Saadet Partisi yönetimi yeni bir kampanya başlatmış bulunuyor! Toplumun değişik kesimlerine gidip, dertlerini dinliyorlar!

Esnafı dinliyorlar!

Köylüyü dinliyorlar!

İşçiyi dinliyorlar!

Memuru dinliyorlar!

Saadet Partisi yönetiminin bu kararını takdirle karşılıyor ve onları kutluyoruz!

Başkalarına akıl satmaya ya da akıl vermeye kalkışmak yerine onların ayağına giderek "Arkadaş senin derdin ne?" diye sormak ve sorunları yerinde tespit etmek elbette çok olumlu bir yaklaşım!

Sanırız bu kampanya çerçevesinde toplumun değişik kesimlerinin dert ve dilekleri tek tek yerinde tespit edilmiş olacaktır!

İşçisinden işverenine, köylüsünden çiftçisine, amirinden memuruna, esnafından tüccarına kadar herkesin derdini tespit etmek izlenecek politikaların oluşturulmasından bir hayli yararlı olacaktır!

Esnaf adına ahkam kesmek yerine onların derdini ilk ağızdan duymak kuşkusuz çok daha yararlı bir yaklaşımdır!

Köylü adına ahkam kesmek yerine de köylünün dertlerini kendilerinden öğrenerek ona göre çözüm üretmeye çalışmak elbette çok müspet bir adımdır!

Toplumun bütün katmanlarına aynı şekilde yaklaşmak dert ve dilekleri öğrenmek izlenecek akılcı politikaların temelini oluşturacaktır.

Zaten dinlemek başlı başına güzel bir haslettir!

Belki bizim toplumumuzun en büyük sorunu dinlemeyi bilmemektir!

Dinlemek yerine ahkam kesmek tercih edildiği için pek çok sorun çözüme kavuşamamaktadır!

Dinlemeyi bildiğimiz zaman, dinlemeyi öğrendiğimiz zaman sorunlarımızın çözümü de kolaylaşacaktır!

Zira dinlemeye başladığımız zaman muhatabımızın derdinin ne olduğunu öğrenmiş olacağız! Ama yıllardır yapılan ne?

Hiç kimseye kulak vermeden, hiç kimseye "Arkadaş senin derdin ne?" diye hiç sormadan onlar adına ahkam kesmek! Dolayısıyla da dertler bilinmediği için üretilen çözümlerde derde derman olmaktan hep uzak kalıyor! Saadet Partisi yönetimini başlattıkları bu dinleme kampanyası nedeniyle kutlarken onların bu güzel çabasına bir ufak katkıda da biz bulunmak istiyoruz!

Toplumun değişik katmanlarına kulak vermek kadar büyük sözüne kulak vermek de çok güzel sonuçlar doğuracaktır!

Toplumun değişik kesimleri böyle güzelce dinlenirken, toplumun önde gelen isimleri mesela kanaat önderleri de sivil toplum önderleri de ihmal edilmemelidir! Yani büyükleri dinlemek ihmal edilmemelidir!

Büyükler toplumun kuşkusuz tecrübe birikimi en çok olan fertleridir!

Yılların tecrübesinden yararlanmak politika oluşturmakta elbette çok önemli bir faktör olacaktır! Kuşkusuz büyük sözü dinlemek pek çok hatanın işlenmesine de mani olacaktır!