Brütüslerin Tarihi Ve Brütizmin Sosyolojisi

                  Tarihi insan oğlu yapar ve yine o yazar. İnsanoğlu da kırk çeşit huy taşır. Bu huylarla  gönderilmiştir Ademoğulları Havva kızları yeryüzüne. Hırlısı vardır hırsızı vardır, Kimi kindardır kimi affedici, kimi acüldür serçe gibi, kimi sakindir kablumbağa misali. Sadakat, ihanet, vefa, kadrişinaslık, kadirbilmezlik...  Hepsi insanların benliğine yerleştirilmiş   huylardandır.

                 Türkiye'deki son gelişmeler bir çoğumuzu pek şaşırttı.:  “Olamaz böyle bir şey!” “Bu da yapılır mı be kardeşim!” “Gördüklerime, duyduklarıma inanamıyorum!” “Ne yapıyor bunlar? Kime hizmet ediyorlar?” “Dost kazan dost dost, düşmanı analar da doğurur” “Hırsızlık almış başını gidiyor ama birileri sessiz” "Sende mi Brütüs" Gibi sözleri sıkça duyar olduk eşten, dosttan, hısım, akrabadan. Bu duyduğumuz sesler, bu işittiğimiz sızlanmalar ilk defa olmuyor dünyada. Tarih, mazi bu gibi seslerin kasetleri ile dopdolu. Kim Sezar kim Brütüs bu hiç bir zaman net bir şekilde ortaya çıkmamıştır tıpkı bu günlerde ülkemizde yaşanan olaylarda olduğu  gibi. Ben de,  "kimin Brütüs, kimin Sezar" net olarak ayrılmadığı günümüzde bende Fluu  bir Brütüs yazısı yazıyorum.  Niye fluu    nnnnnb  nnnnffffff

                Fluu çünkü hadiseler henüz pek aydınlanmadı. Fluu çünkü herkes çok şaşkın. İnsanların ömrü hep böyle şaşırmakla, inanamamakla geçer. Gençlerin böyle durumlara şaşırması normal de okumuş tecrübeli, yaşlı, başlı insanların hali beni çok şaşırtıyor doğrusu. Etrafına birazcık dikkatle bakan, azıcık tarih okuyan, muhakeme ve tahlil yapabilen insanlar için yaşananlar hiç de  anormal,  hiç de "tarihte eşine rastlanmayan hadiseler" değildir.

                Gerek Rabbımızın  biz insanlara  gönderdiği son mesaj olan Kur’an da; gerek  son elçisi Rasülüllah (sav) efendimizin hayatında ve gerekse  daha önce yaşamış  peygamberler döneminde böyle önemli olaylara  sıkça  rastlamak mümkün. İlk atamız Hz Adem'in (as)şeytan tarafından şaşırtılması, O'nun oğulları Kabil ile Habil'in mücadeleleri, Hz. Musa efendimize, Firavunun zulmünden kurtardığı milleti tarafından ihanet edilmesi, Nuh ve Lut peygamberlere eşlerinin, çocuklarının ihanetleri…Hz İsa’yı Roma valisine şikayet edenler,  Roma Tarihindeki Brütüs, bu gün ABD’ nin sahibi olan beyazların (Avrupalılar) oranın  yerli halkı olan  Kızılderili, Aztek, İnka ve Maya’lara ihanetleri ve onları katliama uğratmaları…Marksın Leninin, Stalinin, maonun, Pol-pot’un, Hitlerin, Mussolinin milletlerine yaptıkları zulümler…               

                 İslam tarihindeki acıklı savaşlar, (cemel , sıffin, kerbela, nehrevan) Osmanlı tarihindeki baba oğul ve kardeş savaşları , paşaların birbirlerine kurdukları tuzaklar, saray entrikaları ,(mesela  Gazi Osman Paşaya  yapılmayan yardımla Plevnenin düşmesi… )  Hep ”insanları şaşırtacak hadiseler ve savaşlardır.” İslam tarihindeki insanları şaşırtacak en önemli misallerden biri de Hz Aişe Annemize ifk olayında en çok hücum eden kişinin, iftirayı en çok dillendiren insanın,  Hz Ebubekir Efendimiz tarafından sürekli kollanan, sürekli iyilik yapılan bir sahabenin (mistah b. üsase) saldırması misalidir.Hz Ali-  Muaviye savaşı da ha keza.

                Cumhuriyet tarihine baktığımızda da bu mevzuda mebzul misale rastlamak mümkün. Kurtuluş savaşını birlikte yürüten kadro zaferden sonra birbirine girmiş, en yakın silah arkadaşları birbirlerine en büyük rakipler haline gelmişlerdir. M.Kemal Erzuruma giderken  padişah tarafından azledilmişti. Rütebesiz kalan bu yüzden  hiçbir gücü kalmayan, kanun kaçağı durumuna düşen,  hakkında yakalama emri olduğu halde Erzurum'a,  O günün  şartlarında Türkiye'deki en büyük güce sahip olan Kazım Kara Bekirin yanına varan   M. Kemali, Karabekir paşa  isterse tutuklayıp hapse atabilirdi. Ancak O,  bunu yapmamış, ülkenin, milletin menfaatini düşünerek “Emrinizdeyim paşam!” diyerek M.Kemale en büyük iyiliği yapmıştı.Ya sonra ? Gelişmeler öyle oldu ki M.Kemalin diğer silah arkadaşları ile olduğu gibi Karabekirle de arası açıldı.  İzmir suikastinden sonra idamla yargılanan Bekir paşa, canını zor kurtardı. İnönü, Rauf Orbay, Refet Bele, Adnan ve Halide Edip Adıvarlar da savaşta birlik oldukları M. Kemalin gazabından nasiplerini aldılar.

                CHP, DP, AP, DSP, ANAP, MSP, MHP… Cumhuriyet tarihinin önemli bu partilerinde de iç çekişmeler, ittifak kurdukları STK’lar ve kurumlar arasındaki kavgalar, çekişmeler hiç eksik olmamıştır. Atatürk-İnönü, İnönü-Ecevit, Ecevit- Baykal, Baykal Erdal İnönü, Ecevit- H.Özkan, ; Demirel- Feyzioğlu, Dem.- Bozbeyli, Dem.- Çiller; Özal – Mesut Yılmaz; Erbakan -Nurcular, Erbakan – Yenilikçiler, Erbakan - Numan Kurtulmuş…Cumuriyet tarihindeki “brütüsizme “ örnektirler.  STK larda da aynı duruma rastlamak her zaman mümkün. 

                Bunları bildiğimiz zaman Ak Parti - Hizmet kavgası hiç anormal gelmez insana. Sadece tarihi okumayanlar şaşırır bu hadiselere.

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.