Suçlu ayağa kalk

Kim, neden, nasıl?” sorularını sormak insan aklının en doğal faaliyetidir. Suriye’nin başkenti Şam’da patlayan bomba için ‘kim?’ sorusuna cevap teşkil edecek tespitler yapıldı. Aynı gün Bulgaristan’ın Burgas kentinde İsrailli turistlerin bindiği otobüste patlayan bombanın adresi için de fazla zorlanmak gerekmedi. Bir Amerikalı ‘uzman’ Şam’daki bomba için “Mossad işi” derken, Burgas’daki intihar bombacısını İran istihbaratının yönlendirdiğini de İsrail ilân etti.

Doğru da olabilir bu tespitler,yanlış da... İstihbarat örgütleri kendilerine kadar izlenemeyecek eylemleri severler; olağan şüpheli üzerinde dikkatlerin yoğunlaşması her zaman gerçeğe ulaştırmaz.

Benim derdim bu aşamada yalnızca ‘nasıl’ ve ‘neden’ soruları üzerinde yoğunlaşmak zaten...

Önce Bulgaristan’daki olaya bu gözle bakalım: Patlayan ve beş İsrailli turistin canını alan bombayı üzerinde taşıyan kişinin, mekânda bulunan kameralar tarafından kaydedilmiş görüntülerinden, bir saat boyunca ortalıkta gezindiği anlaşılıyor. Hem de havaalanında. Oysa havaalanları en keskin güvenlik önlemlerinin devrede olduğu mekânlar; intihar bombacısının sırtında ise patlayıcı dolu bir çanta var...

Şam’daki olay, mekân her türlü aşırı önlemin alındığını varsaymamız gereken ‘Ulusal Güvenlik Bakanlığı’ binası olduğu için daha da garip.

Devletin zirvesinin binada bulunduğu bir sırada patladı bomba. Ölenler rejimin kilit koltuklarında oturan isimler... Alınan hiçbir önlem onların hayatını sona erdirecek eylemin sahneye konulmasını engelleyememiş görünüyor.

‘Nasıl?’sorusunun cevabını ararken ciddi bir duvarla karşılaşıyoruz. Bulgaristan’da da, Suriye’de de gerçekleşmesi zor böylesine eylemleri yapabilmek çok ayrıntılı bir planlama sürecini, fazla sayıda işbirlikçiyle çalışılmasını, karmaşık yollardan lojistik destek sağlanmasını gerektirir. Şam’daki zirvenin ne zaman toplanacağını bilmek de İsrailli turistlerin hareket tarzlarına vakıf olmak da o kadar kolay değildir.

Her iki eylem de birden fazla istihbarat örgütünün işbirliğinde gerçekleşmiş ise hiç şaşırmam...

Esas cevabı bulunması gereken ise ‘neden?’ sorusudur. İsrailli turist kafilesini neden hedef seçerler? Bombayı neden Şam’ın en iyi korunan binasında patlatırlar?

Sıradan insanlara yönelik terör eylemleri toplumu belli bir yöne doğru eğip bükmeyi, önemli kişileri hedef alan eylemler ise kendisini güçlü sanan rejimlere zayıflığını hatırlatmayı amaçlar genellikle...

İkisinden de hayırlı bir sonuç çıkmaz. Daha önce savaş açılmasına karşı çıkanlar bile sıradan insanların öldürüldüğünü görünce kendilerini kurbanların yerine koyup tavır değiştirir; aslında zayıf olduğu terörle hatırlatılan rejimler ise gücünü göstermek için benzer eylemler peşinde koşmaya başlar...

Yeni bir savaş mı? Olabilir. Yeni bir terör dalgası başlaması mı? O da olabilir. Eş zamanlı iki bombalama eylemiyle dünyamızın baş ağrıtacak gelişmelere daha açık hale geldiğine hiç kuşku yok. ‘Kim?’ sorusu da bu yüzden önemli. Tabii soruyu şöyle sormak şartıyla: “Bu eylemleri hakikaten kim yapmış olabilir?”

Dünyanın rahat ve huzura kavuşması kim(ler)in işine gelmiyorsa suçluları bulmak için oraya bakmalı.

Kim(ler) olabilir dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar