’ kuran, esnaf, çiftçi ve KOBİ’lerin önünü ‘açan’ Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a selam olsun… Hicreti kutlu olsun. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.