Muhafazakarlar Kendini Arıyor

 

Siz bakmayın Ak Parti’nin mutlak iktidar görüntüsüne! Aslında adeta bir matruşkalar silsilesi gibi kesif bir iç ayrışma kokusu var havada... Elitler ve yönetici akıl, bunu ciddiye alsa, hem kendilerine, hemde biz alt “kuru kalabalık takımına(!)” kallavi bir iyilik etmiş olurlar!

Aslında Bülent Arınç ve etrafında kümeleşen ve kendini medyada da hissettiren iç sıkıntıların son züptesi, Yenişafak yazarı yusuf Kaplan Hoca’nın, hemde bir TRT kanalında, canlı yayında patlaması oldu. Hemde, usul erkan abidesi Yusuf Hoca, nededeyse bütün usul erkan kaidelerini dümdüz ederek, yürek yangınını canhıraş bir şekilde orta yere faş etti. Tabi yanlış etti!

Yanlış etti, çünkü, bir kere Yusuf Hoca çapında saygın ve derin bir entellektüel seviyeye sahip arif bir kişiliğe, kullandığı bu ifadeler, gerek şeklen, gerek esasen yakışmadı. Yanlış, çünkü iyi niyetinden zerre şüphe duymadığım Yusuf Hoca, gelecek her türlü tepkiyi hesap etmeli ve ona göre konuşmalıydı. Mademki, niyet hayr, o zaman akıbeti hayredecek esas ve usulleride titizlikle gözetmek zorundayız hepimiz.

Bir kere, medyada geniş yer bulan bu ifadeler, hiç bir şeyi yanlış olmasa bile zamanlama açısından duble facia bir talihsizliğe tosladı. Bülent Arınç’ın açıklamaları ve o meyandaki tartışmalar ve tabi Arınç’ın açıklamalarına partinin genç tabanında kabaran ayran daha köpüğünü kaybetmeden geldiği için bu ifadeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı “küresel merkezli bir yarma operasyonu” algısını pekiştirmekten başka bir işe yaramadı. Ve malesef, bunu hesap etmeyen Yusuf Hoca, aslında, Erdoğan’a yönelik kuşatma operasyonlarına karşı tabanda biriken öfkeyi direkt olarak kendisine hücum ederken buldu!

Ak Parti hareketinin, fikriyat düzleminde neredeyse en önemli ideologlarından olan ve ciddi bir Erdoğan destekçisi olarak görülebilecek Yusuf Hoca, tabiki bu çirkin linç girişiminin muhatabı olmamalıydı. Bu durum insanı gerçekten derin üzüntülere gark ediyor. Ama herkes, ama; herkes, Ak Parti ve Erdoğan hakkında kalem oynatıp laf ederken, genç tabanın nabzını hesap etmek ve tabiri caizse, “sadakatını/iyi niyetini” tekrar tekrar isbat etmek zorunda. Çünkü Ak Parti hareketinin yürüyüşü, tabanda, salt bir parti hareketi olarak algılanmadığından, tepkilerde ona göre sert ve “ihanet” merkezli odaklanarak kabarıyor.

Yusuf Hoca TRT Diyanet'te yayınlanan “Neden programında, Ak Parti'nin Suriye ve Mısır'da hata yaptığını belirtip, gayet öfkeli bir şekilde "Yeter ya, batırdılar memleketi" dedikten sonra “Suriye'de hata yaptık, Mısır'da hata yaptık. "Sıfır Sorun" politikası fikir olarak süper ama romantik. Hiçbir karşılığı yok bunun. Bölgedeki gerçeklerle örtüşmüyor” şeklinde dozunu artırarak devam eden eleştirilerinin "Jölelilerle, şunlarla, bunlarla gaz veriyorlar; memleketi batırdılar diye çıtasını iyice yukarı çıkarttıkdan sonra “Manyak mısın sen, Avrupa Birliği ile ilişkileri neden donduruyorsun cümlesi ile “zirve” yapıyor.

Her birinde, ciddi ve kısmi oranlarda haklılık payı bulunan bu cümlelerin, gerek söylenirken son derece hiddetli bir tarzla ifade edilmesinden, gereksede içeriğindeki keskin kelimelerden ve bir bütün olarak, çok ciddi manada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alıyor izlenimi vermesinden dolayı tasvip edilmesi mümkün değil. En hafif deyimle kaba, çirkin ve yakışıksız oldu...

Ve tabi, “Manyak mısın sen” gibi bir sorunun, manyak manyak tepkiler alması gayet doğaldı ve aldı. Ha birde, hocaya gösterilen tepkilerden seviyeli ve samimi olanları, bu manyak kavramından ayrı tutuyorum. Bu tepkileride bu meyanda ikiye ayırmak lazım belki

  1. Aklı başında olanlar

  2. Başında kavak yeli esenler(!)

    Birinci madde de belli bir kültür seviyesi, akademik derinlik ve ciddi bir hayat tecrübesi olan ve Anadolu’nun derin hafızasından beslenen tepkiler var ki, bunlar her zaman milletimizin uzun tarih yürüyüşünde yol gösterici olmuştur. Içinde Anadolu erenleri ve oyu, Aysun Kayacı gibi yosmalarla bir olmayan(!), mübarek elleri öpülesi, çobanlarda vardır. Ve kesinlikle saygıyı ve dikkate alınmayı hak ediyorlar.

    Ikinci başlık altında toplayabileceklerimiz ise daha çok Medine’nin etrafına savunma hattı inşa etmektense, çıkıp açık alanda dövüşmeyi tercih eden genç sahabelere, bir kısım ciddi eksikliklerine rağmen, en azından düşünce ve mantalite olarak benziyorlar. Kimse kusura bakmasın ama gençliklerinden kaynaklanan öfkelerinin yakıcı ve yıkıcı olmasının en ciddi sebeplerinden biri yaşanan konjektörde, lidere pusu kurulduğu hissiyatına düçar olmalarıdır.Ayrıca bu endişelerin haksız ve mesnetsiz olmadığını cümle alem biliyor.” Cemaatte, Bülent Abide, Yusuf Hoca’da, bizde biliyoruzki, Erdoğan’a tuzak kurulup suikast düzenlenmeyen bir Allah’ın günü yoktur.

    O zaman, bu ikinci grubu “trol” mrol gibi incitici ifadelerle küçük görmek yerine, anlamaya çalışarak ve endişelerini gidererek ve hatta onların iyiliğini istediğinize onları ikna ederek yürümek zorundasınız. Partinin, genç ve dinamik tabanının, sosyal medya mecralarında bir çok olayda “cihat” ve “Kuva-i Milliye” hisleriyle tepkisini koyduğunu herkes bilmelidir. Kemalist kesimlerin onları küçümsemek için ürettiği rencide edici bir tanımla üzerlerine gidip anlaşılmayı beklerseniz daha çok beklersiniz. O tren, o istasyondan geçmez!

    Işte bu yüzden hem Bülent Arınç, hem Yusuf Kaplan, bu sosyal medya lincine maruz kaldılar. Ha ayrıca, Yusuf Hoca’yı bir düşünce adamı olarak ayırırsak, sayın Bülent Arınç’ın tirtlerinde özenle belirttiği, bilmem kaç dönem milletvekilliği, bakanlık ve millet meclisi başkanlığı gibi mevkilerin, bila istisna hepsini, söylemlerinden kendilerini küçük gördüğü izlenimi uyandıran, bu genç tabana borçlu olduğunu unutmaması lazım gelir. O küçük görülen milyonlarca kibrit çöpü inceliğindeki gençlerin bileşimidir bugün uluslararası sistemi sarsan. Bunu, bütün etkili, yetkili ve hatta canlı koltuk ısıtıcısı(!) Ak Parti’lilerin bilmesi lazım gelir.

    Anlaşıldı bu yazıyıda tek seferde bitiremeyeceğiz. Yine esas diyeceklerimiz bir sonraki yazıya kaldı.

    E Mail : akpinartahsin@hotmail.com

Twitter: @akpinartahsin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum