Hoşgeldiniz

TİNA KANUME

 

Merhabalar sevgili dostlar, merhaba Habername ailesi.

Hoşgeldiniz dedim siz sevgili dostlara; sefalar getirdiniz kendinize, iyilikler eylediniz, iyi ki habername.com'a geldiniz.

 

Siz sevgili Habername ailesi, siz de sefalar getirdiniz, internet dünyasından haberlerle geldiniz, hepinize sonsuz başarı sağlık diliyorum, hayırlı olsun ömürlü olsun.

 

Sevgili dostlar, Habername ailesine Selanik"den beni de aralarına aldıkları için teşekkür ederim. Bir haber sitesinde ben de sizlere eğitimci, yazar, şair biri olarak yazılarımı elbette ki haber mahiyetinde aktarmaya çalışacağım. Hayata dair ne varsa yaşanmışlıklar, hatıratlar, olaylar, elimden geldiğince, dilimin döndüğünce (internet bağlantımızın kalitesi el verdiğince diyelim) yüreğimizin sesiyle, gönlümüzün gözüyle 4 çocuk annesi olarak aktarmaya çalışacağım.

 

Anne olarak dedim ya büyük oğlumun spor merakı üzerine spordan başlamak istedim. Bana deseler ki spor alanında yazacaksın, herhalde en son yazacağım ya da yazamam diyeceğim alan olurdu. Sayın Üstün Dökmen hocanın dediği gibi “Siz hiç çocuğunuz için ağaç olur muydunuz, ben oldum”. İşte ben de çocuklarım için evde kurulan takımla futbol oynuyorum. Türkiye"de Beşiktas, burda da Paok taraftarı olan oğlum maalesef her iki yerde de kaybetti. Şimdi gelelim benim konu başlığım olan haberiniz olsun'a.

 

İki gün önce komşumun sakın oğlunu şehir merkezine yollama sen de arabanla bir yerlere alışverişe gitme evde kal uyarılarına kulak vererek hafta sonunu evde geçirdim. Zira fanatik Atina"dan gelen Olimpiyaca taraftarları ile Aris taraftarları şehrin her yerinde olay çıkarmaya hazırlanıyorlardı.

 

Pazar günü fırınlar dahil her yerin kapalı olduğu Selanik"de gerçek bir sessizlik hakimdi, herkes evindeydi. Maçın sonucuna göre de sokağa dökülmeye hazırlanıyorlardı. Ben de bunu bekliyordum, bu vesileyledir ki evde yazımı yazma fırsatı buldum.

 

Selanik"e geldiğimden beri bitmek bilmeyen grevlere geçen hafta benim için en ilginç olan bir grev eklendi ve Selanik"de hayat durdu. Petrol taşıyan tankerlerin şoförlerinin greviydi. Oxi taxi, Oxi bus olan bir şehir merkezinde gerçekten hayat durmuş gibiydi fakat Yunanlı hiç hayat standardından, kendi yaşantısından da taviz vermiyor, trafik adına şehir oh be dedirtecek cinstendi. Selanik"de iki arabanın yan yana geçmesi mümkün olmayan şehir merkezinde park yeri bulmakta zorlananlar, eğer aracında benzini varsa şanslı sayılanlardandı ve şehir onlara kalmıştı. Taksiler otobüsler çok az sayıdaydı, her gün merkeze gitmek zorunda kalan bazı çalışanlar belki de grev bitmesin diyenlerdendi. Buna rağmen bir o kadarda rahat ve sakinlerdi. Tek felsefeleri den birazi (boşver) ya da tina kanume (ne yapalım). İşte burda benim milliyetçiliğim değil ama Rizeli olmam hasebiyle Kaçkarlar"ın heybetinden mi yoksa Karadeniz"in coşkulu suyundan mı bilinmez damarım tutuyor, ne zaman benzin alacam da bir yerlere gidecem diye beklerken oğlumun “Anneee.... biraz sen de Yunanlı gibi relax ol, tina kanume demeyi bil” telkiniyle sakinleşmeye çalışıyordum. Stresten uzak kendilerine rahat bir hayat tarzı belirleyen komşularıma karşi ben de ALLAHIM iyi ki sen varsın ve ben sabretmeyi bilen bir Müslümanım diyorum.

Yüreğinden sevgi eksik olmayan, nereye giderse, nerde yaşarsa, nerde olursa olsun yolu sevgiden geçen herkese sevgi dolu, mutluluk dolu haberler aktarabilmek dileğiyle hoşçakalın diyorum, sevgiyle kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum