Yerleşik kalıpları yıkan “Çarşaf Açılımı”na “Her mahalleye Kur'an Kursu” adımı da ekleniverince Laikçi Cephe'den Deniz Baykal'a dozajı yüksek eleştiriler gelmeye başladı.

“Laikliğe ihanet etmekle” suçlanıyor, Deniz Bey…

CHP lideri için “Laik rejimin altını oyanların yanına geçti” deniliyor.

Hatta, bir türlü alamadığı hıncından dolayı “Deniz Hocası”nın Kur'an Kursu açılımını “karşı devrim” eylemi gibi sunanlara rastlanıyor.

Ezcümle, bu defa sadece laiklik değil, “Baykal da elden gidiyor!”

*

Hatırlayacaksınız…

Deniz Baykal, Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkmasını engelleyebilmek uğruna “367 Hokkabazlığı”nın peşine balıklama yazıldığında “Laik rejimin baş savunucusu” olarak ilan edilmişti…

CHP, türbanla ilgili Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünde Baykal “Laiklik kahramanı” oluvermişti.

AYM türban yasasını iptal ettiğinde ise “Laikliği kurtaran lider” unvanına layık görülmüştü.

*

Deniz Bey, şimdilerde “karşı devrimci” diye suçlanacak hale geldiğine göre, demek ki bunca zamandır kendisini gizlemiş…

Laikçi kesim, yıllardır Erdoğan'ın “Gizli Ajandası” olduğundan söz eder.

Pek konforlu, kullanışlı “ağızlara laik” bir ajandadır o…

Kaderin garip cilvesi…

Meğer, Deniz Bey'in “Gizli Ajandası” varmış…

Çarşaf açılımı, Kur'an Kursu derken bakalım bundan sonra o “tehlikeli ajanda”dan daha neler çıkacak?

Bu arada, Baykal'ın Kur'an Kursu açılımını eleştiren de Erdoğan!

“Hani dini siyasete alet etmeyecektiniz?” diye soruyor, Başbakan…

Yok, “Kamera Şakası” falan değil.

*

CHP'nin Kur'an Kursu açılımı; -seçime yönelik bir atraksiyon da olsa, samimiyetinden kuşku da duyulsa- ister istemez Türkiye'nin yıllanmış prangalarını kırıyor.

Çok önemli bir adımdır.

Psikolojik bir eşik daha aşılmıştır.

CHP'nin açılımları, laikliğimizi -tehdit etmek ne kelime- güçlendiriyor.

Kimse korkmasın, Baykal'ın da elden gittiği falan yok.

-Baykal laiktir, laik kalacak.