Cennetle Müjdelenen Sahabeler (Aşere-i Mübeşşere)

Müminlerin  ulaşmak istediği hedeflerden biri de cennete girmektir. Çünkü Kur'ân, insanlara yarışırcasına cennete koşmalarını emretmektedir. "Rabbiniz tarafından bir mağfirete, genişliği göklerle yer kadar olan ve müttakiler için hazırlanmış olan bir cennete doğru yarışırcasına koşuşun." (Al-i İmran, 3/133)

Kimin cennetlik olduğu ahirette belli olacaktır. Fakat Allah sahabeye daha bu dünyada iken cenneti vaad etmiştir.

"Sizden fetihten önce infak eden ve savaşan kimse ile fetihten sonra infak edip savaşan elbette bir olmaz. İşte onlar, bundan sonra infak edip savaşanlardan derece bakımından daha yüksektirler. Bununla beraber Allah herbirine cennet vaadeder. Allah yaptığınız herşeyden haberdardır." (Hadid, 57/10)

Bu âyettte açıkça görüldüğü gibi Allah sahabenin hepsine cenneti vaad etmektedir. Pek çok güzel haslete sahip sahabe-i kiram genel olarak cennetle müjdelendiği gibi dünya hayatında iken fert fert kendilerine cennet vaad edilenler de vardır. el-Aşeretü'l-mübeşşere (müjdelenlen on) terkibi ile bu müjdeyi Rasûlullah'tan dünyada iken alan sahabiler anlaşılır. Aşere-i mübeşşere tabirinin yanı sıra aynı manaya gelen el-mübeşşirun bi'l-cenne terkibi de kullanılmıştır.

Bunlar: Ebû Bekir (634), Ömer (643), Osman (655), Ali (660), Talha (656), Zübeyr (656), Avf oğlu Abdurrahman (652), Sa'd (674), Zeyd oğlu Said (671), Ebû Ubeyde (639) (ra) hazretleridir. Bu sahabilerin isimleri hadiste zikredilmiş ve bu şekilde sabit olmuştur. Genel olarak sahabenin, özel olarak da ashabı kiramdan bu kişilerin değerlendirilmesi yapıldığında bu durumun genel İslam prensipleri açısıdan gayet tabii olduğu görülecektir.

EBÛ BEKİR ES - SIDDÎK (ra) 

Hz. Muhammed (sav)'in İslam'ı tebliğe başlamasından sonra ilk iman eden hür erkeklerin; raşit halifelerin, aşere-i mübeşşerenin ilkidir. Asıl adı Abdülkabe'dir. İslamiyet'ten sonra Hz. Peygamber ona Abdullah adını vermiştir. Künyesi Ebû Bekir'dir. Câmiu'l Kur'ân, es-Sıddîk, el-Atik lakaplarıyla bilinir. Bu lakaplardan en meşhuru es-Sıddîk'tır.

ÖMER B. HATTAB (ra)

İkinci Raşid Halife. İslam'ı yeryüzüne yerleştirip, hakim kılmak için Rasûlullah'ın verdigi tevhidi mücadelede O'na en yakın olan sahabilerden biridir. Ömer'in lakabı "Faruk"tur. Faruk, hak ile batılın arasını ayıran demektir.

OSMAN B. AFFAN (ra)

Haya abidesi, Raşid Halifelerin üçüncüsü. Osman (ra) b. Affan b. Ebil-As b. Ümeyye b. Abdi's-şems b. Abdi Menaf el-Kuresî el-Emevî Ebu Amr olan künyesi, Müslüman olduktan sonra Peygamber'in kızı Rukiyye'den Abdullah isminde bir oğlu olunca 'Ebû Abdullah' diye değiştirilmiştir. Künyesi, "Ebû Abdullah'tır. Ona, "Ebû Amr" ve "Ebû Leyla" da denilirdi. Lakabı ise ''zinnnureyn''dir.

ALİ B. EBÛ TALİB (ra)

Rasûlullah'ın amcasının oğlu, damadı, dördüncü halife. Babası Ebû Talib, annesi Kureyş'ten Fatıma binti Esed, dedesi Abdulmuttalib'tir. Künyesi Ebu'l Hasan ve Ebû Türâb (toprağın babası), lakabı Haydar; ünvanı Emiru'l-Müminin'dir. Ayrıca "Allah'ın Arslanı" ünvanıyla da anılır. Devamlı olarak Peygamber'in yanında bulunduğu için Tefsir, Hadis ve Fıkıh'ta sahabenin ileri gelenlerindendir. Hatta Rasûlullah'ın tabiri ile "ilim beldesinin kapısı" olarak ümmetin en bilgini idi.

ABDURRAHMAN İBN AVF (ra)

Rasûlullah'ın hayatta iken cennetle müjdelediği on sahabeden ve ilk Müslümanlardan biri. Asıl adı Abdulkabe veya baska bir görüşe göre Abdu Amr idi. Ebû Muhammed künyesi ile tanınır. Abdurrahman 'Fil Olayı'ndan yaklaşık yirmi yıl sonra dünyaya gelmiştir. Abdurrahman'ın annesi Sifa binti Avf b. Adi'l-Hâris b. Zühre b. Kilâb idi. Kureyş kabilesinin Zühreoğullarından Haris'in oğludur. Hz. Peygamber'in Erkam'ın evindeki faaliyetlerine başladığı günlerde İslam'a giren Abdurrahman'a bu ismi Rasûlullah vermiştir. Habeşistan'a yapılan iki hicrete de katılmıştı. Nihayet Rasûlullah, ashabı Medine'ye hicret etmeye teşvik edince, o da diğer ashab ile birlikte hicret etmişti. Abdurrahman b. Avf (ra) Medine çarşısında alışverişe başlamış ve Allah ona büyük servet vermişti Ashabın en cömertlerinden biri olduğu bilinen Abdurrahman b. Avf'ın birçok gazvede ve özellikle Tebük gazvesinde Allah yolunda büyük infaklarda bulunduğu bilinmektedir. Abdurrahman b. Avf (ra) artık bir hayli yaşlanınca Hz. Osman (ra) devrinde çok sakin bir hayat yaşamış ve nihayet hicretin 32. yılında Medine'de vefat etmiştir. Abdurrahman b Avf Peygamber'den çok hadis duymuş, fakat titizliğinden dolayı bunların hepsini nakletmekten çekinmiştir. Hadis mecmualarında ondan altmış beş kadar hadis nakledilmektedir.

EBÛ UBEYDE B.CERRAH (ra)

Eminu'l-Ümme lakabıyla anılan, ilk Müslümanlardan ve aşere-i mübeşşereden olan sahabi. Asıl adı Amir b. Abdullah b. el-Cerrah'tır. Kureyş kabilesinin Fihroğulları'ndandır. Nesebi, Rasûlullah'ın nesebiyle dedelerinden Fihr'de birleşir. "Eminü'l-Ümme (ümmetin emini)" lakabıyla meşhur olmuştur. Ebû Ubeyde, Hz. Ebû Bekir'in davetiyle veya Osman (ra) b. Maz'un başkanlığında arkadaşlarıyla Rasûlullah'a giderek Müslüman olmuştur. Habesistan'a göç edenler arasında ikinci kafiledendir. Ebû Ubeyde de diğer büyük sahabiler gibi bütün gazalara katılmıştır. Mekke fethinde, Taif muhasarasında, Veda Haccı'nda hep Rasûlullah'ın yanında bulunmuştur. Ebû Ubeyde b. Cerrah, Hz. Ebû Bekir'in hilafetinden itibaren Ömer zamanında cihad hareketinde Suriye bölgesindeki fetihlere katıldı ve kumandan olarak yer aldı. Suriye, Mısır ve Irak'ı Amvas (Amevas) Taunu diye tarihe geçen veba salgınında hastalanmış ve vefat etmiştir.

SA'D B. EBİ VAKKAS (ra)

Sa'd b. Ebî Vakkas Malik b. Vuheyb b. Abdi Menaf b. Zühre. Babası Malik b. Vuheyb'dir. Malik'in künyesi Ebî Vakkas olup, Sa'd bu künyeye nisbetle İbn Ebî Vakkas olarak çağrılırdı. Rasûlullah (sav)'in annesi Zuhreoğullarından olduğu için, anne tarafından da nesebi Rasûlullah (sav) ile birleşmektedir. Sa'd'ın annesi Hamene binti Süfyan b. Ümeyye'dir. Sa'd (ra), ilk iman edenlerden biridir. Sa'd (ra), Medine'ye hicrete kadar Mekke'de kalmıştır. O, Bedir, Uhud, Hendek, Hudeybiye, Hayber, Mekke'nin fethi ve diğer gazvelerin tamamına katılmıştır. Halifeler döneminde hem askerî, hem de siyasi alanda pek çok hizmeti olmuştur. Sa'd (ra), Hicrî 55 yılında ikamet etmekte olduğu Medine'nin dışındaki Akik vadisinde vefat etmiştir.

SAİD B. ZEYD (ra)

Babası Zeyd b. Amr olup, nesebi Ka'b'da Rasûlullah ile birleşmektedir. Künyesi Ebul-A'ver'dir. Ebû Tür olarak da çağrılırdı. Annesi Fatıma binti Bace'dir. Babası Zeyd, İbrahim (as)'in dini olan Hanifliğe tabi idi. Said, babası Zeyd'in kendisine telkin ettiği Hanif dininin bilincinde olarak yetişmişti.  Hz. Peygamber'e tabi olmakta gecikmedi. Ömer'in kızkardeşi Fatıma ile evli idi. Said b. Zeyd, Bedir savaşı hariç, Uhud, Hendek ve Rasûlullah'ın diğer bütün savaşlarına katılmıştır.

Said (ra), ömrünün son günlerini, Medine'nin dışında bulunan Akik vadisindeki çiftliğinde geçirdi ve burada yetmiş yaşını geçmiş olduğu halde Hicrî 50 veya 51 yılında vefat etti.

TALHA B. UBEYDULLAH (ra)

Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Sa'd b. Teym b. Mürre b. Katb b. Lüeyy b. Galib el-Kurasî et-Teymî. Künyesi, Ebu Muhammed'dir.

Talha, İslam'a giren ilk sekiz kişiden ve Ebû Bekir aracılığıyla Müslüman olan beş kişiden biridir.

Talha; orta boylu, geniş göğüslü, geniş omuzlu ve iri ayaklı idi. Esmer benizli, sık saçlı fakat saçları ne kısa kıvırcık ne de düz ve uzundu. Güler yüzlü, ince burunlu idi. Saçlarını boyamazdı. Yürüdüğü zaman süratli yürür, bir yere yöneldiği vakit tüm vücudu ile dönerdi.

Bedir'e katılmamış, sonraki birçok savaşa katılmıştır. Uhud günü Hz. Peygamber'i kahramanca müdafaa etmiştir.

Cemel günü (h. 36), Mervan b. Hakem tarafından öldürülmüştür. Vefat ettiği zaman tahminen 60-64 yaşlarındaydı.

Talha, Peygamber Efendimiz'in bacanağıydı. Hanımlarından dört tanesi Rasûlullah'ın zevcelerinin kız kardeşleriydi.

ZÜBEYR B. AVVAM (ra)

Zübeyr b. el-Avvam b. Huveylid b. Esed b. Abdi'l-Uzza b. Kusayy b. Kilâb b. Mürre b. Ka'b. b. Lüeyy el-Kurasî el-Esedî. Büyük oğlu Abdullah'tan dolayı "Ebû Abdillah" diye çağrılırdı. Hz. Peygamber'in dostu ve havarisi (yardımcısı), aynı zamanda halası Safiyye binti Abdulmuttalib'in oğludur.

Ömer'in vefatından sonra, halife seçimini gerçekleştirmeleri için tayin ettiği altı kişilik "Ashabu'ş şûra" (danışma kurulu) üyelerindendir. Annesi kendisini "Ebu't-Tahir" diye çağırırdı. Fakat Zübeyr (ra) kendisini oğlu Abdullah ile künyelendirmiş ve bu künye ile tanınmıştır.

İlk Müslümanların dördüncüsü veya beşincisidir. Ancak ne doğum tarihi, ne de kaç yaşındayken Müslüman olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Habesistan'a da hicret etmiştir. Bütün savaşlara katıldığı gibi Mısır fethinde de önemli rol oynamıştır. Sıffın Savaşı'na katılmış ancak sonra savaştan çekilerek geri dönmüştür. Medine yolunda Temim kabilesine ait bir su başına vardığında orada bulunan Amr b. Cürümüz onu takibe başladı. Vadi's-Sibâ' denilen mevkide bir fırsatını bularak Zübeyr'i şehid etti.

Kaynak : Halid Muhammed Halid, 60 Seçkin Sahabe Hayatı, BEKA YAYINLARI

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.