Bilgin ERDOĞAN

Bilgin ERDOĞAN

Empati

Empati

Empati, kelime itibarıyla (em-pathos) yani duyguya nüfuz edebilme durumu…Kisinin diğer özneleri ve nesneleri gözlemleyebilme   hali… Bireyin kendini başkasının yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini hissedebilme yetisi… “Pathos”Yunanca “duygu-his” demek…Kelimenin etimolojisi ecnebi ama anlamı ve felsefesi itibarıyla Allah’ın muradını anlamanın olmazsa olmazi… Empati eksikliği Allah’in ve kulun muradını anlamaya engel…

 

Onun için Epiktetos “Bu kapıdan imansız ve bencil olan giremez “ der…İmansızlık ve bencillik arasında bir ilişki kuruyor antik Yunan medeniyetinin ahlâkçı filozofu… “Komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden degildir”  öğüdünde olduğu gibi…Hakikatin dili bir…

Hakikati kavramak için üç esas lazım…Bunlar akıl, vahiy ve duygu…Akıl, göz gibi adeta ama ışık hükmünde ki vahiy olmazsa göz göremez  … Görmek için ışık ve göz var olmalı…O halde ışık ve göz görmek için yeterli olmalıydı…Ama nice insanlar var ki göremiyorlar…Zira duygu yok…His olmayınca insan bakıyor ama göremiyor…Onun için vahyin öncelikli vurgusu kalbe…” Onların, kalplerini mühürledik  ve kulaklarını ve gözlerini…”Kulak vahyi duymak , göz hakikati görmek ve kalp onu hissetmek icin…“Pathos” hissedebilme yetisi… Onunla insan, insan oluyor…

Empati obje’nin subje’yi anlama becerisi… Bunun için duygu zaruri…Duygusuz insan, ruhsuzluk ve şuursuzluk numunesi olmak durumunda… O ise felaket ve helaket…İcinde yaşadığımız dünyanın hali…Aslında başından beri öyle bu… Zira sadece içinde yaşadığımız dünyanın sorunu değil; içimizde yaşayan dünyanında sorunu aynı zamanda….Onun için tarihe ve günümüze konu empati…

 

Empati, egosantrik bir ferdin ve narsist bir sosyal dokunun reçetesi…”Kendin için istemediğini başkası için isteme” düsturunu ifade eden en veciz konsept…Tüm yüreklere nakşedilmesi gereken temel realite…Yunus’un diliyle dört kitabın manası ve makasıd-ı İlahiye…Empati, vicdanı inşa ve onuru ihya eden temel gercek…İnsanoglunun tarihinde en temel sorunlar hep bu eksiklikten kaynaklanmakta…İnsan şöyle düşünüyor …Empati olsaydı insana ait hangi sorun yeryüzünde icad edilebilir ve hayata bir zulüm olarak geçerdi?

Empati olsaydı Kabil katletmeyecekti Habili ve icad edilmeyecekti yeryüzünde cinayet…Filistinde ağlamayacaktı anneler ve masum coğrafyalarda vermeyecekti yiğitler toprağa kan belkide…Empati olsaydı, yalnız bırakılmayacaktı Musa “Sen git Rabbinle birlikte savaş biz buradayız” demeyecekti yığınlar ve körler çarşısında ayna satmayacakti bugünün çağdaş Musaları…Empati olsaydı, Züleyha ahlaksız teklifiyle çıkmayacaktı Yusuf’un karşısına ve yırtılmayacaktı Yusuf’un gömleği arkasından ve çağdaş Yusuflar ızdırap çekmeyecekti modern dünya Züleyhaları’nın cazibeli teklifleri karşısında…

Empati olmadığı için tüm zulümler ve yine her feryadın ardında empati eksikliğinden kaynaklanan bir sorun var sanki…Empati olsaydı, Meryeme iftira atılmayacakti ve kirletilmeyecekti zihinler ve müfteri nifak şebekeleri tahkir etmeyeceklerdi İlahi kitabı, çöl yasası diyerekten…Empati olsaydı, Roma hükümetine ispiyonlamayacakti Yahuda lâkaplı havarisi İsa’yı ve olmayacaktı yeryüzünde dostların ihaneti…Empati olsaydı, olmayacaktı Haçlı işgali ve tahrif edilmeyecekti din çıkar odaklarinca…

Empati olsaydı, Yusuf’un kardeşleri atmayacaklardi oz kardeşlerini kuyuya ve cignenmeyecekti dünyada evrensel kardeşlik ilkesi… Empati olsaydı, sömürü zihniyeti şudur etmeyecekti ve çıkmayacaktı kutsal patentli sömürü hokkabazları meydana ve ateşe verilmeyecekti mabed hurafeyle ve duyulmayacakti mabedte yangın var sesi…Empati olsaydı aşk oyuna ve maşuk oyuncağa dönmeyecek ve kirletilmeyecekti insanların o aziz gerilimleri ve duyguları kişisel veya sosyal çıkarlar ugruna… Vicdan tüccarları prim yapmayacaktı temiz yürekleri sermaye yaparaktan… Empati olsaydı eğer !!!

 

Empati, gönüllere sirayet edebilme yetisi…İrfan okulu buna ıstılahında tefani demiş yani kardeşin kardeşte  fani olma esası… Empatiyi öğütlüyor Allah resulü Cüleybib isimli gence…

 

“Ey genç! Annenle zina yapılmasını istermisin? Peki kadesinle? Teyzenle?” deyince Cüleybib anlıyor empatiyi ve ağlıyor…Ağladıkca vicdanı bileniyor ve parlıyor… Cüleybib bir haya abidesi oluyor…

 

Abese suresiyle Allah, adeta Allah resulunu(sav) tazir ederken empatiye çağırıyor…Kör olmakta var dercesine…Yeryuzunde her bedensel engelli aslında bize bir empati levhası…Kör olan, sana görmediğini sağır olan sana duymadığını hatırlatıyor sanki… İnsan empati yaptığı kadar insan…

 

Empati, vicdanımızdan düşen ve ayaklar altında paspas ettiğimiz ipek mendil !Yüreklerimize yabacılaşmışız herşeyden önce biz.. Ya bu Mısırda idam sehbasında olanlar biz olsaydık yada yakınlarımız demek dahi  incitiyor beni zira onlar biziz, onlar bizim kardeşlerimiz diyebilmeliydi yüreklerimiz.

Empati eksikliğinden yaşadığımız tüm acılar ve irtikap ettiğimiz günahlar.

 

Sen sana ne sanırsan ayruğada onu san

Dört kitabın manası budur eğer var ise

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.