Kapitalizmin kurumları IMF ve DB 2

IMF kendisini 186 üyeli yani bu kadar sayıda devletin üye olduğu bir kurum olarak tanımlıyor. Küba ve Kuzey Kore gibi birkaç ülke üye olmamış.

IMF ve Dünya Bankası'nın gaye ve hedefleri nelerdir?

Milletlerarası ticaretin dengeli şekilde gelişmesini üye devletlerin tam istihdama ve yüksek büyüme hızına ulaşmasına imkân hazırlamak... Ödemeler dengesi güçlüklerinin çözümünde yardımcı olmak... Kambiyo istikrarını kurmak ve tek taraflı devalüasyonlara mâni olmak... Çok taraflı dış ödemeler sisteminin kurulmasını sağlamak...

Bu gaye ve hedefleri sağlamak için fona üye ülkelerin girmiş olduğu bazı taahhütler de şunlar: Dış turizm de dahil olmak üzere dış ticaret muamelelerinde döviz kontrol ve tahditlerini önlemek... Millî para biriminin altın veya dolar olarak paritesini tespit ve fona tescil ettirmek... Fona tescil edilen pariteyi değiştirmemek ve ancak tediye bilançolarındaki bünyevi değişikliklerde, çok zaruri hallerde devalüasyona gitmek...

Üye ülkelerin altın mukabilinde döviz alıp satabilmeleri, müstahsil ülkelerin altın satmaları serbest bırakılmıştır.


IMF'nin, tediye bilançoları açık veya fazlalık veren ülkelere düzenleyici müdahale yapma imkânı var... Fonun en yetkili organı, üye ülkelerin mümessillerinden teşekkül eden Güvernörler Heyeti yılda bir toplanır... Bu heyet kendi arasından 12 kişilik bir Müdürler Meclisi seçerek yetkisini bunlara devreder...

Güvernörler Heyeti'nde her üye ülke, sabit bir oy sayısı yanında, fona iştirak hissesiyle oranlı bir oy sayısına da sahip... Buna göre en fazla oy hakkına sahip ülke, en fazla sermayeyle iştirak eden ABD yani kurucu küresel sömürü sermayesi... Herhangi bir ülke mutlaka hem Uluslararası Para Fonuna (IMF) ve hem de Dünya Bankası'na (IBRD) bir arada üye olmak durumunda... IMF para fonuna üye devletlerin hisselerine 'kota' denmekte... Kotaların yüzde 25'i altın ile, kalan yüzde 75'i millî para ile ödenmiş veya taahhüt edilmiş... Başlangıçta 8 milyar dolar olan sermayesi zamanla çok artmış... Bunun yanında serbest dövizli ülkelerde tahvil satmak suretiyle fon ve kaynaklarını artırma imkânı da mevcut... Fon, her üyeye kotasının yüzde 25'i tutarında krediyi talep vukuunda, otomatik olarak vermekle mükellef; fonun verdiği kredilerde vade 5 yılı geçemez...

Dünya Bankası'nın kurumsal yapısı da IMF'nin kurumsal yapısı gibidir. Başlangıçta 8 milyar dolar sermaye ile kurulan Dünya Bankası, 1959 yılında bu sermayesini 20 milyar dolara yükseltmiş, daha sonraki senelerde bu miktar çok artmıştır...


Dünya Bankası, kredi açarken aşağıdaki şartları göz önünde bulundurmakta:

Dünya Bankası'ndan borç almak isteyen ülkenin, özel piyasadan ve makul şartlarla kredi alamayacağı belli olmalı... Banka tarafından verilen kredinin kullanılacağı projenin bankaya sunulması ve kabul edilmesi gerekmekte... Banka üye ülkelerle sadece hazine, merkez bankası, istikrar fonu idaresi ve diğer resmi veya yarı resmi müesseselerle temas eder ve üye devletlere kamu yatırımları için bu kanallardan kredi sağlar...

Bankaya borçlanan doğrudan üye devlet değil de, üye ülkedeki özel teşebbüs ise; Banka projeleri tetkik etmekle beraber krediyi doğrudan teşebbüse açmaz, mutlaka üye devletin kefaleti ile merkez bankası veya başka bir resmi yahut yarı resmi teşekkülün tavassutunu alır... Mesela, Türkiye'de özel teşebbüse Türkiye Sınai Kalkınma Bankası aracılığıyla ikrazda bulunmakta...

IMF verilerine göre fonun borç verme kaynağı 174 milyar dolar, alacakları ise 75 ülkeden 34 milyar dolar... Türkiye, IMF'ye en fazla borcu olan ülkelerin başında geliyor ve hükümet hâlâ IMF ile stand-by anlaşması yapmayı düşünüyor!..

Önceki ve Sonraki Yazılar