Hüseyin DERVİŞOĞLU

Hüseyin DERVİŞOĞLU

ALİ BABA VE 7 CÜCELER

Şenay Cüccaciye’nin ortakları Şenay ve İlber, bahçe cüceleri satmaktadır. Yeniliğe ve gelişmeye açık şirketleri yeteri kadar ilgi görmeyince, Sofya’da yapılacak bir fuara katılmaya karar verirler. Bu fuarda işlerini büyütecek yeni insanlarla tanışarak şirketlerini geliştirmeyi planlamaktadırlar.

Fuarda planları istedikleri gibi gitmez, yanlış zamanda yanlış yerde olmanın bedelini başlarını kısa sürede belaya sokarak öderler. Oldukça karmaşık bir ağın içine, iyilerle kötülerin savaşının tam ortasına düşmüşlerdir. Zengin işadamı Mancov’un kirli işlerini öğrenmek onlar için iyi olmayacaktır. Tehlikeli ve acımasız bir düşman kazanmayı başaran ikili, kendilerini zorlu bir maceranın içinde bulur.

Karşılaştıkları zorlukları kendi yöntemleri ile çözmeye çalışırken en yakın yardımcıları, hızla Şenay’ın kalbini kazanan güzel Rus kızı Veronika ve eski Rus askeri Memedov olacaktır.

İnsanlığı tehdit eden kötü bir adamı adalete teslim etmek o kadar kolay değildir. Şenay ve İlber için hayat artık eskisi gibi olmayacaktır. Artık para kazanmaya çalışan birer esnaf değil, insanlığın kurtuluşu için mücadele eden birer kahraman olma yolundadırlar.

Yukarıda özetlediğim konu, kim çekerse çeksin ilgiyi hak etmiyor mu? Komedi soslu aksiyon veya aksiyon soslu komedi diyebileceğimiz kaç tane filmimiz var?

Filmin fragmanı sizi yanıltmasın, fragmana bakıp karışık bir hikâye olacağını zannetmeyin. Büyümeye çalışan, ticaretlerinin gelişmesinden başka bir şey düşünmeyen Cüccaciyeci Şenay ve ortağı İlber’in Bulgaristan’da düzenlenen bahçe fuarına uzanan macerasını izliyoruz.

Cem Yılmaz bana göre bize özgü yerli komedinin bir numaralı ismi. İsmine layık işler ve performanslar ortaya koyması her şeyin üstünde takdire değer. Yerel bir zekâ fırlaması olarak nitelendirdiğim bahçe süsü cücelerini yurt dışına satarak zengin olma hayalinden dört başı mamur bir film çıkartmak ta ancak Cem Yılmaz’a yakışırdı diye düşünüyorum. Cem Yılmaz’ı diğer senarist ve yönetmenlerden ayıran özelliği, ustalara saygıda kusur etmemesi ve her yeni yapımda bir öncekinden farklı bir konsept denemekten korkmaması.

Cem Yılmaz her yaptığı işte, her canlandırdığı karakterde çok tanıdık gelen ama yeni bir kişiliği seyirciyle tanıştıran bir isim. Onun için, Türk sinemasının önde gelen lokomotifi desek abartmış olmayız herhalde. Aynı filmde birbirinin tamamen zıddı iki karakteri canlandırıp, ikisine de seyirciye sevdirebilecek kaç tane oyuncu çıkar merak ediyorum doğrusu.

Çok tartışılan bir konuya değinerek Cem Yılmaz bahsini bitireceğim: Argo ve küfürlü konuşmalar olmasaydı olmaz mıydı? Filmin tanıtım toplantısında bu soru Cem Yılmaz’a da soruldu ve gayet ciddi: “Arkadaşım benim filmim bu, sen evde montajlayarak izleyebilirsin” dedi. Cem Yılmaz filmlerindeki argo ve küfürlü sahnelerin olmamasını elbette ben de isterim. Ama bir hakkı da teslim etmek gerekir diye de düşünüyorum: Cem Yılmaz’ın belden aşağı diyeceğimiz esprileri ve küfürlü konuşmaları bile izleyicide zorlama hissi uyandırmıyor, sanki karakterlerin gerçek halini ortaya koyuyor. Güldürmek için bu argümana sarılmadığını tam tersine seyirci zaten gülerken kullanılması gereken kelimelerin ağzından çıktığını hissediyorsunuz. Demem o ki; küfürlü kelimeleri tasvip etmiyorum ama yeri geldiği zaman sövmenin de bir belagat olabileceğine inanıyorum. Bu konuda Cem Yılmaz’a kızanlara aynaya bakmalarını tavsiye ediyorum.      

Zafer Algöz’ün canlandırdığı Sovyet askeri Memedov, filmin en önemli tiplemelerinden birisi olmuş demek yanlış olmaz. Az sahne alıp, senaryoyu kökünden değiştiren nadir karakterlerden biri olan eski asker, hayatta kalma başarısı ile izleyenlerde hayranlık uyandırırken, kahramanlarımızın kurtulmasında da büyük rol oynuyor.

Filmin Irina Ivkina tarafından canlandırılan baş kadını Veronika asi, yetenekli ve karakter sahibi bir kadın. Kötü kalpli iş adamı Boris’in dünyayı yok etme planlarına baş kaldıran Veronika’yı Şenay’la yakınlaştıran sahip olduğu karakteri diyebiliriz.

Bu filmin bir diğer özelliği de Cem Yılmaz’ın abisi ile nihayet tanışma fırsatı bulmamız. Zira Cem Yılmaz'ın, hemen hemen her gösterisinde abisine sık sık laf attığını hepimiz biliyoruz. Can Yılmaz’ın da filmin ön plandaki rollerinden İsmail’i canlandırıyor olması bence bu birlikteliği devam ettirecek ipuçlarını barındırmaktadır. Doğrusu, Cem Yılmaz’ın bundan sonraki filminde iki zıt karaktere sahip ağabey-kardeş komedisi yapması beni şaşırtmayacak. Çünkü izleyenlerden edindiğim hava, Can Yılmaz’ın daha fazla göründüğü filmin hiç fena olmayacağı şeklindedir. Bu sözümü de bir yere not edin.  

Film, izlenmesi keyif veren bir yapım olmuş. Komedi, aksiyon ve fantastik türleri içinde barındıran Ali Baba ve 7 Cüceler, ölümden dönen zombilerin, Kara Orman Laneti’nin, insan avından kaçan cesur esnafların ve samimiyetin olduğu bir yapım. Aksiyon sahneleri göz önüne alındığında, teknik çekim kalitesi oldukça başarılı bir film var karşımızda. Komedi türü için çıtayı oldukça yükselten bir iş ortaya çıkartılmış. Çekimlerin çoğunun gerçekleştiği Bulgaristan’ın başkenti Sofya’nın tarihi mekânlarını kullanma taktiği de ayrıca başarılı. Cem Yılmaz’ın yine akılda kalıcı, mizah dolu göndermeleri de filmin olmazsa olmaz kreması. Filmin oyunculukları, görüntü yönetmenliği birinci sınıf olmuş.

Filmin müziklerinde Barış Manço ve İzzet Altınmeşe’nin büyük izleri var. Nitekim filmin kapanışı da Barış Manço’nun Kazma şarkısının Sovyet Rusya Korosu versiyonu. Kısacası Jingle House, filmin müzikleri için insanüstü bir gayret ortaya koymuş.

Şahsen benim gibi bir Cem Yılmaz hayranıysanız, Ali Baba ve 7 Cüceler size göre bir film. Cem Yılmaz’dan hoşlanmıyorsanız bile kaliteli bir yapımı izlemekten zevk alan birisiyseniz bu filmi kaçırmamanızı tavsiye ederim.

ali-baba-ve-7-cuceler.jpg

Künye

Orijinal Adı: Ali Baba ve 7 Cüceler

Senaryo: Cem Yılmaz

Vizyon Tarihi: 13 Kasım 2015

Ülke: Türkiye-2015

Tür: Komedi, Aksiyon

Süre: 110 dak.

Cast Direktörü: Canan Odacı

Yapım: CMYLMZ Fikir Sanat

Uluslararası Dağıtım/Satış: Mars Dağıtım

Türk Dağıtımcı: Mars Dağıtım

Yapımcı: Cem Yılmaz, Muzaffer Yıldırım

İdari Yapımcı: Öner Işık

Uygulayıcı Yapımcılar: Vural Turunç, Silvestar Lolov, Nikolay Dimitrov

Müzik: Jingle House

Görüntü Yönetmeni: Gökhan Atılmış

Kurgu: Erhan Acar, İlker Özcan

Kuaför: Paşa Tınmaz

Oyuncular: Ali Şenay, Boris Mancov (Cem Yılmaz), Irina Ivkina (Veronika), Çetin Altay (İlber), Zafer Algöz (Kenan Memedov), Yavor Baharov (Avcı), Can Yılmaz (İsmail), Yosi Mizrahi (Tayanç Pakça)  

Yönetmen: Cem Yılmaz

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.