Kemal Bey "Büyükanıt" bahsini açtı, ya...

"Kemal Kılıçdaroğlu İllüzyonu'nuzu nasıl alırdınız: otuz beşinci maddeli mi olsun, yoksa Yaşar Büyükanıt'lı mı?"

 

* * *

Vatan gazetesi, "Kılıçdaroğlu CHP'yi değiştiriyor" sürmanşetiyle...

Okuyucuları "kemal-i afiyetle yesin" diye...

Gözbağcılığın kralını yaptı.

Sözde Gandi, 27 Mayıs'ı eleştirmiş; "28 Şubat'ta Erbakan direnmeliydi" demiş; 12 Eylül'e gerekçe olan otuz beşinci maddeyi değiştirmek için yasa teklifi bile vermiş; üstüne de "27 Nisan e-muhtırasından dolayı Yaşar Büyükanıt'ın yargılanması için" harekete geçmiş!

 

* * *

Kemal Bey'in teklifinin "Otuz beşinci maddeyi değiştirmek değil, pekiştirmeye yaradığı" yolundaki eleştirileri dahi geçtim...

Kılıçdaroğlu, 12 Eylül Anayasası'nı Kaybeden Statüko'nun hesabına koruyabilmek için canhıraş bir "Hayır" kampanyası yürütüyor, yahu!

 

* * *

Kemal Bey'in, "CHP'nin 27 Nisan e-muhtırasına destek vererek hata yaptığını" söylemesi ilk elde kulağa hoş gelen bir replik olsa da; acaba ne kadar samimi, CHP lideri?

Sanırsınız ki, 27 Nisan sanal muhtırasına o günlerde karşı çıkmış; Kılıçdaroğlu!

(Ecevit, Adalet Partisi hükümetine 12 Mart 1971'de muhtıra verildiğinde "Muhtıra bana karşı verilmiştir" diye patlayan bir siyasetçiydi:

Türkçesi, Kurultay'da kasket takmakla falan 'İkinci Karaoğlan' olunmuyor.)

 

* * *

Şimdi, hepsini bir kenara koyalım...

CHP genel başkanı seçildiği Kurultay'da, darbeci Ergenekonculara coşkulu bir biçimde selam gönderen Kılıçdaroğlu'nun ta kendisiydi.

Önceki gün de, Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal'a Rize Meydanı'ndan selam gönderdi, Kemal Bey...

Ergenekon'un avukatlığında Baykal'ı bile sollamış durumda, CHP'nin yeni lideri...

Ezcümle, Vatan gazetesinin Kılıçdaroğlu için "CHP'yi değiştiriyor" diye sıraladığı "atraksiyonlar"ın hakiki bir temeli yok...

İnandırıcı olamıyor, Kemal Bey...

 

* * *

Dahası var...

Kılıçdaroğlu, "Erdoğan ile Büyükanıt işbirliği yaptı. E-muhtıra AKP'yi tekrar iktidara getirmek için yapıldı" şeklindeki sözleriyle halüsinasyonlarını kürsüye çıkardı!

Devamında "Büyükanıt muhtırayı verdi, madalyayı aldı" diyerek "Seçme Saçmalar Ansiklopedisi"ndeki yerini sağlamlaştırdı, Kemal Bey...

"Çakma Gandi"den ilham alacak olursak...

"367 Hurafesi" için Anayasa Mahkemesi'ne giden CHP'nin de o dönemde AKP'ye çalıştığını kabul etmemiz gerekiyor!

Son günlerde Yaşar Büyükanıt'a karşı "topyekun harekat"a geçen CHP lideri Kılıçdaroğlu, HSYK kararıyla meslekten men edilen Şemdinli Savcısı için bugüne kadar ne yaptı, acaba?

Şemdinli İddianamesi'nde Yaşar Büyükanıt'ın da adı geçiyordu, ya!

 

* * *

Org. Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı'nın ilk aylarında ciddi yanlışlara imza attı. Ancak daha sonra farklı bir yola girdi.

Emeklilik döneminde e-muhtırayı üstlenmiş olsa da; bu "üstlenmek zorunda kalma" durumu...

27 Nisan'da sanal muhtırayı veren generalin Yaşar Büyükanıt olduğu anlamına gelmiyor. Hakikat başkadır.

O günlerde de ısrarla yazdığım gibi, 27 Nisan sanal muhtırasının perde arkasındaki isim, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Ergin Saygun'dur.

 

* * *

Sadece bu gerçek bile, Kemal Bey'in, 27 Nisan'la ilgili olarak AKP hükümetine ve Yaşar Büyükanıt'a yönelik suçlamasını çöpe gönderiveriyor.

O vakit, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun son dönemde birdenbire Yaşar Büyükanıt'ı hatırlayıp, paşaya karşı 'harekat'a geçmesinin nedeni ne ola ki?" sorusu akla geliveriyor.

"Sanal Bildiri" günlerinde ve sonrasında da...

Ergenekoncu cephe, Büyükanıt'tan "demokrasi dışı" beklentiler içerisindeydi; ancak bu "arzuları" boşa çıktı.

E-Muhtıra'nın peşinden darbe bekleyenlerin (ve dahi darbe kehanetinde bulunanların) nasıl yanıldıklarını hep birlikte gördük!

O cephenin, Büyükanıt'a kızgınlıklarını dile getirmiş oldukları örnekleri biliyoruz.

 

* * *

2009'un Mayıs ayında, 32. Gün programında ne demişti, emekli orgeneral Yaşar Büyükanıt?

Çok çabuk unuttuk!

"Ben de Ergenekon mağduruyum" diye konuşmuştu!

Önceki ve Sonraki Yazılar