Siyasi akıl aranıyor

Yaşı 30'un üzerinde olanlarımızın ömrü, çeşitli eğilimden siyasilerin 'darbe anayasası' eleştirilerini dinleyerek geçti. Beş general, herbir üyesini kendi elleriyle seçtikleri, Danışma Meclisi adını taşıyan bir 'yârân' grubuna yazdırdıkları metni bizzat elden geçirip referanduma sunmuş, halkımız da, oyunu, "Bunlar bir an önce gitsin" beklentisiyle kullanmıştı.

Bugüne kadar varlığını büyük çapta sürdüren 1982 Anayasası, darbecilerin arzu ettiği siyasi iklim onlardan sonra da kalsın titizliğini yansıtıyor. Bazı maddeleri Avrupa Birliği (AB) ile uyuma ters düştüğü için değiştirilmiş olsa da, eldeki metin demokrasinin bütün kural ve kurumlarıyla işlemesini engelleyici maddelerle dolu.

TBMM bu dönem anayasayı baştan ayağa değiştirebilirdi, bunu yapabilecek temsil hakkına da nitelikli üyelere de sahipti çünkü; ancak ilgi dağınıklığı yüzünden bugüne kadar konuya köklü biçimde yaklaşamadı.

Hükümetin mevcut anayasanın 25 kadar maddesini değiştirmeyi amaçlayan bir paketle muhalefet partilerinin kapısını çalması önemli bir gelişme. Paket içerisinde yer alan maddelerle, öncelikli olarak, demokrasinin kanallarını biraz daha açmak ve hukuk devleti olma yolunda mesafe kaydetmek amaçlanıyor.

Siyasi partilerin kapatılması AB ile uyum içerisinde daha rasyonel kriterlere bağlanıyor, memura toplu sözleşme ve grev hakkı tanınıyor, geçici 15. madde yok edilerek darbecilere yargı yolu açılıyor. Bunlar demokrasiyi yakından ilgilendiren maddeler...

Hukuk devletine yakışır maddeler daha da önemli: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları için öngörülmüş 'yargı denetimi dışında bırakma' tercihinden vazgeçiliyor yeni düzenlemede; böylece bu iki kurulun aldığı kararlar itiraz edilebilir hale geliyor. Ayrıca HSYK ile Anayasa Mahkemesi'nin yapısı da günün gereklerine uygun biçimde değiştiriliyor. Daha kalabalık olacak her iki kurum da, birden fazla dairesi olacak ve üyeleri demokratik yöntemlerle seçilecek...

Anayasada gerçekleşecek bu değişikliklerden sonra sıra Siyasi Partiler Yasası ile Seçim Yasasına da gelecek...

Darbe anayasasında kendilerine açılmış olan yetki alanının demokrasiye uyumlu biçimde daraltılmasına yargının karşı çıkması beklenebilir; sonuçta yetkisi daraltılacak olanların yapılmak istenene itiraz etmesinde yadırganacak bir yön yok... Buna karşılık, yeni düzenlemelerle siyasetin alanı genişletileceği ve demokrasiye daha fazla işlerlik kazandırılacağı için, muhalefetin paketi benimsemesi beklenir.

CHP sözgelimi, son 30 yıl içerisinde kimbilir kaç kez yeni anayasa teklifi hazırlamış bir kadroya sahip; şimdi eline geçen köklü değişiklik fırsatını teper mi?

Galiba tepecek... Dün kendilerine resmen sunulan anayasa değişikliği taslağını alır almaz ilk verdikleri tepki CHP heyetinin, bayağı olumsuzdu. "Bu taslak Ak Parti'nin siyasi çıkarlarına uygun" demiş bir CHP yetkilisi... Parti kapatmayı zorlaştırmak için atılan adımı kast ediyorlarsa, o yolda atılan her adım, Türkiye'yi demokrasi-özürlü bir ülke olmaktan uzaklaştıracağı için diğer partilerin de yararınadır.

HSYK ile Anayasa Mahkemesi'nin sistemi zorlayan aşırı yetkileri bugün muhalefetin hoşuna gidiyor olabilir; ama unutmayalım ki, muhalefet partileri de bir gün iktidar olacak ve bugün Ak Parti'nin baş etmede zorlandığı sorunlarla CHP iktidarı yüz yüze kalacaktır. Siyasi akıl, iktidar-muhalefet ayrımı yapmadan, doğru ve mantıklı olanı zamanı geldiğinde gerçekleştirmeyi emreder.

Önceki ve Sonraki Yazılar