Necati Durak ÜNLÜ

Necati Durak ÜNLÜ

Sözlerime...

Sözlerime, bizi kul olarak kabul edip yaratan Rabbimizin (CC) Adıyle ve tek sahibimiz olan Allah (CC)`a hamd-u sena ile başlarım. Selamların en güzeli olan Allah (CC)`ın selami üzerinize olsun.

Sevgili Dostlar,

Habername`de duygu ve düşüncelerimizi paylaşma imkanını veren sayın Kemal Bozkurt'a ve habername`nin değerli yöneticilerine teşekkürlerimi arzederim.

Kelimelerle duyguyu ifade edebilmek gerçekten zor bir iş. Bu benim habername`deki kısmetse ilk yazım, olabilecek hatalardan dolayı şimdiden özür dilerim. 

İnsanım, kulum, dolayısıyle acizim. Ne söylüyorsam kendime, sakın kimse alınmasın. Söylediklerim beni söyler, beni anlatır.

Sizlere Tahran`dan yazıyorum. İran`da 8. yılımızı Haziran ayında tamamlayıp 9. yılımıza girmiş bulunuyoruz. Bulunuyoruz diyorum çünkü ailemle beraber buradayım. En küçük kızım 2, oğlum 5, büyük kızım ise 8 yaşından buyana İran'da.

Buralara gelmeden önce, gitmeyi ve yaşamayı aklımın ucuna getirip hayal dahi etmediğim ülkelerden biriydi İran. Nedenleri kendimce hayli fazlaydı tabiiki ama genel manadaki nedenim, İran`ı birçok kişiden daha iyi analiz edip tanıyanlardan biri olduğuma inandığım içindi.

Hayatım boyunca kaçtığım ne varsa gelip buldu beni, bunlardan biride bu ülke oldu. Bu durumu kadere iman eden birisi olarak başından kabullendim ve imtihanımı burada vermeye devam ettim. İran`da 8 yılını tamamlamış birisi olarak şunları söyleyebilirim ki, buraya gelmeden önce gerçektende iyi analiz edip tanıdığımı zannediyormuşum! Gördümki buraları iyi tanıdığını zannedenlerin dahi bilmediği çok şey var. Bunlarıda ancak yaşayarak görmek mümkünmüş, hatta yaşamak dahi yetersiz kalabiliyor. Yaşayıpta anlayamayan, bakıpta göremeyen veya görmek istemeyen insanlarda mevcut.

İran`ı anlatmak ancak kitaplara sığar, bundan dolayı kısa yazılarla anlatmak yetersiz kalacaktır. Anlatılması gereken çok yönü var İran'ın. Devleti, halkı, ekonomisi, eğitimi, rejimi, kültürü, milletleri ( Fars, Yerli Türk, Azeri, Türkmen, Arap, Kürt, Beluci, Lor, Afgani vs,vs) her şeyiyle, her yönüyle bakıp, görerek anlamak, anlatmak, artı ve eksilerini, iyi ve kötü taraflarını objektif bir şekilde analiz ederek tarif etmek, yazıp-söylemek gerekiyor.

Bir cümlede özetle derseniz, " herkes İran hakkındaki tüm bildiklerini unutsun ", demem gerekir. İran`a karşı olup, kin ve öfke duyanlar, bundan vazgeçin, sizlerin azami müşterekleri olabilir İran`da yaşayan birçok insanla (milleti ne olursa olsun). İran`a hayranlık duyup sempati besleyenler de unutsun bildiklerini, kendi bulundukları hale şükredip oraları arayabileceklerini bilsinler. Halen yaşamakta oldukları ülkelerinde görmek istemedikleri anlayış ve yaşantıda olan birçok insanı bulabilecekler burada. Hiçbir açıdan önyargılı olmayalım, düşündüğümüz, bildiğimiz, duyduğumuz, hissettiğimiz, arzu ettiğimiz ne varsa burayla ilgili olarak, olabileceğini bilmemiz gerektiği gibi, aksi, karşıtı olan herşeyinde mevcut olduğunu bilelim. İran`ı yakından tanıyanlara gelince, ne kayıtsız şartsız bağlanın, ne de kayıtsız şartsız dışlayıp bağınızı kesin. İran`da güzel insanlar ve güzel dostlar var, kötü insanlarda. İki kesimin sayısı bence hiç önemli değil, önemli olan mevcudiyetleridir. Ancak merak edenler için söylemek isterim ki, kötülerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çoktur maalesef.

Bu durum aslında her ülke, her millet için geçerlidir. İyiyide kötüyüde görmek mümkündür ancak her ikisinide lehe çevirmeye çalısmak yada bardağın dolu tarafını görmek, iyinin-kötünün, güzelin-çirkinin, doğrunun-yanlışın, ve benzeri şeylerin, azlığının veya çokluğunun bazen anlam ifade etmediğini, o güzel olan kısımlarını görüp alarak yaşayabilmenin anlam taşıdığını, az bile olsa bu güzelliklerin içinde ve farkında olabilmenin önemli olduğunu ve heryerde bulunabileceğini, aynı şekilde tüm kötülüklerinde heryerde bulunabileceğini, sadece ülkelere göre sayılarının artıp azalabileceğini ama heryerde bunların var olduğunu bilerek, doğru bildiklerimizle yaşayabilmemiz gerektiğini anlamak, anlayabilmek önemli değil midir?

Heryer Allah (CC)`ın ve heryerde kendi anlayışımıza, yaşantımıza göre insan bulmak mümkün. Allah (CC)`a dost yada düşman olanlarda heryerde mevcut. Mühim olan, her nerede olursak olalım, Allah (CC)`a dost olup, O`nun (CC) dostlarını tanımak ve onlara dost olabilmek değilmidir.

Ne Mutlu Dostunu Bulup Dost Olabilenlere, Dost Kalabilenlere

Gerçek Dosta, Rabbe (CC) emanet olunuz, esen kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum