Geçen yaz, köye gittiğimde teyzemin gözlükleri beni hayli şaşırtmıştı. Birkaç kere “Teyze bu gözlüklerin senin olduğundan emin misin?” diyerek takıldım. Çünkü gözündeki gözlüklere rağmen kuruttuğu naneleri ayıklarken çok zorlanıyordu. Zaten iri olan gözleri, kalın gözlük camından daha da büyümüş gözüküyor, yüzüne büyük gelen çerçevesi de alnının yarısını kapatıyordu. Sonunda beklediğim cevabı verdi;

“Yok yeğenim, rahmetli komşum Zülfiye Hanım vermişti.”

Zülfiye Hanım teyzeyi tanırdım. Rahmetli olduğuna mı üzüleyim yoksa bu yanlış hediyesine mi bilemedim.

Güler misin ağlar mısın?

Bazen doğru kişilere doğru hediyeler veremiyoruz sanırım. Allah aşkına söyleyin, numaralı gözlük de hediye verilir mi? Vizontele filmini izlemiş miydiniz? Orada da başkasının gözlüğünü takan bir karakter vardı. O da beni çok güldürmüştü zamanında.

Hediyeleşmek sünnettir, hediyeyi hediye etmek de sünnettir. Hediyeleşmek aradaki muhabbeti artırır, o size gönderilen bir rızıktır. Ben de hediye vermeyi almaktan daha çok sevenlerdenim. Almak beni çok mahcup eder ama dinimiz davete icabeti verilen hediyeyi de kabul etmeyi önerir. Aldığımız hediye yerine daha güzelini vermeye çalışmamız, verecek durumumuz yoksa dua etmemiz önerilir. Kendimi zorladığımda yanlış hediyeler veriyor muyum bilemem ama genellikle karşı tarafın ihtiyacı olanı ya da sevdiği bir şeyi seçmeye çalışırım. Yanlış yaptığım tek şey kitap okuduğunu hiç görmediğim kişilere kitap hediyelerimdir.

Bizde "Dışarıdan gelenin eline bakılır," diye bir söz vardır. Bir yerden dönerken ufak da olsa birer hediye getirmek adettendir. Akşam iş dönüşü babalarını dört gözle bekleyen çocuklara sevgi dolu bir öpücüğün yanında uzatılan minik bir şeker bile öyle kıymetlidir ki. Biz hediyeleşmek için özel günleri beklemeyiz, biliriz ki sevgimizi belli etmenin en güzel yollarından biri hediyeleşmektir.

Kandil günlerinde çocuklarınıza, sevdiklerinize güzel hediyeler sunmanın mutluluğu tasavvur edilemez doğrusu. Kandillerin en güzel hediye günü olduğu kanısındayım.

Çeşitli hediye seçeneklerimiz olmasına rağmen bence sevdiğimiz birine alabileceğimiz, ona herşeyden daha faydalı olacağına gönülden inandığım hediye; tefsirli bir Kuran-ı Kerim. Hele de sık sık okursa bundan daha güzeli olabilir mi?

“Bir gün için ise hiç olmasın” dedirten günlerden olan özel günler var ki medya ve esnaf kardeşlerimiz sizi hediye almaya zorunlu hissettirirler. Yapılan indirimlerle cazip gördüğünüz alacağınız kişinin işine yarasın ya da yaramasın bir hediye aldırıverirler size. Anneler günü, babalar günü, öğretmenler günü, sevgililer günü. Teyzeler gününün icadını beklemeyip teyzeme bir gözlük kabı almayı düşünebilirim.

Sahi bu sıralar sağır sultanın bile duyduğu sevgililer günü size kimi hatırlatıyor? Eşinizi, nişanlınızı, evlilik planları yaptığınız kişiyi mi? Yoksa başka biri mi?

Bana en çok annemi hatırlattı.

Hiç ummuyor belki de o gün onu hatırlayacağınızı değil mi? Ulaşıp görebildiğimiz en önemli sevgilimiz annemiz belki de.

Rahmetli Zülfiye Hanım teyzemiz, hediyeleşmenin önemini bilen, yarım hurma ile de olsa cehennemden kurtulmanın ümidiyle, iyi niyet ile gözlüğünü vermiş belli ki. Biz de şu Hadis-i Şerifi birlikte hatırlayalım;

“Hediyeleşin, zira hediye, kalpteki kuşkuları giderir. Komşu kadın, komşusu kadından gelen (hediyeyi) hakir görmesin, BİR KOYUN PAÇASI OLSA BİLE.” (Tirmizi)

Sizi sevgililerin sevgilisi Allah’a emanet ediyorum.