Kızım Ebrar’a 23 Nisan Armağanı

Kızım Ebrar’a 23 Nisan Armağanı

Koca koca insanlara bazen en değerli hediyeleri verirsiniz mutlu olmazlar ama daha ruhlarına kötü duygular işlememiş ufacık yavrularımıza hiç değeri olmayan bir şey verdiğiniz zaman o kadar sevinirler ki, sormayın gitsin.

Çünkü onlar saftırlar.

Hiçbir kötülüğü düşünemezler.

Bakışlarında hep masumluk ve sevecenlik vardır.

O bedenleri ufak ama gönülleri umman kadar geniş olan yavrularımız evimizin neşe kaynakları.

Evler onlarla şenlenir ve hayat bulur.

 Dünyada sadece bizim ülkemizde onlar için bayram var.

Onlar mutlu olsun diye verilmiş bir bayram.

Bunlar kendi bayramlarında sevinirlerken boylarından büyük işler de yapıyorlar.

Her sene geleneksel olarak çocuklarımız beş – on dakikalığına da olsa belediye başkanı oluyorlar, vali oluyorlar, bakan oluyorlar, başbakan oluyor, hatta cumhurbaşkanı oluyorlar.

Ben de bu yazımda bu geleneği burada sürdüreyim dedim.

Hoş ya bu konuda kendi kızım beni çok sıkıştırıyordu.

Adı Ebrar, İlkokul 2’ye gidiyor.

Yazı yazmayı çok seviyor.

Kendisine ilham perisi geldiği zaman durduramazsınız hemen bir şeyler karalar.

Bir defteri bitirdi kocaman harflerle. Ve tutturdu “baba bunu yayınevine ver” diye.

Bir türlü kandıramadım kendisini daha çok yazacaksın diye.

En sonunda kendisiyle anlaştık ve 23 Nisan’da onun bir çalışmasını burada yazacağıma söz verdim.

Bu yazımda da onun çalışmasını koyacağım.

Umarım kızımın bu yazısı siz okurlarımızın da takdirini kazanır.

Ha siz de eğer çocuklarınız bir şeyler yazmak istiyorsa teşvik edin.

Boş verin karalasın anlamlı ya da anlamsız bir şeyler. Ama mutlaka güzelliğe ulaşırlar.

Biliyorsunuz ki, taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.  

 

Kuzu ile Tilki

Anneler günüymüş. Kuzu,  annesine hediye alıyormuş. O sırada bir tilki çıka gelmiş. Ama kuzuyu çok sevimli bulunca kuzuya acımış ve kuzuyu yemek istememiş. Kuzu korkarak tilkiyi azarlamış:

-          Heeey! Beni yemeye kalkışırsan seni çiftlik sahibine veririm.

Tilki ona şunu demiş:

-          Korkma ben seni yemek istemiyorum çünkü sana kıyamıyorum.

Kuzu sormuş:

-          Neden bana kıyamıyorsun?

Tilki cevap vermiş:

-          Çünkü sen çok sevimli bir kuzusun, peki ne yapıyorsun?

Kuzu cevap vermiş:

-          Anneler günü,  unuttun mu? Anneme hediye alıyorum.

Tilki cevap vermiş:

-          Bugün anneler günü olduğunu unutmuşum.

Kuzu kaçmaya başlamış. Tilki şaşırmış:

-          Kuzu benden niye kaçıyor? Onunla güzel güzel sohbet ettim. Benim ona zarar vereceğimi mi sandı, diyerek kendi kendine hayıflanmış.

Kuzu tilkiden iyice uzaklaşmıştı. Sonunda evine vardı. Kuzucuk annesine:

-          Anne sana hediye alıyordum, bir tane tilki gördüm, bana zarar vermeyeceğini söyledi, dedi.

Annesi:

-          Öyle söylediğine göre sana zarar vermez, onunla arkadaş ol, dedi.

Kuzu:

-          Tamam, anneciğim, dedi.

Annesiyle birlikte tilkinin yanına gittiler. Kuzu, annesine:

-          Senin hediyeni alayım, dedi.

Annesi:

-          Tamam Pamuk Kuzu, dedi.

Pamuk Kuzu annesinin hediyesini almaya gitti. Annesine kolye aldı. Annesinin yanına gitti, ona hediyesini verdi. Annesi paketi açtı. Kuzuya teşekkür etti. Kolyesini taktı. Kuzu, tilkiye şöyle dedi:

-          Bana yalan söylediğini sandım. Ama doğru söylemişsin. Seninle arkadaş olabilir miyim?

Tilki cevap vermiş:

-          Tabii ki de arkadaş olabilirsin.

Kuzu,  tilkiyle birlikte oyun oynamış. Kuzunun annesi, tilki ve kuzu mutluluk içinde yaşamışlar.

100_0005.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
79 Yorum