New Yorkta Tasavvuf Rüzgarı

Cuma sabahı Boston’dan New York’a doğru yola çıktım. Atalarımızın tavsiyesi üzerine de yol arkadaşı olarak yanıma ünlü komedyen Erol Uçak’ı aldım. 4 saatlık yolculuğumuzun ilk durağı New York başkonsolosluğumuzdu. Hem Erol hem ben konsolosluktaki işlerimizi hallettik ve bu arada çok aktif ve de muhabbetli Ticaret ateşemis Mehmet Ali ERDEM Beyle tanışmış oldum.

Brooklyn ve Astoria’daki ticari işlerimizi de hallettikten sonra yolucluğumuzun esas noktası olan Manhattan’daki yaşayacağımız o muhteşem geceye iştirak etmek için yola koyulduk. Yolda uğradığım Arap dostlarım ‘hayırdır brother Kemal grantuvalet giyinmişsin nereye böyle?’ dediklerinde bu gece önemli bir program var oraya gidiyorum dedim.

Türk tasavvuf musikisi ve dervişler geliyor dediğimde ‘haram brother haram cidden’ deyişi üzerine; bende cevaben ‘brother o müzik size haram belki amma bana değil’ dedim ve yoluma devam ettim. (ABD’deki müslüman mekanları istila eden radikal vehhabi/selefi gruplar ayrı bir yazı konusudur)

ABD’nin kalbi New York ise, New York’un kalbi de Manhattan’dır şüphesiz. Manhattan’ın kalbi de tabiiki gösteri merkezleridir.

İşte sevgili dostlar dün akşam Manhattan’daki Lincoln Centerin Avery Fisher salonunda muhteşem bir musiki ziyafeti vardı. Çocukluğumun idolü olan ve 4 yıllık üniversite hayatımda Konya’da her yıl düzenlen Mevlana Haftasında sürekli görüştüğüm Ahmet Özhan’la tam 17 yıl sonra bu sefer New York’ta görüşmem ve de 2.5 saate yakın süren o muhteşem konserini dinlemem ABD hayatımdaki gerçtekten en unutulmaz günlerden biriydi benim için.

Ahmet Özhan benim gibi saçlarına aklar düşmüş lakin o Allah vergisi namütenahi ses, yorum, mütevazılık hiç değişmemiş.

Habername olarak gecenin aynı zamanda medya sponsorluğunu da üstlenmiştik. Geceyi organize eden Serdar Bey gerçekten çok başarılı ve profesyonelce bir iş çıkarttı. Salonda yer alan bazı boşlukları ekenomik duruma ve buz gibi geceye bağladık.

Ahmet Özhan gerçekten repertuarındaki en seçkin eserlerini salavatlar altında semazenler eşliğinde söylerken; semadan Manhattan’a gelen ışıkları ve salondan taşan manevi havayı görenler gördü.

İzleyiciler arasında aynı salonda ya da başka yerde mutlaka değişik müzik türlerini dinleyen onlarca kişi vardı. Ama bu geceki bu ziyafet gerçekten farklıydı. 2.5 saat bütün dinleyenler huşu içerisinde manevi havayı teneffüs ettiler. Öyle olmasaydı ayrılanalr olurdu. Salonda ayrıca hatırı sayılır miktarda ABD’li izleyicilerde vardı.

Gecede New York din ateşemiz Dr. Gazi Bey ve Ticaret ateşemiz Mehmet Ali Bey ve bizim gibi Boston’dan ailesiyle kalkıp gelmiş diğer bir tasavvuf aşığı diş hekimi Selim Alptekin ve diğer kıymetli dostlarla da karşılaşmamızda güzel bir sürprizdi.

Habername olarak bu tür güzel faaliyetleri desteklemeye devam edeceğiz. Tertip heyeti adına organizatör Serdar beye tekrar teşekkür ediyor New York’tan hepinize baki selamlarımı iletiyorum.