Akıl tutulması ve FİYASKO

Dünya etrafında cereyan eden düzende veya güneş sisteminde 'güneş tutulması' veya 'ay tutulması' olduğu gibi; insanlarda da 'akıl tutulması' olabiliyor.

Batmakta olan Batı Medeniyeti'nin veya sürekli olarak 'sosyoekonomik krizler' hem de 'küresel seviyede krizler' üretmekte olan 'kapitalizm'in peşinden gitmek; şu anda çökmekte olan ve bir müddet sonra tamamen çöküp yıkılacak olan AB ve ABD'nin peşine takılıp onların BM, NATO, IMF, DB (Dünya Bankası) vs kurumlarından medet ummak, 'akıl tutulması'ndan başka ne ile izah edilebilir ki?!.

Hele hele 'Millî Görüş Gömleği'ni çıkararak, 'Adil Düzen / Adil Ekonomik Düzen'i ise tamamen 'inkâr ederek' yapılmaya çalışılan diyaloglar, görüşmeler, birliktelikler, eş başkanlıklar ve hepsinden daha önemlisi Irak, Filistin, Afganistan, Pakistan ve diğer ülkelerdeki 'vahşi katliamlar' ile birlikte durmamacasına sürdürülen 'faizli vampir kapitalist sistemin sömürüleri' ile nereye kadar; nereye kadar?!.

Bütün bu politikalar ve uygulamalar tek kelimeyle 'FİYASKO' değil midir?

 

En yakın geçmişe bakalım, daha doğrusu dibimizdeki komşumuz Irak'ta son birkaç yılda yaşananlara bir göz atalım: 'Irak'ta kitle imha silahları var' yalanı ve 'Irak'a demokrasi getiriyoruz' palavrası ile bir milyondan fazla Müslümanın vahşice katledilmesi... Haksız bir şekilde başlatılan ve vahşice sürdürülen 'işgal ve savaş' sebebiyle birkaç milyon Iraklının ülke içine veya ülke dışına 'göç etmek' zorunda bırakılması... Geride kalanlara yapılan insanlık dışı muamelelerle tecavüz edilmesi, haksızca hapsedilmesi, şimdiye kadar akla gelmeyen işkenceler yapılması, yaşayan birkaç neslin mahvedilmesi ve asgari insanlık haklarından bile mahrum edilmesi... 'Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olması gereken bir ülke'nin, küresel sömürü sermayesinin taşeronları tarafından en fakir ülkelerden biri hâline getirilmesi, ekonomisinin çökertilmesi, hâlen de vahşice/vampirce kanının ve de petrolünün son damlasına kadar sömürülmesi... İnsanlığın ilk medeniyeti olan Mezopotamya Medeniyeti'nin kurulduğu topraklarda, çağdaş medeniyeti temsil ettiğini iddia eden 'çağdaş vahşiler' tarafından bütün maddî ve manevî medeniyet değerlerinin çok yönlü talan edilmesi...

Irak'taki vahşi katliamlar ve vampir sömürürler ile ilgili olarak yazılacak ve hatırlatılacak daha pek çok şey var ama; 'akıl tutulması' belasına müptela olmayan 'salim akıl sahipleri' için bu kadar 'hatırlatma' da yeter!

 

İşte Irak'a yapılan bu zulüm ve katliamlara ortak olmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne "1 Mart (2003) Teskeresi" vermek 'akıl tutulması' değil miydi?

Adana'daki İncirlik Üssü'nden kalkan uçakların yaptıkları binlerce sortilerle yani saldırılarla Irak'taki milyonlarca Müslüman kardeşimizin katledilmesine veya yaralanmasına karşılık üç maymunları oynayanlara yazacak tek kelime bulamıyor; o kelime veya kelimeleri de siz değerli okuyucularımın mü'min ferasetine bırakıyorum. Filistinli kardeşlerimiz için güya feryat edenler, Iraklı kardeşlerimize yapılanlar karşısında neden suskun; neden?!.

Bu durumu sadece 'akıl tutulması' veya 'FİYASKO' kelime ve kavramları ile dile getirip hatırlatmak yetmeyecektir. Daha başka kelimeler kullanmak gerek ama benim dilim/kalemim onları söylemeye ve yazmaya varmıyor.

Bu sabah aslında başka şeyler yazmak üzere bilgisayarımın başına oturmuştum ama olmadı. 12 Eylül 1980 mağduru olarak ülke dışına çıkmak zorunda kaldığım dönemde, yedi yıl aralarında yaşadığım Müslüman Arap kardeşlerimin mağduriyet ve mazlumiyetleri aklıma gelince, bu gerçekleri bir kere daha hatırlatmalıydım; ibret ve gereği için hatırlattım...

"Sen hatırlat, hatırlatma mü'minlere fayda verir." (Kur'an âyeti)

Önceki ve Sonraki Yazılar