Aytekin ATASOYU

Aytekin ATASOYU

Şener’in Eski Sevdası Depreşti

Ak partinin kurulması ve 2002 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye çok önemli bir dönemece girdi. Ekonomiden siyasete hayatın birçok alanında hızlı bir gelişme ve dönüşüm süreci yaşandı. Bu sürecin en büyük aktörü süphesiz ak parti, ak parti içerisinde de Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdullatif Şener dörtlüsü idi. Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki bu dörtlü ülkeye müthiş bir dinamizm getirmiş ve ülke hayatın her alanında müthiş bir gelişim, değişim ve dönüşüm sürecine girmişti. Bu dörtlü Ak partinin taşıyıcı kolonları niteliğindeydi ve 2007 yılına kadar aralarında müthiş bir uyum ve koordinasyon vardı. Taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar.

Cumhuriyet mitingleri, balyoz darbe planları, e muhtıralar, toplumsal ayrışmaya hizmet ettiği her halinden belli olan cinayetler bu dörtlünün arasını bozamadı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde nihai istişarelerden sonra Abdullah Gül cumhurbaşkanlığına aday oldu. Erdoğan ve Erdoğan gibi düşünen birini Cumhurbaşkanı seçtirmemeye ahdetmiş muhalefet  bu kez türk siyasi hayatına kara bir leke olarak geçen 367 olayını icat ederek Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını engelledi. Süreç kısaca şöyle idi. CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa mahkemesi cCumhurbaşkanlığı seçimin yapılabilmesi için 367 milletvekilinin mecliste hazır bulunması gerektiğine hükmetti. Meclisteki partilerden ANAP, DYP ve CHP Cumhurbaşkanlığı seçiminde meclise girmeyince 367 sayısına ulaşılamadı. Sonuçta Gül Cumhurbaşkanı seçilemeden erken seçime gidildi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi genel seçimler sonrasına kaldı.

Bu süreçte Abdullah Gül’e büyük bir direnç gösteren statüko taraftarları bu dörtlü içerisinde sadece Abdullatif Şener’in adaylığını destekleyeceklerine dair açıklamalar yaptılar. Tayyip Erdoğan’da seçim sonrası her hangi bir diretmenin içerisinde olmayacağını açıklayarak Cumhurbaşkanlı adaylığı konusunda mutabakat arayacaklarının sinyallerini veren açıklamalarda bulundu.  

Muhalefetin Gül’e olan direnci, başbakanında mutabakat arayacağına dair sinyaller veren açıklamaları Ak partinin dört sacayağından biri olan Abdullatif Şener cephesinde farklı yankılandı. Şener, başbakanın mutabakat arayışını,  muhalefetin kendi adaylığını destekleyeceğini kamuoyuna deklare edişini seçim sonrası kendi ismi üzerinde uzlaşma sağlanacağına yordu. Ayrıca Yeni Cumhurbaşkanının meclis dışından biri olmasının daha makul karşılanacağını düşünerek 2007 seçimlerinde milletvekili adayı olmadı ve sürecin kendi lehine gelişmesi için beklemeye başladı. Şimdilerde Ak parti aleyhine bir sürü eleştiride bulunan Şener o dönem Ak parti aleyhine tek bir eleştiri bile yapmamıştı. Hatta parti mitinglerine katılıyor ve aday olmamasına rağmen Ak partinin başarısı için ter döküyordu. Sonuçta seçimler oldu ve Ak Parti büyük bir başarı göstererek yüzde 47 oyla iktidara geldi. Sıra Cumhurbaşkanlığını seçimine gelmişti. Herkes aday olacak ismin değişebileceği ihtimali üzerinde dururkenAbdullatif Şener yukarda ifade ettiğim nedenlerden dolayı bu ismin kendisi olacağını düşünüyordu. Fakat MHP seçimlerde meclisi herhangi bir şekilde tıkamayacağını açıklayınca Başbakan aday konusunda kararını değiştirmedi ve “Kardeşim” dediği Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanlığına aday gösterdi. Seçimler yapıldı ve Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildi.

Gül’ün adaylığı sürecinde olsun, genel seçimler sürecinde olsun aday olmamasına rağmen Ak parti ile hareket eden Şener Cumhurbaşkanı adayı olamamanın verdiği psikoloji ile hırçınlaşmaya ve Ak Partiyi eleştirmeye başladı. Üstelik bu eleştirilerini yaparken Ak Parti MKYK üyesiydi. Bülent Arınç’ın “İstifa etmesi gerek” çıkışından sonra istifa eden ve sonrasında tek başına iktidar olma sevdasıyla Türkiye Partisini kuran Şener büyük bir hüsrana uğradı. 2011 seçimlerinde partisiyle seçime giremeyen Şener yıllarca vekilliğini yaptığı Sivas’tan bağımsız aday oldu. Fakat Sivaslılar Şener’in Cumhurbaşkanlığı sürecinde koltuk sevdası adına takındığı tavırları iyi okudu ve Şener’e prim vermedi. Kendi memleketinden milletvekili seçilecek kadar bile oy alamayan Şener seçim sonrası Türkiye Partisindeki yol arkadaşlarını da tıpkı Ak parti gibi terk ederek genel başkanlığa dönmedi ve geçtiğimiz günlerde partisi kapandı.

Yaptığı hesaplar tutmayan ve siyasi kulvarda bir özne olmaktan uzaklaşan Şener’in son günlerde Ak partiye olan eleştirileri devam ediyor ve Şener Ak partideki günleri için hergün tövbe ettiğini iddia ediyor. Ardı sırada 2014 te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerekli imzalar toplanırsa Cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini söylüyor. Yani Şener’in arkadaşlarını yarı yolda bırakmasına neden olan Cumhurbaşkanlığı sevdası yeniden depreşmiş gözüküyor.

Şener, Erdoğan’ın olası adaylığına karşı geçmişte aynı kulvarda siyaset yapmış biri olarak tek rakibin kendisi olabileceğini düşünüyor. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçiminde hezimet yaşayabilir mealindeki açıklamaları da bu psikolojinin bir ürünü. Şener’in hesabı kanımca şu şekilde:

Erdoğan aday olur, muhalefette Erdoğana karşı birleşme yoluna gider ve Erdoğan’a karşı mücadele verecek bir isim arayışına girer. Bu isim soldan ve milliyetçi kanattan olamayacağı için muhalefet kendisine yönelir ve Erdoğa’a karşı Ak parti aleyhtarlığı ve Erdoğan karşıtlığının tek adayı olarak Cumhurbaşkanı adayı kendisi olur. Zaten AK partiye yaptığı eleştirilerde Ak parti ve Erdoğan aleyhtarlığı kendi lehine çevirme çabasından başka bir şey değil.

Anlaşılan o ki cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça Abdullatif Şener ismini daha sık duyacağız.

Siz ne dersiniz kendi memleketinden bile vekil seçilecek oyu alamayan Şener 2014’te cumhurbaşkanı adayı olur ve seçilebilir mi?

Aytekin ATASOYU

atb_ats@hotmail.com

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum