Kılıç'tay Sonrası

CHP'ye bir kurultayla daha format atıldı. Parti vitrinine damgasını vuran Kemal Bey, "blok listesi"yle CHP'yi "Deniz Bey gibi yöneteceğini" göstermiş oldu!

Gürsel Tekin ise Önder Sav'ın kıyafetini giyerken epeyce bir çizik yedi, hırpalandı.

*

Milliyet'in manşetinden "gururla sunduğu" gibi öyle "18 Yıl Sonra Yeni CHP" falan yok.

Bu "Yeni CHP" söylemi, kamuoyu "afiyetle yesin diye" medya gazıyla pişirilmiş bir "illüzyon" yemeğidir.

Parti Meclisi'ne yeni simaların girmiş olması, CHP'nin "sihirli bir değnek" dokunuşuyla "yeni"leştiğini, değiştiğini göstermez.

*

Kemal Bey, CHP'nin "politbüro siyaseti" ile veya Önder Sav'ın usulleriyle "iktidar koşusu" yapamayacağını kısa süre içinde gördü.

CHP'nin "statükocu" vidalarını bir miktar gevşetmiş olmasının nedeni budur.

Elbette, bu yeterli olmuyor.

Baykal Operasyonu'nu yaparak geçen Mayıs'tan bu yana CHP'yi dizayn edenler...

CHP'nin değişmesini istemiyorlar.

Dahası, "Yeni Türkiye"nin koşusunu Kemal Bey'in sözde "yeni" partisi ile engelleme çabasındalar...

Kılıçdaroğlu'nun, belli başlı konularda bir ileri adım attıktan hemen sonra geri adım atması/ atmak zorunda kalması, CHP operasyonunu yapan merkezin "baskısı" nedeniyledir.

*

Gerektiği gibi tartışılmadı...

Baykal kurultay öncesinde ekranda ne demişti:

"CHP'yi dizayn etmeye çalışanlar var, bu yönde baskı yapıyorlar, onlar ayrı bir dünya, girmeyelim oraya şimdi ama hepimiz biliyoruz kim olduklarını..."

Deniz Bey, "O dünya" derken, hükümeti kastetmiyordu.

Bunu söyledi de...

*

Bakınız...

Deniz Baykal'ın, genel başkanlıktan ayrılmasına neden olan "operasyon"dan hükümeti sorumlu tutması tamamen politik bir manevraydı.

İşaret parmağıyla hükümeti gösterirken buna kendisi de inanmıyordu.

Kurultay öncesinde "O dünya" diyerek, aslında uğradığı "operasyonun" adresine de gönderme yapmış oldu!

*

Baykal Operasyonu'nu yaptıktan sonra...

Sav'ın eliyle Kemal Bey'i CHP'nin başına getirenler bir süre sonra Önder "Somer"i de sahneden çektiler.

Önder Sav'ın tasfiye edilmek suretiyle "oyundan alınması" onun CHP'deki işlevinin tamamen sona erdiği anlamına gelmiyordu.

Yani?

Gürsel Tekin'in kurultayda "en fazla çizilen isim" olarak yara alması, yeterince dikkat çekicidir.

Üstüne bir de "kadın kotasına uyulmadığı" gerekçesiyle yapılan itiraz eklendi.

Evet, bu itiraz reddedildi ama burada Gürsel Tekin'e yönelik "asıl itiraz" önemlidir.

Adresi de bellidir.

*

Kemal Bey, genel seçim öncesinde CHP'yi Süheyl Batum ve Gürsel Tekin'le birlikte yönetecek.

Süheyl Batum, yakın geçmişte Cindoruk'un DP'sinin kapısından dönmüş bir simadır.

Mayıs kurultayıyla birlikte CHP'ye monte edilen Süheyl Bey, altı ay sonra da Genel Sekreterlik koltuğuna oturdu.

*

Kemal Kılıçdaroğlu, genel seçimde "arzu edilen" neticeyi alamazsa koltuğunda durmayacağını birkaç kez beyan etti.

Bu durumda, "CHP'yi dizayn eden merkez" Kemal Bey'i oyundan çıkarıp, "rezerv" isimlerinden birisini genel başkanlık koltuğuna "yeni bir rüzgar"la oturtacaktır.

Bu kişi, Süheyl Batum, Umut Oran veya bir başka isim olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar