Geç kalmış adalet

Türk televizyonlarında kaliteli, güzel, insanları doğruya yönlendiren program sıkıntısı olduğunu zaman zaman dile getiriyoruz. Reyting sisteminin getirdiği kalitesizlik televizyonlarımızı sadece "eğlencelik ve sabun köpüğü" programlara mahkum etmiş durumda. Televizyonların program koordinatörleri de, öncelikle reytingi dikkate aldıkları ve ortaya koyacakları ürünün gelir getirmesi yönünü ön plana koydukları için format üretmek konusunda sıkıntı çekiyorlar.

Son dönemin en çok izlenen yapımları arasında yer alan Var mısın Yok musun ve Yetenek Sizsiniz programlarının yapımcısı Acun Ilıcalı'nın da işin kolayına kaçtığı, bu programları yabancı formatlardan arakladığını biliyorsunuz. Aylarca devam eden Var mısın Yok musun programında, özellikle hayat hikayeleri mağduriyet üzerine kurulu yarışmacılara bol keseden para dağıtıldı. Aralara tanınmış simalar ve yabancı ünlüler sokuşturularak reyting devşirilmeye çalışıldı. Şu anda bu programı hatırlayan var mı? Çünkü sabun köpüğü gibi bir programdı... Varlığıyla yokluğu aranmayacak kadar boş ve düzeysiz bir programdı.

Acun Ilıcalı, uzunca bir süredir Yetenek Siz siniz adlı program yapıyor...Türkiye'nin her tarafını dolaşıyor.... Yeteneklerine güvenen yarışmacılar arasından yarı finalist seçmeye çalışıyor.

Önceki Cumartesi ve Pazar günü programın yarı finali ve final seçmeleri vardı. Bizler programın sabun köpüğü bir program olacağını, Türkiye'nin yetenekleriyle ilgili olarak adaletli ve yerinde bir seçim yapılamayacağını biliyorduk. Nitekim, beklentimiz gerçekleşti ve yarı final seçmelerinde görme özürlü bir yarışmacı, izleyicilerden gelen oyların en fazlasını alarak final şansını yakaladı. Böylelikle Yetenek Siz siniz amacından tamamen sapmış oldu.

Görme özürlü bu vatandaşın, ne yeteneği var? Darbuka çalmak ve şarkı söylemek... Onun yaptığı bu işi, eski Sulukule'den yoldan geçen birisini çevirseniz ve bana darbuka çalar mısın diye sorsanız, belki de yüz kat daha iyisini yapacağına eminiz. Programın jüri üyeleri Acun Ilıcalı, Hülya Avşar ve Ali Taran, sadece ve sadece görme özürlü bu vatandaşı mağduriyeti dolayısıyla yarı finale kalmasını sağladılar. Bu vatandaş performansından sonra, "Ben kazanacağım parayla gözümü ameliyat ettireceğim" dediği için vatandaşlar da SMS'lere yüklendiler ve kendisine final kapısını araladılar.

Yetenek Siz siniz programının yapımcısı Acun Ilıcalı'ya teklif yapıyoruz: Eğer, yarışmacı Bilal'in durumundan çok etkilendiyseniz, program olarak onun mağduriyetini giderin. O'nu finalde yarışmadan önce ameliyat ettirin, kendisine yardımcı olun.

Programınızın reytingini insanların mağduriyetine ayarlamayın....

Bendeniz Tekirdağ İmam Hatip Lisesi Mezunuyum... Dört sene yatılı olarak okuduktan sonra 1984 yılında o günkü adıyla Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu'nu kazandım. Çünkü, o günlerde bizim önümüze konulmuş setler, barajlar, yüksek engeller yoktu. Ne zaman ki, 28 Şubat sürecini yaşadık. Ardından gelen kukla hükümetler, YÖK kanununda uyduruk değişiklikler yaparak, Meslek Liseleri'nin önüne katsayı adaletsizliğini koydular. YÖK, bu adaletsizliği giderebilmek için çalışma yapıyor, ama, yaptığı her değişiklik Danıştay'dan dönüyor. Danıştay, YÖK'ün uhdesinde olan bu değişiklikler konusunda, adaletsizliğin giderilmesi noktasında yürütülmeye çalışılan tekere çomak sokup duruyor.

Milyonlarca öğrenci, yaşanan çarpıklık ve adaletsizliğin, eşitsizliğin ve hukuksuzluğun giderilmesini bekliyor, Danıştay ise "adalet dağıtacağına", adaletin tesis edilmesine engel oluyor. Bu mağduriyetin giderilmesi için kanun mu yapılacak, Anayasa mı değiştirilecek... Ne yapılacaksa yapın! Geç kalmış adalet, adalet değildir!

Önceki ve Sonraki Yazılar