Gaf üstüne gaf...

Hükümet de kusura bakmasın Genelkurmay da, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Afyon’daki olayın ‘sabotaj’ olduğuna dair ısrarını mahkeme konusu yapmalarına itirazım var. ‘Siyasi gaf’ sınıfına giren çıkışlar milletin hakemliğinin görüş alanına düşer, mahkemelerde hâkimlerin takdirine bırakılmaz.

Afyon’da 25 askerin canını alan patlamaların ihmaller zinciri sonucu bir ‘kaza’ değil de örgütsel bir eylem, bir sabotaj olması hükümete ne kaybettirir, CHP’ye ne kazandırır? Sabotajı bizzat hükümet yaptırmadıysa tabii... Böyle bir iddia CHP liderinin bile aklından geçmemiştir herhalde... Hiç değilse ben öyle olduğunu umuyorum...

Kılıçdaroğlu’nun çıkışına ‘siyasi gaf’ etiketi yapıştırmamın sebebi ‘sabotaj’ sözcüğünün merkez teşkil ettiği iddiasının 24 saat içerisinde geçirdiği değişim: Önceleri ‘üst düzey komutan’dı iddiasının kaynağı, güvenilme oranı da yüzde 99’du; daha sonra kaynağının ‘eski komutan’ olduğunu öğrendik, ama güvenilme oranı yüzde 99,5’a çıktı... Galiba bir ara ‘uzman’ da dedi kaynağı için CHP lideri...

İtiraf etmesi zor, ama Allah’ın bildiğini sizlerden neden saklayayım: “Afyon’da kışlada patlama oldu” haberini ilk işittiğimde benim de aklıma hemen ‘sabotaj’ sözcüğü üşüştü. İşin uzmanı sayılmam, konuyla ilgili olarak eski veya yeni bir komutanla konuşmuşluğum da yok; ama PKK’nın azan terör saplantısı yüzünden pek çok kişinin de benim gibi düşündüğüne eminim...

Olayın meydana geliş biçimi yapılan resmi açıklamanın daha doğru olduğunu düşündürüyor şimdi... Askerlerin ‘ihmal’ ve ‘kaza’ sözcüklerini kullanmalarının ‘sabotaj’ ihtimalini vurgulamalarından daha zor olduğunu da unutmayalım.

İki halde de sorumluluk açısından bir şey değişmiyor aslında: ‘Kaza’ ise patlamaları doğuran şartlar sorumluluk doğuruyor, ‘sabotaj’ ise önleyici tedbirlerin alınmaması... İki halde de ‘sorumluluk’ söz konusu...

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun çıkışının ve iddiasında ısrarının gündeme dayadığı tartışma konunun bu yönünü arka plana itti; bu da bir başka ‘siyasi gaf’...

Başka önemli bir nokta daha var: Askerlerle ilgili konularda hükümet yumuşak davranıyor; hatalarını sergilemekten de sorumlu peşinde koşup sorumluların üzerine gitmekten de kaçınıyor. Uludere’de bunu gördük... Suriye sınırında düşen uçak olayında bunu gördük... İlk kez Afyon’da zamana yaymadan sorumluların üzerine gidildi.

Aslında anamuhalefet partisi CHP liderinin yapması gereken, Afyon’dan hareketle önceki olayların sorumlularının da üzerine gidilmesini talep etmek olmalıydı. Bunun yerine, Afyon’la ilgili kafa karıştırıcı açıklamalar yapmayı tercih etti.

Neden acaba? Bilen beri gelsin.

Sorun da galiba burada yatıyor: Kemal Kılıçdaroğlu ne yaptığı anlaşılmaz, söylediğinin arkasında mantık aranmaz biri haline dönüşüyor, giderek... Kendisinin ve partisinin çıkarı tersini gerektirdiği halde Afyon’daki patlama konusunda zihni bulanıklık tablosu çizmesini başka nasıl yorumlayabiliriz?

Yalnız yine de itirazım geçerli: Siyasette ‘gaflar’ dava konusu yapılmamalı. “Sabotaj mı, kaza mı?” tartışmasının önüne gittiği mahkemenin yargıçları ne yapsınlar, nasıl karar versinler?

En sağlam kararı siyasette ‘hakem’ veriyor; yani halk...

Önceki ve Sonraki Yazılar