BÜYÜK SEVDA HÜSRANLA BİTTİ

  "Demokrasi" “Çağdaş uygarlık”, “Evrensel hukuk” , “adalet ve eşitlik”,” ileri ve gelişmiş batı”, “Hürriyet ve özgürlük…””Gösteri hakkı “ “ifade Hürriyeti….” Avrupa şöyle, Çağdaş Batı  böyle”, “Dinine lanet olsun ama Almanlar Çalışkan ve Dürüst, Fransızlar Centilmen, Hollandalılar vefalı…”,  “Gelişmiş Batı Medeniyeti”  “Ah Paris! Öf Viyana, Sanat, teknoloji, gelişmişlik:  İşte Batı…” İki asra yakındır bu mavallarla büyüdük hepimiz. Bunlar bize reklam edilen sanal Batı idi. Asıl Batı ise: “ Orta Çağ, zulüm, karanlık, Kilise, Haçlı Seferlerinden ibaretti. Rönesans, Reform, Coğrafi keşifler de düzeltemedi batıyı.Irkları yok ettiler, (aztek inka maya…)  ülkeleri işgal, , yeni kıtalar,keşfettiler, yeni ticaret yolları buldular.  Yağma, talan, Zulümle elde edilen zenginlikler… Fransız İhtilali, Laiklik, Aydınlanma, sanayileşme, bilimsel buluşlar… Sömürü, emperyalizm,  I. Dünya Savaşı, 10 milyon ölü…, II: Dünya Savaşı 50 milyon ölü… Parçalanan Osmanlı, Filistin, Afganistan, Irak, Libya, Suriye de başlatılan vedevam eden zulümler. … Ölen çocuklar, yavrusundan ayrılmak zorunda kalan  kadınlar, evlatlarını ve canlarını  yitiren yaşlılar. Mahvolan ülkeler, yıkılan devletler, harabeye dönen şehirler…

                                          Batı Hep Aynıydı Biz Fazla İyimserdik 

   Huylu huyundan vazgeçer mi? Can çıkar huy çıkmaz demiş atalarımız. Çöl kumsuz , deniz susuz olmaz. Kedi fareyi, tavşan havucu, at otu, it eti sever. Bu gerçekler dünya yaratılalıdan beri böyledir  ve böyle olmaya da devam edecektir.Zavallı Müslümanlar, zavallı Osmanlılar, mazisi zulümle, geçmişi katliamlarla ve ahlaksızlıklarla dolu bu Batıdan, Yediği zakkum, içtiği irin olan bu canavardan , aldığı yenilgilerin tesiri ile medet ummaya başladı. Halbuki bizim atalarımız İslam’ı kabul ettikten sonra (gerek Selçuklu gerek Osmanlı dönemlerinde) Anadolu’yu, Balkanları, Kafkasları, Doğu Avrupa’nın önemli bir bölümünü Hristiyanlardan alıp. İslam Dünyasını Haçlılara ve Moğollara karşı korumuşlardı. Ceddimiz Osmanlılar 400 yıla yakın Tüm dünyayı adaletle yönetmişlerdi.

   Hilal - Haç mücadelesi tarihin en büyük mücadelelerinden biridir. Haçlılar, ( ki bu günkü temsilcileri başta Avrupa ve ABD olmak üzere tüm Hristiyan ülkelerdir) ne Malazgirt’i unuttular ne İstanbul’un fethini, ne Mohaç’ı hatırlarından çıkarabildiler ne de Prevezeyi. Kosova, Sırp Sındığı zaferleri onların şuur altlarında capcanlı yaşamaya devam ediyor. Balkanları geçerek, Doğu Avrupa’nın önemli bir kısmını fethederek Viyana kapılarına dayandığımız günler hala onların kin havuzlarına öfke suları taşıyor biteviye

                                 Tanzimat’la Başlayan Hayaller Bir Bir Yıkıldı

    Osmanlı 1700’ lerden itibaren önce durakladı, sonra geriledi, en son da dağıldı. Koca bir medeniyetin varisleri kendilerine olan güveni kaybederek kurtuluşu ebedi düşmanları “Gâvurları” taklitte görmeye başladı. Aldığı yenilgiler nevrini döndürdü koca devin. Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet, AB ye başvuru... Art arda tüm kurum ve kuruluşları ile Batıyı ithal etmeye başladı. Kurtuluşu onlarda arayan tarihin yüz akı millet, asırlar sonra anladı ki yanlış yolda. Çünkü Gavur gavurluğunda duruyor. Onun zengin olması, onun bilimsel buluşları elde etmesi, sanatta, edebiyatta ilerlemesi huyunda hiçbir değişikliğe sebep olmamış. 1. Dünya savaşında 10, II. Dünya savaşında 50 milyona yakın insan, bu zengin, bu bilimde ileri, sanatta öncü…Batının insanlığa armağanı olduğunu çok acı bir şekilde öğrendi. Komünizm, Faşizm, emperyalizm bu kıtanın, bu medeniyetin! Tüm dünyaya armağan ettiği   zehirli çiçekler.

     Cumhuriyet hükümetleri de AB sevdası ile yıllarca başı dumanlı gezdi. Lakin Batı, içerde PKK ve diğer terör örgütlerini destekleyerek, dışarda Kıbrıs da yaptıklarıyla hep ihanet içinde oldu. Mısırda, Filistin’de hep demokrasi karşıtlarına destek veren  ve en son 15 Temmuzda darbecilerle iş tutan Batıllar, Batıcılar dahil milletimizin tümünü  şok etti. Ve günümüzde Almanya’nın, Hollanda’nın, Belçika’nın… Yaptıkları.

                              Hollanda Ve Almanya Batı'nın Şuur Altı

   Tasmalılara kucak açan, onlara her türlü siyasi ve silahlı desteği veren, Türk devlet yöneticilerine kanunlara aykırı bir şekilde acayip davranışlarda bulunan Haçlı Dünyası, İslam Dünyası ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor… Demokrasi diyorlardı samimi olmadıklarını Filistin’de, Mısırda, Cezayir’de gördük. Barış diyorlardı Afganistan’da üç, Irak’da bir milyon insanı katlettiler. Kimyasal silah olamaz, çocuklar, kadınlar, öldürülmez dediler, Suriye’de yüzbinlerce çocuk ödürüldü seyrettiler. Basın özgürlüğü, fikir hürriyeti diyorlardı Hollanda da, Almanya’da yaşananlara bakın. Türkiye’de terör örgütlerinin toplantılarına, HDP li vekiller için TBMMM ine rahatça gidip protesto yapabilen Avrupalı diplomatlara karşılık kendi konsolosluk binasına girmesine izin verilmeyen Türkiyeli Bakanların durumu. Batı zaten hep böyleydi, batı zaten iki yüzlü, batı zaten kan dökücü, ayırımcı ve zalimdi. Biz hep “acaba mı” dedik sürekli saf saf. Her” acabadan” sonra ( Tanzimat, Meşrutiyet, AB başvurusu…) yepyeni hüsranlar yaşadık. Oysa rabbimiz ezeli hakikat kitabında buyurmuştu:

2:105- Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.

2.71-Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor ve bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz…

Yazık oldu Batıya bel bağladığımız yıllara, asırlara. Yazık oldu batıyı kurtuluş reçetesi gibi sunan batıcılara.Yazıma daha sonraki yazılarıma başlık olacak şu cümle ile son veriyorum: Elveda Batı sana ebediyen elveda! 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum