Aşk

          Kimi ilahi aşka kanar, kimi de mecazi aşka..

          Bazen ilahi aşk mecazi aşktan geçiyor.

          Leyla dan Mevla’ya misali gibi..

          Her Ademin bir Havası, her Havanın bir Ademi vardır..

          Aşka yananlar vardır, bir de aşkta yananlar..

          Mevlana’ya “Aşk nedir?” diye sormuşlar, “ben olda bil” demiş..

          İlahi aşk tabi..öbürüde öyle zaten..

          İçi seni yakar dışı beni..girmeyen için cazibeli..giren içinse çıkması zor dipsiz bir kuyu..

          Bal misali içine düşen sinekler çıkamıyor, dışındaki sinekler de girmeye çalışıyor..her ne varsa alemde aşk imiş..  

          Delicesine bir duygu, sevene her türlü çılgınlığı yaptıracak kadar güçlü, yakarcasına kızgın, tutkunun zirvesindeki fırtına, bitince de öldüren acı ya da zehir;

          Bazen de insanları birbirlerine nefretle bağlayan bir duygu, kalbe girince, aklı seyahate gönderir.                                                                                

          Leyla ve Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Romeo ile Juliet, Adem ile Havva, Sen ve Ben.. 

*Padişah 4.Mehmed'in küçük kızı, güzeller güzeli Kaya, Daha gencecik bir kız iken, Şeker Ahmed Paşa ile evlendirilir. Hülyalarını bekleyen Kaya, karşısında gür sakallı ve yaşlı ihtiyarı görünce ruhunda fırtınalar kopar ve bu ihtiyara kendini yedi sene teslim etmez. Yedi sene gecikmeyle gelen dest-i izdivaç, Kayanın ruhunda fırtınalar estirdi ve Ahmed Paşaya aşık oldu. 27 yaşında ikinci çocuğunu doğururken ölmesiyle aşkı da bitti ama bu müthiş aşk, yıllarca dilden dile dolaştı.

*Fransanın diktatör İmparatoru Napolyon, 27 yaşındayken, kendinden beş yaş büyük olan dul Josephine'i görür görmez aşık oldu. Evlendi, ama ülkeleri dize getiren o imparatoru dize getirmişti ve fakat Napolyonu hep küçümsedi.                                                                                 

*46 yıl Padişahlık yapan Ülkeler fatihi Kanuni Sultan Süleyman'ın Gönlünü de Rus asıllı Hürrem Sultan fethetmişti. Hürrem Sultanın Muhteşem Süleymana hâkimiyeti, sevgili kocasının kolları ve gözyaşları arasında ölmesine kadar devam etti.   

*Yıl 11 Aralık 1936; İngiltere radyoları, İngiltere Kralı 8.Edward'ın, Deli gibi aşık olduğu Amerikalı Wallis Simpson ile evlenmek için tahttan indiğini heyecanla duyurdu. İki kez evlenip boşanmış bir kadınla beraber olabilmek için krallığı bırakan Edward, 20. yüzyıl da aşk için tahtını bırakabileceğini gösterdi. 

*Arjantin'in eski devlet başkanı Albay JuanPeron, Kendinden 25 yaş küçük olan oyuncu Eva Duarte ile tanışınca hayatı değişti. Birbirlerine çılgınca âşık oldular ama, Peronun ünü ve politik başarısı, bir oyuncuyla evli olduğu için zedelendi. Genç yaşta kansere yakalanan Eva Peron öldü, ama tutkulu aşk, kitaplara ve filmlere konu oldu. 

*Monoco Prensi 3.Rainer'in, Hollywood yıldızı güzel Grace Kelly ile 1956 da başlayan evlilikleri, 1982 de Kelly'in bir otomobil kazasında hayata veda etmesiyle sona erdi. Prens Rainer ise bir daha hiç evlenmedi.

*Liz Taylor ve Richard Burton "Kleopatra" filminin setinde tanıştılar. Birbirlerine aşık olan bu iki sevgili, eşlerinden ayrılıp evlendiler. 22 yıl evli kaldılar. Bu süre zarfında bir barışık, bir kavgalı devam eden hayatları, 1984 te Burton'un ölümüyle son buldu.

*Rus ressam Gala, Salvador Dali ile tınıştığında, severek evlendiği eşiyle çocuğunu bırakıp evlenmişti. 50 yıl devam eden evlilik hayatlarında Dali, bu aşktan hiç pişmanlık duymadı. 

*Nazım Hikmet ile Piraye'nin aşkı  Dillere destandı. Nazım hapse girdiğinde bu aşk, daha da güçlendi. 13 yıl süren mahpusluğun son zamanlarında Nazım, bu sefer Münevver Andaç'a aşık oldu. Piraye ise Nazıma duyduğu büyük ve derin aşka rağmen aradan çekilmek zorunda kaldı

*Peygamber Efendimiz (sav), Kalabalık bir gurup içinde arkdaşlarıyla beraber oturmaktadırlar. bir ara bir arkadaşı şu soruyu sorar: -Ya Resulallah! En çok kimi seviyorsun? Cevapta çekingenlik yoktur. -Ayşe'yi 

Aynı soru, Peygamberimizin evliliklerinin ilk yıllarında da Hz.Aişe tarafından sorulmuştu

-Ya Resulallah. Beni nasıl seviyorsun?

Cevap müthişti: "Kör düğüm gibi" 

Hz.Aişe, ilerleyen yıllarda, aynı soruyu ara sıra tekrar sorardı: 

-Ey Allahın Resulü! Kördüğüm ne alemde? 

-İlk günkü gibi ya Aişe…

Sizin aşkınız da ilk günkü haliyle kördüğüm gibi mi?  

Önceki ve Sonraki Yazılar