Sen Çok Yaşayasın Kenan Evren…

Ankara Gazi Orduevi’nde kendisine ayrılan konutta ikamet eden 12 Eylül askeri darbesinin baş mimarı Kenan Evren,  yargılandığı davayı basına yansıdığı kadarıyla günü gününe takip ediyormuş.

Yine basına yansıdığı kadarıyla müdahil avukatlarının "Sanıklar kafese konulup yargılansın" sözlerinden hayli etkilenmiş. Bu sözler üzerine yakınlarına, "Çok yaşamak da iyi değil. Keşke Allah bu kadar yaşatmasaydı. Ölseydim de bugünleri görmeseydim. Çok yaşamak iyi değil" demiş.

Çok yaşamak isteği insanın fıtratında olan bir duygu, yoksa tıp ve ölümsüzlük arayışlarının ne anlamı kalırdı ki. Öyle ki ölümsüzlük isteği birçok efsanenin temel temasını teşkil ediyor ve hemen hemen tüm kadim medeniyetlerde bir şekilde rastlanılan bir gerçeklik olarak kabul ediliyor.

Ama Evren ölmek istiyor, “keşke Allah bu kadar yaşatmasaydı” diyor.

Ben Allah’a Evren’e daha uzun yıllar yaşam nasip etsin diye dua ediyorum, uzun yaşasın. Hem de çok çok uzun yaşasın…

Uzun yaşasın ki; isminin verildiği tüm mahallelerden, caddelerden, sokaklardan, parklardan, eğitim kurumlarından isminin tek tek silindiğine şahit olsun.

Uzun yaşasın ki; konsey başkanı olduğu dönemde cezaevlerinde insanlık tarihinin ender rastladığı işkencelerden geçirilen insanların önünde başı eğilsin.

Uzun yaşasın ki; darbe günlerinde gecenin sonuna doğru evinden aldırılan suçsuz günahsız insanların çocuklarının yaşadığı travmaları, acıları ve özlemleri hissetsin.

Uzun yaşasın ki; darbeye “zemin hazırlamak ve olgunlaşmasını beklemek” için tertiplenen olaylarda hayatını, malını, namusunu, yakınlarını kaybedenlerin bir gün hesap sorabildiklerini görsün.

Uzun yaşasın ki; cezaevlerinde insanlık dışı işkencelerden geçirilen ve intikam yeminleriyle dağların yolunu tutanların ülkeyi nasıl kan gölüne çevirdiklerini ve hala o öfkenin dinmediğini, bir ülkenin 30 yılının nasıl heba edildiğini anlasın.

Uzun yaşasın ki; şehit ailelerinin terörün müsebbibi olarak darbecileri nasıl suçladığını görsün.

Uzun yaşasın ki; biricik yavrusunu kaybeden Berfo Ana’nın 104 yaşına rağmen kendisinden hala çocuğunu istediğini, yaraların kapanmadığını görsün.

Uzun yaşasın ki;insanlık suçu olan işkencenin 12 Eylülden sonra nasıl sıradanlaştığını, karakollara yolu düşenlerin nasıl işkencelerden geçtiğini ve devletin şimdilerde bu ayıptan nasıl vazgeçmeye çalıştığını görsün de utansın.

Uzun yaşasın ki; gücü halkın kendisini savunmak için vergileriyle kendisine emanet ettiği silahtan alıp velinimetine sıkanların bir gün nasılda rezil olduklarını anlasın.

Uzun yaşasın ki; TIME dergisinin açıkladığı “Dünyanın en zengin 50 generali” listesine bir generalin nasıl girebildiğini açıklasın.

Uzun yaşasın ki; darbecilerinDarbeler Tarihi” kitaplarında “darbeci ve işkenceci general” olarak nasıl tarihe geçtiğini görsün.

Uzun yaşasın ki; “Bir sağdan bir soldan”deyip yaşı küçük olmasına rağmen masum birisini darağacına göndermenin ne kadar zalimce olduğunu anlasın.

Uzun yaşasın ki; daha haytayken itibarsızlaştırılmanın ne demek olduğunu bilsin

Uzun yaşasın ki; darbecilerin NATO’nun emirleriyle kendi halkını ezenler olarak tarihe geçtiğine şahit olsun.

Evet, uzun yaşa Kenan Evren, NETEKİM uzun yaşamak her kese nasip olmaz. Tadını çıkar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.