Kahvaltınızdaki Kaşar Peynire Talibiz

İyi yetişmiş bir insan bazen bir toplumun gidişatını değiştirebilir. Yanmakta olan bir mumun yüzlerce, binlerce mumu tutuşturabilmesi gibi.

Av. İsmail Tuğrul ve Av. Mehmet Cihan bu yıl kurban bayramını Gana’da geçirdiler. Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz’in davetiyle Gana’ya giderek kurbanların kesimine nezaret eden Tuğrul ve Cihan artık kendilerini bir ölçüde Ganalı hissediyorlar.

İsmail Tuğrul, Kurban Bayramından hemen sonra yapılan değerlendirme toplantısında konuşurken duygulandı, sözler boğazına düğümlendi.

Gana’da gönüllü olarak görev yapan iki meslektaş, en çok Paragon isimli Sivil Toplum Kuruluşunun kurucusu, başkanı ve en aktif görevlisi Nasruddin’den ve yaptığı destansı çalışmalardan etkilenmişler.

Geçtiğimiz Perşembe gecesi Hilal TV’deki Deniz Feneri programında misafir ettiğim Tuğrul ve Cihan bir saatlik yayında Nasruddin’in hizmetlerini, fedakârlığını, lider kişiliğini anlata anlata bitiremediler.

Nasruddin üniversite tahsilini Türkiye’de tamamlamış. Ankara’da eczacılık okumuş. Ülkesinde çok para kazanabileceği halde mesleğini fazla işletmemiş. O kendisini Ganalı kardeşlerinin eğitimine, yetiştirilmesine, Gana’da İslam’ın geleceğine ve daha güzel bir Gana için yapılacak işlere adamış. Üniversite öğrencileri için yaptığı organizasyonlar, kırsal kesimden gelen gençlerin eğitilmesi ve iş bulması için gece gündüz demeden yürütülen çalışmalar Nasruddin’in kısa sürede tanınmasına ve çevresindeki insanların umudu haline gelmesine sebep olmuş.

Nasruddin’in altına bir motosiklet aldığı genç bir din görevlisi, sadece bir köyün irşadı ile ilgilenmeyip bir köy grubunun İslam’ı öğrenmesine, hatta yeni yeni insanların ihtidasına, İslamla buluşmasına vesile olmaya başlamış. Şimdi o genç din görevlisinin otomobil sahibi yapılarak hareket kabiliyetinin artırılması ve daha geniş bir çevre ile ilgilenebilir hale gelmesi için hayaller kurmaya başlamışlar.

Nasruddin Gana’da az para ile büyük hizmetler yapılabileceğinin örneklerini ortaya koymuş. Bu örneklerin artırılması için koşmaya devam ediyormuş.

Türkiye’deki kardeşlerinden destek talebi varmış Nasruddin’in. Ganalı gençlerin Türkiye’ye getirilerek bir müddet misafir edilmesini istiyormuş. Zira Türkiye’de bir süre yaşayan bir genç, burada işlerin nasıl yapıldığını, insanların dünyayı nasıl algıladığını, olayların küresel ölçekte nasıl ele alındığını ve problemlerin çözüm yollarının nasıl bulunduğunu öğreniyormuş. Türkiye’de misafir edilen Ganalı bir genç olaylara yaklaşım ve hayatı okuma konusunda bambaşka bir bakış açısı kazandıktan sonra ülkesine dönmüş olacakmış. Nasruddin bu fikrinin doğruluğunun testlerini yapmış, iyi neticeler almış.

Ülkemizin hayırseverleri adına Gana’da bulunan ve kurbanların kesimi ve dağıtımı sırasında bizzat görev yapan Av. İsmail Tuğrul ve Av. Mehmet Cihan yapılan güzel işler karşısında çok etkilenmişler, duygulanmışlar. Gana’daki kardeşlerimize karşı sorumluluklarını daha da hissetmiş olarak ve Nasruddin’in hizmet ehli ve becerikli bir Müslüman olarak gözlerinde devleştiğini hissetmiş halde, dönüş yolculuğu için havaalanına gitmişler. Nasruddin Türkiye’deki biz Müslüman kardeşlerine selam göndermiş ve onların bir notu bizlere iletmesini rica ederek şöyle demiş; “Kardeşlerimizden fazla bir şey istemiyoruz. Burada devam eden hayati önemdeki çalışmaların sürdürülebilmesi için bize kahvaltı sofralarındaki kaşar peynirin parasını ayırsınlar yeter!”

Önceki gün Deniz Feneri’nin Düzce gönüllüsü Orhan Kılıç’la konuşurken Nasruddin’in hikâyesini ve bizlerden beklentisini anlattım, “Nasruddin işin sırrını çözmüş” dedi.

Kılıç, 10 yıldan beri defalarca gittiği Nijer’de de ev sahibi Sidi Musa’nın bir taktik güttüğünü fark etmiş. Kılıç durumu şöyle özetledi; “Nijer’e ilk gidişimde benim için görevlendirilen şoförü daha sonraki gidişlerimde göremedim. Her seferinde farklı bir genci yanıma şoför olarak verdiler. Önceki şoförleri sorduğumda ise her defasında farklı bir gencin benden iş öğrenmesini arzu ettiklerini söyledi, Sidi Musa.”

Bu yıl Sri Lanka’ya giden Deniz Feneri gönüllüsü Sevim Genç şimdiden bir kuyu parasını toplamış çevresinden. Önümüzdeki günlerde Bangladeş’teki Arakanlı mülteci kamplarında bir kuyu açılarak oradaki mağdur insanların temel bir ihtiyacı kalıcı bir biçimde karşılanmış olacak.

Hedefte, Sri Lanka’nın önemli Sivil Toplu Kuruluşlarından Serendip Vakfı’nın yetim, yoksul ve kimsesiz öğrenciler için inşa etmek istediği yurt için gerekli olan yüz elli bin doların bulunması var. Devam eden bir hayır kapısı için destek verecek iyilikseverler aranıyor. Bu yıl kurban bayramında Deniz Feneri gönüllüsü olarak görev üstlenen Gülay Aydemir, Sevim Genç ve Ramazan Cihad Özen bir koldan, ben ise farklı kollardan arayışımızı sürdürüyoruz.

Ülke nüfusunun sadece yüzde 10’unu teşkil eden Sri Lanka Müslümanlarının geleceğine yatırım yapmak ve yetişecek gençlerin sayısının artmasına katkı sağlamak isteyen hayırseverler Deniz Feneri Derneği üzerinden bağışlarını yapabilirler.

Unutmayalım, aslında her insan bir deniz feneridir. Yeter ki, içindeki ışığı fark etsin!

Gana’nın yeni Nasruddinler’e, her ülkenin de Nasruddinler’e ihtiyacı vardır.

 

recep.kocakk@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.