Esedin öldürdüğü insan sayısı 200 bine yaklaştı...

Maliki  döneminde Irak da  ölenlerin sayısı belli değil...

İsrail  son Gazze katliamında çocuk, kadın, yaşlı, gazeteci ayırımı yapmaksızın 2000 den fazla cana kıydı. Bir şehri harabeye çevirdi...

Sisi Mısırda darbe karşıtlarını öldürdü ve onlarcasını idama mahküm etti...

PKK çözüm sürecinden önce on binlerce insanın ölümüne neden oldu...

IŞİD'in öldürdüğü insan sayısı ne kadar???

        Esede,  Malikiye, İsraile, PKK ya karşı ciddi hiç bir hareket yapmayan ABD ve onun hempaları iş IŞİDE gelince tavır değiştirdiler. Niye?  

                                       Derman Derdin İçinde 

        Son yazımda da belirttiğim gibi İslam Dünyasının acı gerçekleri var. Ve bu acı gerçekler bizi, salim düşünmeden uzaklaştırıyor. Yukarıda sorduğum süallerden çıkarılacak sonuç asla şu olmamalı: "ABD ve emperyalistler bu gün IŞİD'e yaptıklarını dün diğerlerine niye yapmadı? Yapmalıydı" Bu yazının gayesi bu fikrin tam zıddını içeriyor. Ümmetin sorunalarını kafirler çözemez, çözmez. Derdimiz belli, dermanımızsa derdimizde gizli. Derman derdin içinde. İslam Dünyasının hali pürmelali ortada: İç savaşlar, isyanlar, katliamlar, fakirlik, israf, dengesizlik, eğitimsizlik...Hepsi bizde.

                                 Batı Birleşiyor Doğu(İslam) Dağılıyor 

            Birleşik krallık (ingiltere'nin gerçek adı bu) ne etti, etti ve İskoçya'nın kendisinde kalmasını sağladı. Emperyalistler, (ABD, AB, RUSYA, ÇİN) kendi ülkelerindeki ayrılıklara katiyen göz yummazken, islam Dünyasının mayoz ve mitoz bölünmelerle küçüldükçe küçülmesinden yana tavır sergiliyorlar. Koskoca Rusya, Ukrayna1ya, Kırım'a; 1,5 milyarlık Çin, Sincana, İngiltere İskoçya'ya, İrlanda'ya "haydi gidin diyor mu?" 

                                                     Kökler Kurutulunca 
              Birinci Dünya savaşını galip  bitiren "Tilki İngiliz", Osmanlı  Mülkünü, eline  aldığı  cetvelle düzgün bir şekilde parçaladı. İngilizler, bununlada yetinmeyip oluşturdukları her suni devletin başına kendilerine bağlı köle ruhlu insanları yerleştirdiler. Osmanlı'dan kurtulmanın! sevinci ile günlerce bayram yapan Arap kardeşler, sonradan gördüler ki  bir devlet yerine onlarca devlete sahip olmuşlar. İngilizler güçlü bir Arap Devleti yerine petrolün yoğunluğuna, çokluğuna ters orantılı olmak üzere küçük devletçikler kurdular. Şuna bakar mısınız,  Osmanlıda iki eyaleti oluşturan topraklarda bu gün onlarca Arap Devleti! var. Ama ne devletler! Bu devletçiklerin başında ya tamamen batıya bağlı krallar var, ya da kan içen, katliam yapan diktatörler. 52 İslam Ülkesi,  10 milyonluk İsrail'e gık çıkaramıyorlar. Fakat iş, iç kavgalara geldi mi bu krallar, bu diktatörler şahin kesiliyorlar. İsrail'e bir tek füze atmayan Esed, Saddam, dün mübarek, bu gün Sisi kendi halkına gelince maşallah gökleri yerlere indiriyorlar.
               Bütün bunların, tüm bu olumsuzlukların yüzlerce sebebi var. Lakin ana neden, hilafetin lağvı, islam birliğinin olmayışıdır. Bu gün yaşananlar dün atılan ayrılık ve fitne tohumlarının yeşermesinden başka bir şey değildir. Ana kök (osmanlı/hilafet) kuruyunca dallar kurudu, yapraklar perişan oldu. Suriye'de, Irak'da, Yemen'de, Mısır'da, Libya'da yaşananların en baş ve ana sebebi bu kökten ırak kalmadır. 
                Son günlerde Irak ve Suriye'de baş aktör haline gelen IŞID in yaptıkları (Işidin yaptıkları dünya kamuoyuna niçin abartılarak veriliyor? Esedin bombaları ile parçalanan bebekler, İsrailin bombaları ile lime lime edilen çocuk cesetleri niçin gündemden düşürüldü? Çünkü hakim güçler IŞİD'i ve onun şahsında  islam dünyasının çoğunluğunu oluşturan  gerçek gücü dize getirmek istiyorlar) ve ona karşı olanların halini gördükçe ümmet olarak çok üzülmemiz gerek. Daha dün İngilizler tarafından yapay birer devlet olarak oluşturulan Irak ve Suriye bu gün daha küçük parçalara bölünüyor. Bu olumsuz sonucun en büyük vebali kime ait? Elbette o ülkeyi yönetenlere ait. Lakin bu bilgi ümmete hiç bir şey kazandırmaz. Elbette Esed'in, elbette dün Saddam'ın bu gün Maliki'nin zulümleri, katliamları, dar görüşlü yönetim anlayışları bu neticedeki en büyük amildir. Yalnız suçu onlara atıp, " çeksinler cezalarını!" demek ümmete hiç bir şey kazandırmadığı gibi çok şey kaybettirir. Irak'ın, Suriye'nin parçalanması en başta Türkiye'ye sonrada ümmete zarar verir. Hiç bir zaman İslam birliğinin başına geçmemiş, İslam Dünyasını Haçlılara karşı savunmamış, islam adına bu günkü emperyalistlerin topraklarını fethetmemiş Müslümanlardan bu olgunluğu beklemek akıl kârı değildir. Bu işi halledecek olan dünün liderliğini yapmış devletler ve  "hakan huylu" insanlardır. 

                                    Deli Deliyi PKK IŞİDİ Görünce 
               Bu acı olaylar yaşanırken insanı güldüren hadiselerde eksik olmuyor. Bunların başında daha düne kadar, " Yaşasın! Devlet kurduk, artık bizim de bir devletimiz var!  " diye kasınanların ( esed, maliki, barzani) IŞİD karşısında düştükleri acziyettir. Daha düne kadar dünyanın en acımasız, en kanlı, en zalim, en güçlü silahlı örgütleri içinde yer alan PKK' nın IŞİD karşısında düştüğü durum  gülünecek bir haldir. Bu son yaşananlar bana bir ata sözünü hatırlatıyor: "Deli deliyi görünce uslanır." Bu ata sözünü şöyle değiştiriyorum: Deli deliyi PKK IŞİDİ görünce...