Sadece Başı Ve Üç Parmağı Çalışıyordu

         Devlet ve millet olarak son 150 yıldır içe kapandık. Boşa dönen değirmen taşları gibi biribirimizi öğütmeye başladık. Ta ki Rabbın yardımı ile yetişen erdemli nesillerin, İslami düşünce bayrağını  kaldırıp, ümmet diyarlarını ve Rabbın Memaliki olan dünyayı tekrar ihya etme hareketini başlatana kadar. Bu cümleden olmak üzere hem devlet ve millet, hem de stk lar olarak son yıllarda başımızı kaldırıp  etrafımıza bakmaya başladık. Baktık ki başta İslam Dünyası olmak üzere tüm dünya, zalimlerin, kafirlerin, kapitalistlerin, siyonistlerin, koministlerin elinde inim inim inliyor.

        Tarihini, eski günlerini, kutlu maziyi hatırlayıp  devri  saadeti  gözünün önüne götüren "uyuyan dev", asrı geçen gaflet uykusundan uyandı adeta. Bu tarihi  manzaradan aldığı şevk ve heyecanla tekrar kıyam etti zamana ve mekana karşı. Bu uyanıştan nasiplenen   stk lardan biri de İHH. Onlarca ülkede mazlumlara, yetimlere, kimsesizlere kol kanat geren, okullar, yetimhaneler açan, Afrika'da kuyular kazan İHH maşallah atalarının yolunda olduğunu gösteriyor.  İHH' nın mahallemizde Atiker Deluks salonunda düzenlediği yetimlerle buluşma istişare toplantısı  etkinliğine katıldım. Derneğin çalışmalarını medyadan zaten takip ediyordum. Bir de canlı izlemek nasip oldu. Salon tıklım tıklımdı. Katılımcılar mutlu, huzurlu,  konuşmacılar heyecanlı idi. 41 Ülkede yetim çalışmalarını hedefleyen dernek, ataları Osmanlıların yolunda olduklarını eylem ve söylemleri ile gösterdiyorlar doğrusu.İHH nın son Konya toplantısında, derneğin  yaptığı yurt içi ve yurt dışı çalışmalar anlatıldı, güzel konuşmalar yapıldı. Benim dikkatimi yazar Ramazan Kayan  Bey'in konuşması çekti.

                                     Gülseren Gümüş Ve Gül Deste Derneği

       Yazar bu konuşmasında Almanya'da tanıştığı Felçli bir hanımdan ve onun çalışmalarından bahsetti. Sadece başı ve sağ elinin üç parmağı çalışan Gülseren Gümüş Hanım sayın yazarla tanışmak isteğini dile getirince tanıdıkları araya girip Ramazan Beyle Gülseren Hanımı bir araya getiriyorlar. Gülseren Hanımın bu hali ile (yani sadece başı ve sağ elinin tutan üç parmağı ile) yaptıklarını duyan yazar çok şaşırıyor: "Organlarımdan  sadece sağ elimin üç parmağı ve başım çalışıyor. Bu üç parmağımla kitap sahifelerini çevirebiliyor laptobu kullanabiliyorum. Bu halimle Güldeste adlı bir dernek kurdum.  Duvarları Aşmak, Bizim Çocuklarımız, Aşkın Ev Hali, Die Hindernismauer (almanca) Keloğlan ve Solmayan Güller Kulübü, Ümmi Nine 1 ve 2.. kitaplarını yazdım..." Bu  anektodu  dinleyenlere aktaran yazar,  haklı olarak dinleyenlerden Gülseren Hanımdan örnek almamız gerektiğini dile getirdi.  Yazar kardeşimiz konuşmasına Gülseren Hanımın bir anekdotunu  aktararak devam etti. Gülseren hamım anlatıyor:  "Anadolu'da bir şehirde sadece hanımların katıldığı bir konferansa tekerlekli sandalyemle sahneye çıktım.  Salonu  dolduran hanım seyircilere;"Rica etsem hep beraber ayağa kalkabilir misiniz? dedim. Hepsi ayağa kalktı.   Aynı isteği iki kez daha dile getirdim.  Bu isteğime salondakiler ikncisinde yarım, üçüncüsünde üçte bir oranında icabet  ettiler.  Bunun üzerine   salondaki hanımlara dödüm ve ;  " Sevgili hanımlar! Sizden istediğim şu hareketi, yani istediği zaman ayağa kalkabilme hareketini ben,  bir kere yapmak için Rabbime yıllardır yakarıyor ve  O' na yalvarıyorum ," Rabbım! bana bir kere sana ayakta ibadet etmem için güç ver!" diyorum. Bu anekdot bizlere   Allah'ımızın verdiği nimetlere şükredip etmediğimizi çarpıcı bir şekilde anlatmıyor mu?  Gülseren Hanımın yazacağım şu son cümlesi benim içimi yaktı, bakalım sizin içinizi de yakacak mı? :  "Hocam! Ben tutan bir başım ve hareket eden üç parmağımla bunları yaptım. Acaba Rabbım  yarın kıyamette bana; "  Gülseren Kulum!  Sana verdiğim nimetlerin hakkını verdin"  der mi?

           Bir baş ve üç parmakla Gülseren Hanım bunları başarırken acaba bizler Rabbımızın bize verdiği sıhhat ve afiyetle para ve imkanlarla ne yapıyoruz?  Yaratan, bizi, ahiret gününde Gülseren Hanım gibilerle kıyaslarsa  işimiz çok zor görünüyor.  

Not 1: Bu Hanımefendi 39 yaşında Yalancı Dünyaya veda ediyor.  Sizde benim yaptığımı yapıp bir fatiha gönderirseniz  hayırlı bir iş yapmış olursunuz.

Not 2: Gülseren Hanımla ilgili şu linklere bakabilirsiniz:

 https://www.youtube.com/watch?v=RBNbXkrXC1o

http://www.haberler.com/gulseren-gumus-duisburg-u-yasa-bogdu-4558731-haberi/

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.