Şükrü KIRBOĞA

Şükrü KIRBOĞA

Neden Ak Parti Aday Adayı olduk.

19. yüz yıl sonrasında bugün Ortadoğu olarak tanımlanan ve bizlerinde mensup olduğu coğrafya büyük haksızlıklara ve beraberinde getirdiği acılara sahne oldu. Egemen güçlerin adeta parsellediği ülkelerimizin, doğal kaynakları bir şekilde sömürüldü, kültürel ve teknolojik manada da geri bırakıldı.

Tüm bu coğrafyada kurulmuş geçmiş uygarlıklar hepimizin ortak geçmişi olmasına rağmen, egemenlerin yazdığı ve gerçeklerin örtbas edildiği tarihe inandırıldık. Oysaki bu tarih bizimdi ve biz tarihimizi yorumlamalı gelecek nesillere tarihimizi daha doğru anlatabilmeliydik.

Ortadoğu olarak tanımlanan coğrafyada yaşan bizler ortak tarihin, ortak kültürün çocukları olarak bugün olduğu gibi gelecekte de birlikte yaşamak mecburiyetinde olduğumuz bilincini adeta kaybettik ve kısır çekişmelerle bir yüz yılı geçirdik.

Gelinen süreçte küreselleşen dünyada artık bilgi ve teknoloji gizli kalmıyor. Bu tüm Ortadoğu’da da bir uyanışın, kendine gelmenin de önünü açıyor. Artık iletişim ve bilgi paylaşımı sınır tanımıyor ve gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların refah düzeyini; geri kalmış ülkelerin halkları da kendilerinde hak olarak görüyor.

Demokrasi ve insan haklarının ön plana çıktığı 21. Yüzyılda bizlerde bu nimetlerden olabildiğince faydalanmak istiyoruz. Bizler derken tüm Ortadoğu halklarını kastediyorum.

Bizler Türkiye’de yaşayan Araplarda özellikle Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde belli bir nüfus yoğunluğuna sahip olarak yaşamaktayız. Ulus devlet oluşturma sürecinde Türkiye’nin batısına kıyasla bizlerde sosyal, ekonomik nimetlerden yeterince faydalanamadık. Faydalanamadığımız gibi komşu Arap ülkelerde ki akrabalarımızdan koparıldık, kültürümüze yabancılaştırıldık, en önemlisi de tarihsel mirasımız olan ve dünya halklarına örnek olabilecek çok kültürlü birlikte yaşama geleneğimize de sahip çıkamadık.

Fakat gelinen süreçte Türkiye’de ki belli bir elit kesimin oluşturduğu ideolojik duvarlar yıkılmakta, Türkiye’nin batısında ne varsa doğusunda da o olacak diyen yeni bir anlayış hakim olmaktadır ve bu bizi son derce mutlu etmekte, gelecek için ümitlerimizin de yeşermesine sebep olmaktadır.

Bu yeni anlayış Türkiye’deki kardeşlik ve birlikte yaşama dair tüm pozitif gelişmeleri de beraberinde getiriyor. İşte bu atmosfer içerisinde bizlerde Türkiyeli Araplar olarak bir çatı altında örgütlenme ihtiyacı duyduk ve Türkiyeli Araplar Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni (ARAPDER) kurduk. Türkiye’deki demokratik gelişmelere katkı sunmak en büyük hedefimizdir.

Şüphesiz Türkiye’de gelişen bu yapıcı anlayış; komşu ülkelerde olduğu kadar tüm Ortadoğu coğrafyasını da etkilemekte ve topyekûn bir gelişmenin önünü de açmaktadır. Nihayetinde toplumlarda gelişen daha insanca yaşama ve ekonomik nimetlerden faydalanma isteği, yönetimlerce göz ardı edilemeyecek bir boyutta kendisini hissettirmektedir.

12 Haziran 2011 tarihinde gerçekleşecek olan milletvekilliği genel seçimlerinin yaklaşmakta olduğu hepimizin malumudur. Bu genel seçimi diğerlerinden ayıran ve daha önemli kılan birçok gelişme yaşanmaktadır.

Cumhuriyet tarihi boyunca devlet, sorunlarıyla ilk defa böylesine ciddiyetle yüzleşebilme cesaretini göstermiş ve demokratik açılımlarla tüm bu kangrenleşmiş sorunlara çözüm arayamaya başlamıştır. Bu gelişme Türkiye’nin olduğu kadar bölge ülkelerinin önünde de yeni vizyonlar açacaktır. Bu süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunacak milletvekillerinin de bu vizyonu yakalayacak kapasitede olması, Türkiye’yi ve dünyayı gerektiği gibi okuyabilecek donanıma da sahip olması gerekir.

Şüphesiz bunun birinci koşulu temsil edeceği yöreyi de iyi tanımak ve halkla iç içe olmaktır. Şanlıurfa Arapların yoğun yaşadığı illerin başında gelmektedir. Şanlıurfa’dan seçilecek ve mecliste de Şanlıurfa’yı temsil edecek milletvekillerinin şehrin sorunlarını yakinen bilen, çözüm üretebilen ve yine yerel ve ulusal meselelerde inisiyatif kullanabilen kişiler olmalıdır.

Şanlıurfa’nın jeopolitik konumu, tarihsel ve kültürel yapısı maalesef bu güne kadar yeterince değerlendirilememiş; sadece kültür turizminde bile dünyanın merkezi olabilecekken lokal düzeyde sürdürülmüştür. Şüphesiz bu olumsuzluğun en büyük sebebi eğitim düzeyimizin Türkiye ortalamasının gerilerinde olmasıdır. Eğitimli ve kalifiye bir nüfusun Şanlıurfa’yı dünya şehirleri arasına sokacağından hiç şüphemiz yoktur.

Tarihsel ve kültürel derinliği ile Irak ve Suriye sınırına yakın bir konumda olan Şanlıurfa’nın bu ülkelerle de sosyo-ekonomik ilişkilerinin daha da arttırılması bölgeye ciddi bir katma değer sağlayacak işsizlik gibi önemli bir probleme de çözüm olacaktır. Yine bölgeye verilen teşvikler ve desteklemeler adil bir şekilde dağıtılmalı ekonomik getiriler tabana yaygınlaştırılmalıdır. Bunun içinde master planların hazırlanması Türkiye ve Komşu ülke yetkililerinin harekete geçirilmesi gerekir ki burada en büyük görev bölge milletvekillerine düşmektedir.

Şanlıurfa sürekli göç alan ve artan nüfusuyla birlikte problemleri de katlanan bir il olarak dikkat çekmektedir. Bu yönüyle bile eğitim, sağlık, çevre ve ekonomik problemleri daha da katlanarak içinden çıkılamaz bir hal alacaktır. AK Parti hükümetleri döneminde bu yönde ciddi mesafeler alınmış cumhuriyet tarihi boyunca yapılan hizmetlere denk hizmetler gerçekleştirilmiştir; ancak artan nüfusun getirdiği problemlere hazırlıklı olmak ve bu günkü problemleri çözebilmek için yapılacak tüm planlamaların şimdiden daha geniş bir vizyondan yeniden değerlendirilmesi gerekir. Tüm planlamalar en az 10 milyonluk nüfusa göre yeniden hazırlanmalıdır. Takdir edersiniz ki; kültür turizmini de düşündüğümüzde bu nüfus tahminimiz mübalağa sayılamaz.

Gördüğümüz ve tespit ettiğimiz tüm bu sebep ve yaşanan gelişmeler ışığında Şanlıurfa’ya, bölgeye ve Türkiye siyasetine katkı sunmayı; bunun içinde görev verilirse Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak hizmet etmek istediğimi belirtiyorum.

Mevcut siyasi partiler içerisinde; geniş bir vizyona sahip, liderlik vasıfları ile siyasi çıtayı olabildiğince yükseltmiş Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti’den Aday Adayı oldum.

Yola çıktığımız bu hizmet yarışında tüm diğer aday adaylarına da başarılar dileyerek, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyor, saygılarımı sunuyorum.”

 
  

Şükrü KIRBOĞA - Habername


kirbogasukru@hotmail.com

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum