YAŞ'ın Ardından

Türkiye, 1977'den bu yana en kritik YAŞ'a tanık oldu. "Uzatmalı" son YAŞ, asker-sivil ilişkilerinin normalleşmesi yolunda alınan mesafeyi göstermesi açısından çok önemliydi.

2000'li yıllardaki üç hayati YAŞ'tan en önemlisi bu yılki idi. (Diğer ikisi, 2002 ve 2006'dakilerdi.)

YAŞ düğümündeki çözümün uzamasına çok yönlü eleştiriler getirilmiş olsa da...

YAŞ sürecinin bu haliyle her bakımdan hayırlı neticeler vereceğini söyleyebiliriz.

 

* * *

YAŞ'tan ısrarla "teamüller" çerçevesinde sonuç bekleyenler, Org. Hasan Iğsız'ın -zerre kadar sürpriz olmayan- elenmesiyle; teamüllerin ortaya çıkan yaman hakikatler karşısında pekala yıkılabileceğini gördüler.

Son sözü söyleyen, siyasi otorite daha doğrusu sivil irade oldu. Demokrasilerde olması gereken de budur.

Zirvede "mücadele" görüntüsü çizilirken...

Finalde elde edilen sivilleşme resmi, normalleşmenin ulaştığı ileri noktayı işaretliyor.

Uzatmalı YAŞ, demokrasimiz adına ciddi bir dönemeçtir. Türkiye, bunun anlamını ileride çok daha iyi algılayacaktır.

 

* * *

1999'da Çevik Bir'in, 2002'de Edip Başer'in, 2003'te Çetin Doğan'ın, 2005'te Hurşit Tolon'un, 2009'da Ergin Saygun'un, bu yıl da Hasan Iğsız'ın devre dışı kalması, TSK'nın demokratik bir kulvara taşınması sürecinde, birbirinden bağımsız gelişmeler değildir.

Buradan hareketle, 2002'de Edip Başer'in KKK olamayışı ile 2010'da Hasan Iğsız'ın KKK yapılmamasını aynı hattın parçaları gibi düşünebilirsiniz.

O vakit de teamüller işlememişti.

 

* * *

Birinci Ordu Komutanlığı'na Saldıray Berk'in değil, Hayri Kıvrıkoğlu'nun getirilmesi de, teamüllerin devre dışı kalabileceğini göstermiştir.

 

* * *

Başbakan Erdoğan'ın "Kuvvet komutanlarından birinin Genelkurmay Başkanı yapılabileceğinden" söz ettiğini hatırlayalım.

Erdoğan, o sözleriyle, gerektiği taktirde atamalarda topyekun bir değişikliğin de olabileceğini ima ediyordu!

Ancak o aşamaya gerek kalmadan, YAŞ düğümü çözüldü: Daha fazla uzaması da, mümkün değildi.

Zaten YAŞ'ı uzatmalara bırakan en önemli neden...

Iğsız'ın elenmesiyle "KKK olması beklenen" Atilla Işık'ın sürpriz yaparak emekliliğini istemesiydi.

 

* * *

Org. Işık'ın bu sürprizi, -kendisi istediği kadar aksini söylesin- görevi kabul etmemesi yönünde gördüğü "baskı" yüzündendir.

Söz konusu baskı veya telkin, Org. İlker Başbuğ'dan gelmiş değildir.

Ya? İşte buraya yazıyorum, Güniz Sokak'ta mukim Süleyman Demirel var, bu işin arka planında!

Edindiğim bilgilere göre, Atilla Işık'ın Demirel ile eskiden beri gelen bir hukuku bulunuyor:

Bu durum, Işık'ın emekliliğini istemesinde -malum çevrelerden gelen telkinlerin de ötesinde- "etkili, belirleyici" olmuş!

 

* * *

2010 YAŞ'ının temel dinamiklerinden birisi, Org. Necdet Özel'e 2013'te Genelkurmay Başkanlığı yolunun açılması idi.

Bu da, Org. Erdal Ceylanoğlu'nun KKK yapılması ile sağlandı.

Ceylanoğlu'nun nasıl bir KKK olacağını görmeden, kendisiyle ilgili olarak "28 Şubat'ta tankları yürüten komutandı" denmesi, açıklayıcı-isabetli bir yaklaşım olmayabilir.

Ceylanoğlu'nun 28 Şubat döneminde "emir komuta zinciri içinde" davrandığı bellidir. En başta, İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir dururken, -aradaki komutanları da geçtim- Erdal Paşa'nın bir başına "tankları yürütme" iradesine sahip olduğu düşünülemez.

Yeni KKK Ceylanoğlu, vaktiyle "Sincan Tankları" olayında görev yaptığı için, şimdilerde herhalde fena halde pişmandır, diye düşünüyorum!

Sözün özü, Ceylanoğlu'nun KKK'lığındaki çizgisine bakacağız.

 

* * *

Jandarma Genel Komutanlığı'na getirilen Org. Necdet Özel, 2007'de orgeneralliğe yükselmiş bir komutan olarak, yeni dönemin önde gelen generali konumunda:

Org. Ceylanoğlu'nun bir yıllık görev süresinin ardından önce KKK; üç yıl sonra da Org. Işık Koşaner'in yerine Genelkurmay Başkanı olması bekleniyor.

 

* * *

Aslan Güner'in Jandarma Komutanı olacağını iddia edenler ise bir kere daha yanıldılar. Güner'in yolu kapalı.

 

* * *

Birinci Ordu Komutanlığı'na getirilen Org. Hayri Kıvrıkoğlu, Milliyet'in dünkü manşetinde "KKTC'de iken, Abdullah Gül'ü karşılamayan komutan" diye tanımlanıyordu. Bu yaklaşımın da sorunlu bir tarafı var.

Hayri Kıvrıkoğlu'nun o dönemde geçirdiği ameliyat nedeniyle bu karşılamayı yapamadığı, yani bu durumun protesto amacıyla yapılmadığı biliniyor.

 

* * *

İlker Başbuğ'un yerine üç yıllığına Genelkurmay Başkanı olan Org. Işık Koşaner, TSK'daki değişimi-dönüşümü sürdürecektir.

Yeni Genelkurmay Başkanı'nın da kimi zamanlar "ince ayar konuşmaları, çıkışları" yapacağını öngörmek zor değildir. Bununla birlikte, TSK'daki cuntacıların tasfiyesi onun görev süresince de genişleyerek sürecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar