Aslan DEĞİRMENCİ

Aslan DEĞİRMENCİ

Şahlandı Anadolu

“Uluslararası derin ittifaklara ve yerli işbirlikçilerine geçmiş olsun. Arınma dönemi başlıyor!”

Kulakları keskindi!

Yeni bir medeniyet inşasının planlarının yapıldığı her köşede böcekleri vardı!

Duyduklarına inanamıyorlardı!

Ak Saçlılar,

*Sınırları aşmaktan,

*Yüzyıldır dayatılanları yıkmaktan,

*Anadolu çocuklarının ayaklarına vurulan prangaları sökmekten,

*Yeni bir paradigmadan,

*Yeni bir dünya,

*Yeni bir medeniyet tasarımından,

Söz ediyor, Anadolu’nun birliğinin zemini, İslam dünyasının dirliğinin mayası, dünya barışının harcı olacak projeleri karara bağlıyorlardı.

15 asırlık kadim medeniyetin ortak mirasçıları olarak, asil medeniyetin asil ve mazlum çocuklarına sahip çıkmak, Yeniden Büyük Türkiye, yeni bir uygarlık için ayağa kalkmaktan bahsediyorlardı.

Büyük medeniyet planı anında sızdırıldı.

Telaşlı bir şekilde, karanlık odalarda yeni bir medeniyet planına karşı stratejiler geliştirmeye koyuldular.

Türkiye’yi Eski Türkiye’ye döndürme hesapları yapanlarla ittifak yapıldı.

Ümmeti ve ümmetin geleceğini küresel darbecilerin eline bırakma kararı alındı.

Üst üste kalkışma denemeleri, darbe arayışları, algı operasyonları denendi.

Tutmadı!

Uluslar arası arenada yeni medeniyet tasarımı için çırpınanları diktatör, ülkelerini terör devleti ilan etmeye çalıştılar.

Küresel güçlerin küresel çetesi IŞİD aracılığıyla büyük medeniyet buluşmasını engellemek için her türlü kirli propaganda yöntemini denediler.

IŞİD tarafından rehin alınanları bile psikolojik savaşlarına alet ettiler.

Tutmadı!

Ak Saçlılar heyetinden cumhurbaşkanı çıkmasını engelleyemediler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan balkona çıktı: “Bugün 77 milyon 81 vilayet kazanmıştır. Hiç kuşkusuz bugün yeni Türkiye öncü Türkiye kazanmıştır. Sadece Türkiye değil, bugün Bağdat'ta İslamabad'da Beyrut, Saraybosna Üsküp de kazanmıştır. Bugün Şam, Halep, Hama, Humus, bugün Ramallah, Nablus, Gazze, Kudüs de kazanmıştır. Artık devletin ve milletin iki ayrı istikameti bulunmuyor. Bugünden itibaren aynı istikamete bakıyor. Bir olarak aynı rotada yürüyor.”

Başaramamışlardı.

Kulaklarını daha bir keskinleştirdiler!

Panikleri derinleşti!

Duyduklarına kendileri bile inanamadı!

Ak Saçlılar yeni kararlar alıyorlardı:

*Ulus ötesi darbecilerle de, taşeronlarıyla da sonuna kadar mücadele edilecek,

*Küresel güçlerin tezgâhına, tuzağına, planına ve senaryosuna diz çökülmeyecek, onlarla aynı zemin paylaşılmayacak,

*Çözüm sürecinin kalıcı olması için, kan ve gözyaşının ebediyen durması için kararlı adımlar atılacak, zılgıt da bizim, horon da. Halay da bizim, zeybek de. Kadim kardeşliğin devamı, gözyaşlarının dinmesi için mücadeleden vazgeçilmeyecek,

*Büyük Türkiye idealini yakalamak, insanımızın ve insanlığın mutluluğuna katkı yapmak adına, mazlumların sözcüsü, zalimlerin korkulu rüyası olacağız; alınan kararların devamlılığı için Başbakan adayımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu…

Duydukları karşısında kan beyinlerine sıçrıyor, otoriter kabul ettikleri soykırımcıların kapılarında dolanıyor, eski rejim bekçileriyle pazarlık yapıyor, sınırları çizen kuklacılarından yardım istiyorlardı.

İlk karşı plan kriptolu mesaj olarak gelmişti.

Mesaj: “Aday genel başkan ve başbakan açıklanmadan, AK parti’yi bölün.”

Önce medya ile yola çıktılar!

Fitneyi ateşlediler.

Fitne ateşine odun taşıyan kalemlerle yeni bir algı operasyonuna başladılar.

Deneyimleri, denemeleri, tuzlukları, Erkan Mumcu ve Abdüllatif Şener gerçeğini unuttular!

Zor dönemde gemiyi terk edenlerin başlarına gelenleri, milletin her denemeye bir sillesi olduğunu dikkate almadılar.

Gösterilen direnç ve sağlam irade karşısında etekleri tutuştu!

Yedekte bekledikleri hücreleri uyandırdılar, hücreden haberdar olanları kirli metotlarıyla susturdular. Bir taşla birçok hedefi vurmak için Çözüm Sürecini zehirlemeye çalıştılar. İlk senaryo Lice’de putlar üzerinden sahneye koyuldu. Derken çatışma ve milletin sinir uçlarına dokunacak sokak eylemleri…

Güneşin doğmasına an kala ırkçı ve eski Türkiye’yi anımsatan manşetlerle siyaseti dizayn etmeye, süreci baltalamaya yeltendiler.

Tutmadı!

Son bir gün kalmıştı.

Yeniden Büyük Türkiye yolculuğu için Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun isminin deklare edilmesi an meselesiyken, yeniden IŞİD’e sarıldılar. Süleyman Şah Türbesi yalanı üzerinden Davutoğlu’nun önünü kesmeye, Ak Saçlıları, “Yeniden Büyük Türkiye” idealinden vazgeçirmeye çalıştılar. Yalan makinesine bağlandığında cihazı kısa devre edecek gazeteler üzerinden bu iftirayı kampanyaya dönüştürmeye çalışınca alay konusu oldular.

Ve kürsüde Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Adayımız Ahmet Davutoğlu kardeşimdir. Açıkçası Ahmet Davutoğlu arkadaşımızın bu görevlere aday olmasında, paralel yapıyla mücadele azmi ve kararlığı da önemli bir etken olmuştur. İnanıyorum ki bu mücadeleyi beraber yürüteceğiz.”

Ve kürsüde Başbakan Davutoğlu: “Bu kutlu yürüyüş hedefe ulaşacaktır. İster paralel yapı adı altında, ister başka adlar altında kimler bu kutlu yürüyüşü durdurmak, kesintiye uğratmak isterse, bilsinler ki; AK Parti kadroları onların karşısında bir kaya gibi duracaktır, durmaya da kararlıdır."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.